Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED - Genel İş Sendikası 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Zeynep Demir, AKP tarafından başlatılan savaş konseptinin tüm kesimleri her yönden etkilediğini belirterek, "Özellikle biz kadınlar olarak bu savaş konseptine dur demek için her anlamda sesimizi yükselttik ve yükseltmeye de devam edeceğiz" dedi.

Geçici AKP hükümeti tarafından başlatılan savaş konsepti kapsamında her gün yeni katliamlar, gözaltılar ve tutuklamalar yaşanıyor. Her geçen gün savaşın bilançosu artarken, Silopi, Cizre, Lice, Silvan, Yüksekova ilçeleri başta olmak üzere Kürdistan'ın birçok kentine yönelik 1990'lı yılları aratmayacak uygulamalar yaşatılıyor. Buna karşı emek çevreleri de tepkilerini dile getiriyor. Genel İş Sendikası 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Zeynep Demir, savaşın tüm boyutu ile herkesi olumsuz yönde etkilediğini ifade ederek, "Özellikle biz kadınlar olarak bu savaş konseptine dur demek için her anlamda sesimizi yükselttik ve yükseltmeye de devam edeceğiz" diye konuştu.

'35 yıldır gücünüz yetmedi yetmeyecek'

Savaş sürecinde iktidarın oluşturmaya çalıştığı algının halkları barışın gelmeyeceğine inandırmak olduğuna dikkat çeken Zeynep, "Ancak şu bilinmelidir ve çok net anlaşılmalıdır. Yanarak bu süreçlere geldik bugün ilk defa bu savaşı ve acıları yaşamadık. Yaşamaya da devam ediyoruz. Bu bizim mücadele anlayışımızın ve mücadele gücümüzün önüne geçmeyecek. Özellikle kadınlar olarak bu yönlü mücadele etmeye toplumda yaratılmaya çalışılan çözümsüzlük ve iradesizlik algısını yıkmak için en önde yer almaya devam edeceğiz. Özellikle emekçiler olarak bu acıyı yaşayanlar bizleriz. Her alanda emekçi arkadaşlarımız bunun sıkıntısını yaşıyorlar. Evlatlarını kaybederek, yaşamlarını kaybederek işlerini kaybederek… O yüzden bu çözüm noktasında da irade olmaya ve en önde yer almaya devam edeceğiz. Bunun önüne geçmeye de 35 yıldır kimsenin gücü yetmedi bundan sonra da yetmeyecek" ifadelerinde bulundu.

'Emeğin sömürülmesine karşı direniyoruz'

İktidarın sadece savaş haliyle değil halkları ve emekçileri sömürerek de kendini büyütme çabası içerisinde olduğuna değinen Zeynep, "Emeğin ücretlendirilmesi ve emeğin karşılığını net olarak bulması gibi bir anlayış söz konusu değil biz bu toplumu oluştururken emek üzerinden oluşturuyoruz. Sendikal bakış açımızla klasik sendika bakış açımızla yürümüyor. O yüzden emeği sadece para boyutuyla sistem gibi değerlendirmenin karşısında duruyoruz ancak toplum içerisinde emeğin bir karşılığı olmalı" dedi. Emekçileri olarak emeğin sömürülmesine karşı da direndiklerini ifade eden Zeynep, "Bu açıdan da özellikle emekçiler olarak bu süreçlerde çok hassas yaklaşıyoruz. Bizim paradigmamız da bu yönlü. Çalışma anlayışımız ve felsefemiz de o yönlü. Bu nedenle emeği ücretlendirirken kesinlikle var olan yaşam standartlarına ve refaha denk gelebilecek şekilde olması gerektiğine inanıyoruz ancak iktidar bunu çok farklı algılıyor" ifadelerine yer verdi.

'Mücadelemiz sonuna kadar sürecek'

Hükümet ve Sendikalar arasında yapılan son memur sözleşmesini de hatırlatan Zeynep, "Şu çok net olarak toplum tarafından bilinmelidir; vergilerle zaten bize verilen ücret misli ile geri alınıyor. Bugün bizim her attığımız adımdan vergi kesiliyor ve devlet yaşamımızın içine kadar girmiş. O yüzden biz emekçiler olarak verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Özellikle iktidarın emek anlayışını dönüştürme o mücadeleyi vermeye devam edeceğiz" vurgusunu yaptı.

(sg-be/mg)