Vanlı kadınlar elma üretirken kültürlerini de yaşatıyor

09:02

Nişmiye Güler/JINHA

WAN - Emin Paşa Mahallesinde bahçelerinde elma üreten kadınlar, yürüttükleri tarım faaliyeti ile ekonomik özgürlüklerini sağlarken eski mahalle kültüründeki sıcak ilişkileri ve paylaşma geleneğini de canlı tutuyor. Kadınlar ürettikleri elmaları bahçesi olmayan komşuları ile paylaşırken yeşil alanlarını da müteahhitlerden koruyarak doğaya sahip çıkıyor.

Modern dünyada nüfusun artması ve köyden kentlere göçlerin yaşanmasıyla birlikte şehirlerden ilçelere varana dek beton yapıların inşa edilmesi ve insanların doğal yaşantıdan koparak kapitalist modernitenin sonucu olarak yüksek binalara sıkışmasına karşı çıkan kadınlar, müstakil evlerde bahçe tarımı yapmaya devam ediyor. Büyük iş merkezlerinin ya da AVM'lerin kurulmadığı Van'ın merkez Emin Paşa Mahallesi'nde kadınlar on yıllardır bahçelerine ektikleri elma ağaçları ile evlerinin ekonomilerini ayakta tutuyor.

Ürettiklerini paylaşıyorlar

Genel anlamda yalnızca kadınların ilgilendiği bu bahçelerde komşuluk ilişkilerinin zayıflamasına izin verilmezken paylaşma kültürünün de çok yaygın olduğu gözlemleniyor. 35 yıldır bahçesinde elma yetiştiren 47 yaşındaki Meyase Korkmaz, "Tarlalarımızdan her sene yeteri kadar verim alamıyoruz. Verim aldığımızda satıyoruz, alamadığımızda ise evde kendimiz için ayırıyoruz. Elbette elmalarımızı bencillik yaparak yalnızca kendimiz tüketmiyoruz. Burada herkesin bahçesi yok ve bizler eskiden gelen paylaşma geleneğini sürdürerek komşularımızla da paylaşıyoruz" dedi.

Kurutulan meyveler yemeklerde kullanılıyor

Bahçelerinde bir kaç dönümlük elma ağacı olduğunu ve düzenli bir şekilde bakımını yaparak ürün elde ettiklerini belirten Meyase, İlkbaharda ağaçlarının budamasını yapıp ilaçlama yaptıklarını kaydetti. Ekim ayında meyvelerini toplamaya başladıklarını söyleyen Meyase, her sene ürünlerinden elde ettikleri verimin değiştiğini ifade etti. Ürünlerinin fazla olduğunda satabildiklerini belirten Meyase, "Evde bulundurduğumuz elmaların çürümemesi ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için kurutarak çeşitli yemeklerde kullanıyor kalanı da reçel yapıyorum" ifadelerini kullandı.


'İnsanlar betonarme binalara hapsedilmemeli'

Eskilere oranla günümüzde azalan üretim faaliyetlerinin yaşatılması gerektiğine ve çocukları betonarme binalara hapsedilmemesi gerektiğine vurgu yapan Meyase, "Geçmişten bugüne gelen üretme kültürümüzü hala yaşatmaya çalışıyoruz. Eskiden evimizin çevresi sıra sıra elma ağaçlarıyla doluydu. Ama kentleşme ile birlikte çevremizdeki insanları bir iki kat karşılığında kandırmaya başladılar. İnsanlar arazilerini müteahhitlere vermeye başlayınca çevremiz binalar ile doldu" dedi.

'Bahçeye girdiğim zaman kendimi cennette hissediyorum'

Bahçesini betonarme yapılara değişmeyeceğini belirten Meyase, çocuk ve torunlarının bahçede ağaçların arasında büyümelerini istediğini kaydetti. Komşu ve akrabalarıyla bahçelerinde iyi vakit geçirdiklerini ifade eden Meyase, "Dışarıda semaverde kaynattığımız su ile yaptığımız çay ve ağaçların altında yeşilliklerin içerisinde yaptığımız sohbetlerin tadı apayrı oluyor. Üretme doğamızdan uzaklaşarak betonarme yapıların içerisine sıkıştırılmaya çalışılıyoruz. Ben bunu kabul etmiyorum ve doğamdan uzaklaşmayacağım. Bahçeme girdiğim zaman kendimi cennette gibi hissediyorum" diye konuştu

(ht/mg)