Yönetimi el değiştiren Petrol İş'in örgütlenmeye ihtiyacı yokmuş (!)

09:05

Ceren Karlıdağ/ JINHA

İSTANBUL- Eylül ayında yönetimi değişen Petrol-İş Sendikası, "Artık örgütlenmeyeihtiyacımız yok" diyerek örgütlenme uzmanı Nuran Güleç’i işten çıkardı. İşe iade hakkı için dava açmaya hazırlanan Nuran "AKP’li yönetimlerin olduğu yerlerde kadınların çalışması çok daha zor” dedi.

Geçtiğimiz Eylül ayında27. Genel Kurul toplantısını yapan Petrol-İş’in Genel Başkanlığına AKP’ye yakınlığı ile bilinen Ali Ufuk Yaşar’ın seçilmesinin ardından sendikadaki örgütlenme uzmanı Nuran Gülenç işten atıldı. 2 Kasım tarihinde “Sendikamızın örgütlenme politikasında yapılan değişiklik pozisyonunuza ihtiyaç kalmamıştır” denilerek işten çıkarılan Nuran, işten çıkarılmasından önceki süreçte de mobbinge maruz kaldığını dile getirdi.

‘Mobbinge maruz kaldım’

2014 Şubat ayından beri Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenme uzamanı olarak çalıştığını fakat o süre zarfında da mobbinge maruz kaldığını dile getiren Nuran, “Sendikaya ilk başladığımda genel başkan sosyal demokrat kimliği ile bilinen Mustafa Öztaşkın iken genel sekreter ise yine AKP’ye yakınlığı ile bilinen Ali Ufuk Yaşar’dı. O dönemde benim için zorlu bir süreçti. Ben alana çıktıkça, örgütleme çalışması yaptıkça mobbinge maruz kaldım. Ali Ufuk Yaşar o dönemde de sürekli olarak müdahalede bulundu, örgütlenme politikalarıma müdahale etti” dedi. Bir işyerinde kadın işçinin taciz edilmesi ile ilgili bir mesele yaşandığını ve soruna çözüm bulmak için fabrikanın yöneticileri ile görüştüğünü ifade eden Nurhan, “O süreçte dahi Ali Ufuk Yaşar bana ‘Sen kendini ne sanıyorsun’ dedi. Zorlu bir süreçti ama o dönem ki genel başkanın desteği ile bu çalışmaları yürütebildik” diye belirtti.

‘Bundan sonra olacak işverenlerle işbirlikleridir’

Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenme politikasının yanlış olduğu ve değiştirilmesi gerektiği ile ilgili uzun zamandır tartışmaların devam ettiğini söyleyen Nurhan, “Bunun somut olarak alternatifini yaratmaya dair ise bir şey yok” dedi. Petrol-İş Sendikası’nın direnişçi geleneğinin zıttı bir sürece girdiğini söyleyen Nurhan, “AKP’li sendikaların, MHP’li sendikaların durumlarını, örgütlenme politikalarını biliyoruz. Bundan sonra olacak işverenlerle işbirlikleridir ki bunlar daha önce bana söylenmiştir” diye ifade etti.

‘Kadınların çalışması çok daha zor’

İşten çıkarılmasının en önemli nedenin kadın ve örgütçü olması olduğunun vurgusunu yapan Nuran “Çünkü onlar böyle bir çalışma tarzı istemiyorlar. Hele ki örgütlenme alanlarının özgürlüğün, yaratıcılığın sınırsız olduğu alanlar olmalıdır. İlk defa bir sendika kadın işçi tacize uğradığı için bunu dile getirdi, basın açıklaması yaptı. Bunlar diğer tarafın rahatsız olduğu şeyler. AKP’nin kadına yönelik bakış açsını hepimiz biliyoruz. AKP’li, MHP’li sendikaları biliyoruz, işçiye bakışını biliyoruz. Özelikle bu yönetimlerin olduğu yerde kadınların çalışması çok daha zor” dedi.

‘Orada sadece AKP’nın talepleri söz konusu’

Petrol-İş Sendikası’nın, “Biz çok demokratiğiz. İçimizde HDP’li, CHP’li, MHP’li yöneticiler de var” mesajı vererek ‘toz pembe’ bir tablo çizmeye çalıştığını söyleyen Nurhan, “Orada sadece AKP iktidarı ve onun taleplerinin yerine getirilmesi söz konusu. Eğer öyle olmuş olsaydı bana kendi sekreterim ‘ben seninle çalışacağım’ dedikten sonra ondan habersiz bir şekilde ben işten atılmazdım” diye ifade etti.

‘Sendikanın başına en kötü senaryo geldi’

Sendikada ‘tek adam’ yönetiminin mevcut olduğu ifade eden Nuran, hayatı boyunca işten atılan işçilerin haklı mücadeleleri ve işe iadeleri için uğraştığını dile getirerek “Ama süreç kendime geldi. Kendim için mücadele etmek veya kişisel bir beklentim yok. Bunu etik olarak yapmak zorundayım. Sendikanın başına gelebilecek en kötü senaryo geldi. Petrol-İş Sendikası’nın tarihine not düşülsün diye mücadele edeceğim. Geri iade davasını açacağım ama bu durumun görünür olması için açacağım” diye konuştu.

(zd/fk)