Salatalık tarlalarında Kobanê'ye olan hasretlerini büyütüyorlar
09:11
Ceren Karlıdağ/ JINHA
MANİSA - Yurtlarından kilometrelerce uzakta, mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan Kobanêli kadınlar salatalık topladıkları tarlalarda memleketlerine dönecekleri günün hayalini kuruyor.
DAİŞ'in Kobanê'ye saldırmasının ardından zorunlu göç ile Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Çökelek Köyü'ne gelen Kobaneli aileler, salatalık toplayarak hayatta kalmaya çalışıyor. Tarlanın yamacına kurdukları çadırlarda yaşayan ailelerin en büyük problemi ise sağlık sorunların ile karşılaştıklarında hastanelerde tedavi olamamak. Tarlada çalışan kadınlar bir yandan salatalıkları büyütüyor bir yandan da yüreklerini yakan memleket hasretini. Kadınların tek hayali bir sabah uyanıp terk etmek zorunda kaldıkları Kobanê'ye geri dönmek.
'Kobanê'yi hiçbir zaman unutamayacağız'
Yesimiye Hacıali henüz 15 yaşında. Kobanê'den Manisa'ya yaşadığı yolculuğunu "Bir sabah uyandık. 'DAİŞ geliyor' diye dediler. Sadece üzerimizde ki kıyafetlerle çıkıp geldik" sözleri ile anlatıyor. Sabahtan akşama kadar salatalık tarlasında çalışan Yasimiye yaşadığı kötü günlerin yanı sıra arkadaşlarını unutamadığını söyleyerek, "Birçok arkadaşımız orada kaldı. Şehit düştü. Biz geldik onlar kaldı. Ben de onlarla kalmak isterdim. Bunu unutamıyorum" diyor. Memleketini çok sevdiğini söyleyen Yasmiye "Kobanê'yi hiçbir zaman unutamayacağız, savaş bittiği zaman gideceğiz. Bütün halkımızla ölüme kadar birlikte olmak istiyoruz. Orada kalan kız kardeşlerimizi ve abilerimizi çok özledik, memleketimizi, vatanımızı çok özledik" diyor.
'Hastaneler bizden yüksek paralar istiyor'
Ruhiye Osman ise bir buçuk sene önce Manisa'ya geldiğini söylüyor. Sabah uyanır uyanmaz bütün kadın ve çocuklar ile salatalık toplamaya başladıklarını ardından topladıkları salatalıkları satmaya götürdüklerini söyleyen Ruhiye bütün gününü yalnızca tarlada geçirdiğini dile getiriyor. Maddi olarak ise kazandıkları paranın hiçbir ihtiyaçlarını karşılamadığını söyleyen Ruhiye en büyük sıkıntılarının ise sağlık sorunları olduğunu ifade ediyor. Hastanelerde hiçbir şekilde tedavi olamadıklarını söyleyen Ruhiye " Hastaneler bizden yüksek paralar istiyor" diyor. DAİŞ'in köylerini yıkmasının ardından sınırlara akın ettikleri günün hafızasından silinmediğini söyleyen Ruhiye, "Burada çadırlarda kalıyoruz. Tek isteğimiz toprağımıza geri dönmek" diyor.
'Umarım DAİŞ yenilir ve biz de yurdumuza geri gideriz'
Naciye Hacıalide "Bizim malımız, mülkümüz, evimiz, yurdumuz vardı" diyerek sözlerine başlıyor. Çocuklarının hepsinin savaştan önce okula gittiğini söyleyen Naciye "Hepsinin kalemi, defteri vardı" diyerek sözlerine devam ediyor. "Ama zorla buraya sürüldük" diyen Naciye "Şuan kaldığımız yerler çok kötü. Çadırlarda kalıyoruz. Orada ki evimizi özlüyoruz" diyor. Naciye son olarak "Umarım DAİŞ yenilir ve biz de yurdumuza geri gideriz. En çok buraya gelip okula gidemeyen ve orada ölen çocuklara üzülüyorum" diyor.
'Evlerimizi, paramızı, torunlarımızı DAİŞ aldı'
Ayşe Hacıali ise "Başımıza ne geldiyse orada geldi. Evlerimizi, paramızı, torunlarımızı DAİŞ aldı. Pek çok insanımızı uykudayken kestiler. Biz de buraya salatalık toplamaya geldik. Ama salatalıklar da hastalıklardan kuruduğu için onu da toplayamıyoruz, para kazanamıyoruz" diye anlatıyor.
(mh/fk)