Kadın el emeği pazarı endüstrileşmeye karşı
09:02
Ceren Karlıdağ/ JINHA
İZMİR - Bir asırdır varlığını sürdüren Ödemiş Kadın El Emeği Pazarı, fabrikasyon ürünlere karşı kadınların gece gündüz işlediği oyalarla direniyor.
Ödemiş Kadın El Emeği Pazarı, 110 yılı aşkın süredir varlığını devam ettiren tarihi bir pazar. Gece gündüz demeden işledikleri oyaları, tel kırmaları, dantelleri, kolyeleri her cumartesi günü alıcı karşısına çıkaran Ödemişli kadınlar, pazar sayesinde kendi ekonomilerini yaratıyorlar. Bunun yanı sıra kadınlar emekleri sayesinde AVM'lere, endüstriye, fabrikasyona karşı hem pazarın asırlık tarihini korumuş oluyor hem de birbirinden farklı üretimlerle el emeğinin farkını ortaya koyuyor. Satışlara yalnızca maddi bir anlam yüklemeyen kadınlar, satış yaptıkça ürettiklerinin beğeniliyor olmasına ise çok seviniyor.
'Kadınlar örgütlense emeğimiz daha görünür olur'
Küçüklüğünün bu pazarda geçtiğini ve şimdi kendinin de bu pazarda el emeği ürünlerini sergilediğini söyleyen 65 yaşındaki Ayşe Kıymet, kadınların üretim yapmasına çok değer verdiğini belirtiyor. Daha önce kendi çabaları ile kooperatifleşmeye de gidildiğini fakat başarılı olamadıklarını söyleyen Ayşe, "Buradaki kadınlar örgütlense, birlik olsa emeklerimiz daha görünür olur" diyor. Dantel masa örtüleri satarak, yaşamını sürdüren Ayşe, çocuklarını da bu işten kazandığı paralarla okuttuğunu dile getiriyor. "Emeğimizin kıymetini bilen biliyor, bilmeyen bilmiyor" diyen Ayşe'ye göre büyük fabrikalara karşı el emeğini koruyan kadınların örgütlü bir şekilde hareket etmesi lazım.
'Emeğimizin karşılığını alamıyoruz'
15 senedir annesi ile birlikte yaptığı oyaları satarak geçimini sürdüren Zeynep Tutar ise, "Artık gözlerim bozuldu. İki tane gözlük takıyorum" diyerek anlatıyor işinin zorluklarını. El emeği ürünlere verilen değerin her geçen gün azaldığını söyleyen Zeynep, "Emeğimizin karşılığını alıyor muyuz diye sorarsanız alamıyoruz. Sadece cebimizde harçlık olmuş oluyor. Bir oyayı yapmak, tek tek işlemek gecelerimi alıyor. Ama yeterince değer verilmiyor" diye belirtiyor.
'Ne çilelerle bunları işlediğimizi kimse bilemez'
Kaymakçı köyünden gelen Fatma Akın da, 10 senedir pazarda satış yaptığını dile getirerek, "Sadece eve küçük bir katkımız oluyormuş gibi gözükse de biz gece gündüz oya işleyerek çocuk okuttuk. Artık kadın pazarında erkeklerde tezgah açmaya başladı. Fabrikadan aldıkları malı getirip burada satıyorlar. Burası sadece el emeği göz nuru ürünlerin olduğu bir yer. Bizim ne çilelerle bunları işlediğimizi kimse bilemez. Çocukluğumdan beri oya işliyorum. Artık gözlerim, ellerim ağrıyor. Biz kendimizi perişan ediyoruz ama bizim emeklerimize verilen değer düşüyor" diyor.
(mg/fk)