DİSK Kadın Komisyonu işçi kadınların sesini yükseltiyor

09:08

Eda Narin/JINHA

İSTANBUL - Yıllardır DİSK içerisinde çeşitli sendikalarda faaliyet yürüten kadınlar DİSK Kadın Komisyonu adı ile işçi sınıfı içerisindeki faaliyetine devam ediyor. DİSK Genel Sekreteri ve DİSK Kadın Komisyonu Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Demokratik bir ülke kurma mücadelesini emeğin kurtuluşu mücadelesinin çok temel bir parçası olarak görüyoruz" dedi.

Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu (DİSK), içerisinde yıllardır yer alan ve faaliyet yürüten emekçi kadınlar DİSK Kadın Komisyonu adı ile işçi sınıfı içerisindeki faaliyetine devam ederken, tüm emekçi kadınları örgütlenmeye çağırdı. DİSK Kadın Komisyonu Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Kadın Komisyonu Üyesi Rahime İldemir Bayrak ile işçi kadınların yaşadığı sorunlara ve kadın çalışmalarına ilişkin konuştuk.

'Saldırılara karşı örgütlenme perspektifi olmak zorunda'

DİSK Genel Sekreteri ve DİSK Kadın Komisyonu Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçi sınıfı içerisinde kadınların giderek arttığı bilgisi vererek, çalışma yaşamında ise kadınların daha çok ezildiğini vurguladı. AKP dönemi boyunca getirilen uygulamalar ile kadın işçilerin çalışma alanlarında daha çok zorluklar ile karşılaştığını dile getiren Arzu, işçilerin güvencesiz bir düzende çalışmalarının sermaye tarafından dayatıldığının altını çizdi. Arzu, sendikal alanda yaşanacak bir sorun ya da bir krizin çözümüne ulaşılabilecek noktanın kadın işçilerin örgütlenmesinden geçtiğini ifade ederek, "Kadın işçilere dönük sermaye politikalarına, saldırı politikalarına karşı bir örgütlenme ve mücadele perspektifi olmak zorunda" dedi.

'Kadın arkadaşlarımızla ortak mücadele yürütüyoruz'

Arzu, DİSK Kadın Komisyonu'nun vizyonundan ve çalışmalarından bahsederek, kadınların daha yoğun çalıştığı iş kollarına ulaşmaya ve kadınların mücadeleye katılımlarını arttırmaya çalıştıklarına dikkat çekti. DİSK bünyesinde İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Diyarbakır'da ve birçok bölgede kadın komisyonlarının varlığına ve çalışmalarına değinen Arzu, yürütülen çalışmalarda kadınların hükümetin ve sermayenin saldırı programlarına karşı mücadele yürüttüğünü dile getirdi. Arzu, DİSK Kadın Komisyonu'nun sadece DİSK üyesi kadınlardan oluşmadığı bilgisini paylaşarak, "Sadece DİSK üyesi kadınların değil başta birlikte bu mücadeleyi yürüttüğümüz KESK, Tabipler Birliği TMMOB başta olmak üzere diğer emek örgütleri ve kadın örgütlerindeki kadın arkadaşlarımızla da ortak mücadele yürütüyoruz" şeklinde konuştu.

'Savaş ekmeğimizden bir parça götürüyor'

Arzu, yıllar boyunca sürdürülen ve 7 Haziran seçimleri sonrası AKP ile yeniden hız kazandırılan savaş politikalarının doğrudan emekçileri etkilediğini belirterek, "Biz biliyoruz ki atılan her kurşun, atılan her bomba aslında işçilerin ekmeğinden bir parça götürüyor. Sadece ekmeğimizden değil hayatımızdan, özgürlüklerimizden, demokratik haklarımızdan da götüren bir süreç bu. Dolaysıyla savaş hem uygulanan ekonomik politikalar anlamında hem Türkiye'deki genel olarak hak ve özgürlükleri, demokratik hakları baskılaması anlamında emekçilerin en temel gündemlerinden bir tanesi " ifadelerinde bulundu.

'Savaş politikaları karşısında barışı savunmak'

Emekçiler olarak insanların ölmediği ve savaş politikalarının son bulduğu topraklarda yaşamak istediklerine dikkat çeken Arzu, "Demokratik bir ülke kurma mücadelesini emeğin kurtuluşu mücadelesinin çok temel bir parçası olarak görüyoruz" dedi. Tüm emekçi kadınlara çağrıda bulunan Arzu, "Bu politikalar karşısında barışı savunmak ve bu noktada mücadeleyi yükseltme çağırısı yapıyoruz. Cumartesi günü Ankara'da 10 Ekim'e gerçekleştireceğimiz mitinge de başta kadın arkadaşlarımız olmak üzere tüm halkımızı davet ediyoruz" ifadelerinde bulundu. DİSK Kadın Komisyonu Üyesi Rahime İldemir Bayrak, işyerlerinde kadınların yaşadıkları zorlukların erkeklerden daha fazla olduğuna dikkat çekerek, "En çok çalıştırılan emeği sömürülen kadınlardır. Ülkenin ideolojisine baktığın zaman, erkek egemen sistemi olduğu için de bu erkek egemen zihniyet aynı zamanda iş alanlarında da hakimiyetini sürdürüyor" dedi.

'Savaş kadın cinayeti demektir'

Yıllardır Kürdistan'da savaşın devam ettiğinin altını çizen Rahime, savaş boyunca sadece iktidarların değiştiğini fakat anlayışların aynı kaldığını dile getirdi. "Savaş, kadın cinayeti demektir. Savaş, sömürüdür" diyen Rahime, savaşın en çok etkilediği gruplar arasında emekçilerin de yer aldığını söyledi. Rahime, savaş ekonomisine değinerek, savaşa ayrılan bütçenin emekçilerine ayrılmadığını ifade etti. Tüm kadınların örgütlenmesi gerektiği çağrısında bulunan Rahime, "Eğer bir kadın örgütlü ve özgür değilse o toplumdan bahsedilemez" diyerek, kadınların tüm alanlarda kendi söz ve mekanizmalarını geliştirmelerinin gerekliliğinden bahsetti. Rahime, kadınları 10 Ekim'de Ankara'da gerçekleşecek olan mitinge savaşa karşı onurlu bir savaşı inşa etmeye çağırarak, "Yaşasın kadınların mücadelesi" dedi.

(öç/zd/fk)