Gülsüm, patronsuz bir yaşam için kile hayat veriyor
09:03
Ceren Karlıdağ/ JINHA
İZMİR - Uzun süredir yaptığı muhasebecilik mesleğinden "Patronsuz ve eşit bir yaşam" arzusu ile istifa eden Gülsüm Karapınar kilden kolyeler yaparak kendi alternatif ekonomisini oluşturdu.
Gülsüm Karapınar İzmir'de muhasebecilik yapıyordu. Bir gün "Sistem dışına çıkmalıyım ve patron istemiyorum" diyerek işini bıraktı ve kilden kolyeler yapmaya başladı. Kadın ve doğa temalı toplumsal meselelerle ilgili görselleri pişirilmiş killerin üzerine işleyerek bunlardan kolyeler elde eden Gülsüm artık yaşamını bu şekilde sürdürüyor. Bu şekilde ilk etapta patronsuz bir hayata adım atan Gülsüm ileride ekolojik ve kolektif bir yaşamın da hayalini kuruyor.
Frida'nın ilhamı…
Gülsüm'ün ilham kaynağı ise Frida Kahlo. Doğum gününde ev arkadaşının kendisine hediye ettiği kilden yapılmış Frida Kahlo kolyesinden çok etkilenen Gülsüm "Ben de bu işi yapabilirim" diyerek önce muhasebeciliği bırakıyor ardından kil çamuruna dokunmak için kolları sıvıyor. Gülsüm "Bunu geliştirip alternatif yaşamla ilgili de bir şeyler yapmaya çalışıyorum. İkinci el kıyafetler alıyorum. Şehir hayatından uzaklaşıp kolektif bir hayat düşlüyorum. Yapabilenleri de gördük. Toprakla, kille başladık bu işe" diyor.
'Bu tür bir yaşam hiçbir zaman beni tatmin etmedi'
Yıllardır sistemin dışına çıkma arzusunda olduğunu belirten Gülsüm kadınların erkeklerle aynı işi yapsalar bile daha az para aldıklarını belirterek, "Erkeklerle eşit ücret talep etmemiz gerek. Aynı standartlarda kadınların emeğini görmeyen patronlar var. Kadın iş gücü her zaman fazla ve daha riskli. Her şeyden önce mobbing diye bir şey var. Bu tür bir yaşam hiçbir zaman beni tatmin etmedi. En sonunda bu sistemin dışına çıkma isteğim beni kilden kolyeler yapmaya itti" diye anlatıyor.
'Psikolojik olarak rahatım'
"Cinsiyetçi ve ırkçı görseller dışında her türlü kolyeyi yapıyorum" diyen Gülsüm kilden kolyelerini internet üzerinden siparişle gönderiyor veya küçük dükkanlara anlaşarak satmaya çalışıyor. Bu yaşamı seçtikten sonra ise kendini psikolojik olarak daha rahat hissettiğini söyleyen Gülsüm "Kendi ayaklarım üzerinde duramamak benim için çok büyük bir yüktü. Bu yükten kurtuldum" diyor.
'Önce tüketim çılgınlığından uzaklaşmak gerek'
"Bunu yapmak zor ama aslında daha zor olan sistemin bize dayattığı şeylerden vaz geçebilmek" diyen Gülsüm, kendi ekonomik alternatiflerini oluşturmak isteyenlere önce 'tüketim çılgınlığı' denilen şeyden uzaklaşmaları gerektiğini söyleyerek "Ardından haklarımızı koruyup birbirimize destek olduğumuz sürece her şey daha güzel olacak" diye belirtiyor.
(fk)