Dilek Adsan: Savaş ekonomisine emekçiler alet ediliyor

09:02

Nurcan Yalçın / JINHA

AMED - Eğitim Sen Eş Başkanı Dilek Adsan, tartışmalı TİS görüşmeleriyle beraber bir savaş ekonomisi tiyatrosunun sahnelendiğini ve buna emekçilerin alet edildiğini söyleyerek, "Şuan emekçilerin almış olduğu ücretle, yoksulluk sınırı içerisinde bir yaşam idame ettirilmeye mahkûm ediliyor. Ülke bütçesinin savaşa endekslenmesiyle, ortada bir seçim ekonomisi olduğu için kaynaklar emekçilerle paylaşılmıyor. Yüzde birlik ya da yüzde ikilik bir artışla emekçilerin kandırılmaya çalışıldığını ve aşağılandığı bir sürece tanıklık ediyoruz" dedi.

Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerindeki bütçenin emekçilerden kesildiğini ve savaş ekonomisine harcandığını ifade eden Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Dilek Adsan, TİS görüşmesinin emekçiler için bir kazanıma dönüşmediğini söyledi. Dilek, "Gerek emekçiler adına bizi görüşmeler sırasında temsil eden yetkili sendikanın zihniyeti ve duruşu, gerekse hükümet yetkililerinin şuan yürütmüş oldukları savaş politikaları, aslında ekonominin büyük bir kısmının nerelere ayrıldığını bize net bir şekilde gösteriyor" diye tepkisini dile getirdi.

'Bütçe savaşa ayrılıyor'

TİS ile birlikte işçilerin ve emekçilerin sömürüldüğünü ifade eden Dilek,"Savaş ortamının yoğun olduğu süreçte, bütçenin büyük bir kısmının militarizme, askeri alana kaydırıldığı bir ülkede, emekçilerin refah içerisinde istedikleri gibi yaşamasından söz edemdeyiz. Dolayısıyla yine TİS, bunlara denk düşen bir sürece tanıklık ettiği için, emekçilerin talepleri göz ardı edilerek, belirli bir kesimin hükümetle, devletle ortaklaşmasıyla sonuçlandı" dedi.

'Tiyatro gibi bir oyun oynanıyor'

Eğitim emekçilerinin tek talebinin ekonomik düzeltmeler olmadığını söyleyen Dilek, emekçilerin aynı zamanda sosyal, siyasal, kültürel ve cinsiyetçi yaklaşımlara karşı birçok taleplerinin olduğunu kaydetti. Dilek, "Emeğimizin sömürülmesinden, kadın olarak ezilmemizden, görünür olmamamızdan, eğitim sisteminin çarpıklığından ve ekonomiye kadar birçok taleplerimiz var. Söz konusu TİS'te hiçbir talebimizi karılmayan tiyatro oyunu gibi bir oyun oynanıyor. Biz emekçilerinde bu oyunun bir parçası haline getirmeye çalışan bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu ifade edebilirim" şeklinde konuştu.

'Emekçiler yoksulluğa mahkûm ediliyor'

Son süreçte yürütülen savaş politikaları nedeniyle ekonominin gerilediğine dikkat çeken Dilek, ekonominin giderek çöküntüye uğramasıyla birlikte bundan en çok zarar görenlerin yine kamu emekçilerinin olduğunu söyledi. Dilek, "Zaten ekonomi savaş ekonomisi. Enflasyon, devalüasyon, dolar, altın ve Avro'daki yükselişler biz emekçilerin almış olduğu ücreti sıfırlamış durumda. Şu an emekçilerin almış olduğu ücretle, yoksulluk sınırı içerisinde bir yaşamı idame ettirmeye mahkum ediliyor. Ülke bütçesinin savaşa endekslenmesiyle, ortada bir seçim ekonomisi olduğu için kaynakların emekçilerle paylaşılmadığını görebiliyoruz" dedi.

'Kararı alan Bakan vekil dahi değil'

KESK olarak TİS'e karşı sürekli bir eylem halinde olacaklarını söyleyen Dilek, TİS görüşmelerinin yapıldığı masanın emekçilerin masası olmadığını ve orada emekçilere dair kararların alınmadığının altını çizdi. Dilek devamla, "Düşünsenize, sizin hakkınızda karar alan bakan, bir vekil dahi olmayan geçici hükümetin belirlediği bir kişi. TİS'te alınan kararların bir ciddiyetle yapılmadığı ve zaten daha önce konuşulan ve planlanan bir konsept olduğunu görebiliriz. Şu an yüzde birlik ya da yüzde ikilik bir artışla emekçilerin kandırılmaya çalışıldığını ve aşağılandığı bir sürece tanıklık ediyoruz" diye konuştu.

(zd)