Ankara katliamında yakınlarını kaybetti mobbinge uğradı

09:04

JINHA

İSTANBUL - Canan Çakıl, Ankara katliamında yakınlarını yitirmesinin ardından yaşadığı sıhhi rahatsızlık sonrası raporlu olmasına rağmen işe gidemeyişinden kaynaklı iş yerinde mobbing uygulamasına maruz kaldı. Canan, "Raporum olmasına rağmen beni arayıp grevde misin diye sordular. Evde yatarken tahlillerimi görmek istediler. Buna benzer mobbing uygulamaları yaptılar ve sonunda istifa etmek zorunda kaldım" dedi.

Psikolojik şiddet olarak bilinen mobbing uygulamasına maruz kalan Canan Çakıl, Ankara katliamında yakınlarını yitirmesinden sonra yaşadığı sıhhi rahatsızlık sonrası raporlu olmasına rağmen işe gidemeyişinden kaynaklı maruz kaldığı mobbing uygulaması sonrasında işinden istifa etmek zorunda kaldı. Canan yaşadığı mobbingi anlatarak, "Kültür Üniversitesi'nin Ataköy Kampüsü'nde memur olarak çalışmaya başladım. Daha sonra Şirinevler Kampüsüne gönderildim. Şirinevler kampüsüne gönderildiğimi her zamanki gibi Ataköy de ki işime gidince öğrendim. Bu sürgün gibi bir şeydi. Çünkü benden önce oraya gönderilen kişide mobbinge maruz kalmıştı yani onu da istemiyorlardı. Beni onun yanına yollarlarken 'Orada ne yapıyorsa, yemeğe çıkış saatine kadar bize haber vereceksin' tembihinde bulundular. Yani bir nevi ajanlık teklifinde bulundular. Tabi ki böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değildi. İstedikleri aktarımı gerçekleştirmediğimi gördüklerinde beni sık sık geceleri aramaya başladılar" dedi.

Yaşadıklarım psikolojik şiddetti

İşverenlerin istedikleri karakter yapısında olmadığı için günlük rutin işlerini bile yapamaz hale geldiğini kaydeden Canan, "Her zaman yazdığım dilekçeleri bile yazamaz hale geldim. Bana önce dilekçeyi şu şekilde yazacaksın deniliyordu ben de onların istediği şekilde yazıp bitirince de bu seferde 'Biz sana öylemi demiştik, bu şekilde dilekçe mi olur, neden bizi doğru düzgün dinlemiyorsun' gibisinden suçlamalara maruz kaldım. Tabi bunlar ilk olduğunda 'Olabilir, yanlış anlamışım demek ki' diye düşündüm" diye belirtti. Canan, kendisine yapılan uygulamaların tekrarlanmaya başladığını fark ettiğinde ise yaşadıklarının 'psikolojik şiddet' olduğunu anladığını ifade ederek, "Tabi ki sadece bunlar değil, diğer çalışanla istedikleri zaman izin veriliyordu ben ise hep geçiştiriliyordum, mesailerde en son benim çıkmam sağlanıyordu ama çalışmaya mecbur olduğum için sesimi fazla çıkartamıyordum" şeklinde konuştu.

'Ankara katliamı artık yeter dediğim an oldu'

7 Haziran Seçim sonuçlarından sonra bir şeylerin artık elle tutulur şekilde değiştiğini ve kendisine uygulanan psikolojik şiddetin arsızca ve artarak devam ettiğini aktaran Canan, "Nereli olduğumu ve siyasi fikirlerimi zaten biliyorlardı. Seçim sonrası sürekli 'Kime oy verdin, bak koalisyonda olmadı bundan sonra ne yapacaksınız' gibi sorular sormaya başladılar. O günlerde sık sık hastalanmaya başladım çünkü psikolojimi mahvetmişlerdi. Bu yüzden de raporlu izin kullanmaya başlamıştım. Tesadüfen de izinli olduğum günler bir eylem gerçekleşirdi. Ertesi gün işe gittiğimde, 'Neden işe gelmedin, yoksa grevde misin? protestomu ediyorsun' gibi söylemlerle karşılaşıyordum" diye kaydetti.
Canan, son kopuş noktasının ise Ankara katliamı olduğunu dile getirerek, "Katliam sonrası diğer insanlar gibi kendisinin de çok üzüldüğünü ve katliamda yakınlarını kaybettiği için rapor almak durumunda kaldığını söyleyen Canan," Rapor aldığım için işe gidemedim, işe gidecek dermanım da yoktu. Beni telefonla arayıp ' Neden işe gelmedin, yoksa yine grevde misin' dediklerinde onlara grevin tanımını yapmak zorunda kaldım. Çünkü raporlu grev olmaz dememe rağmen bana tahlil sonuçlarını getir bizde görelim, yalan söylüyorsun demeleri üzerine artık yeter dedim. Kısacası seni işten çıkartamayacağım sen istifa et demenin bir yoluydu bu ki zaten başardılar" şeklinde ifade etti.

Yaptığı iş için hukuki kazanımlar elde etmesine iki ay kalmasına rağmen istifa etmek zorunda kalan ve yaşadığı haksızlığı adliyeye taşıyamayan Canan, kendisini zorlu bir sürecin beklediğini ifade ederek, "İş bulmak artık daha da zor herhangi bir iş başvurusunda bile kapıda bir ordu bekliyor" dedi.

(ml/dk)