Antalya'da güvencesiz çalışmaya mahkûm edilen Kürt kadınlar geri dönüş kararı aldı

09:05

Helin Yıldırım/JINHA

ANTALYA - Kürdistan'ın bir çok ilinden işsizlik nedeniyle Antalya'ya göç eden ve günde 12 saat seralarda sigortasız, güvencesiz çalıştırılan Kürt kadınlar çalışan Kürt kadınlar, "Belki daha iyi bir yaşam buluruz" umuduyla göç ettikleri memleketlerine dönme hazırlığı yapıyor. Kadınlar etnik kimliklerinden kaynaklı ve birde cinsiyet kimliklerinden kaynaklı çift yönlü ezildiklerini anlatıyor.

Birçok ilde tarım alanları 4 mevsim, güneş ışığından yararlanarak ürün üretilen sera alanlarına dönüştürülüyor. Antalya'nın Serik ilçesinde bulunan Çakallık köyündeki seralarda çalışan işçilerin çoğunluğunu Kürdistan'dan göç eden kadın işçiler oluşturuyor. Barakadan bozma yapılarda yaşam süren işçiler sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar çalışıyor, erkek işçilerin işi bittikten sonra dinlenme saatleri başlarken durum kadın işçiler için aynı değil. Kadınlar, seralardan sonra ev içi işleri ve çocuk bakımıyla ilgilenmeye devam ediyor. JINHA`ya konuşan birbirinden farklı hikâyeleriyle sera işçisi kadınların sorunlarına ortak olduk.

Nüfus memuru adın Türkiye koydu!

5 sene önce Diyarbakır'dan Antalya'ya göç eden 8 çocuk annesi Türkiye Akdağ konuşmaya önce isminin hikâyesini anlatarak başlıyor. Nüfus memurunun babasını yanlış anlaması üzerine adının kimliğe Türkiye olarak yazıldığını anlatarak" Nasıl ki nüfus müdürlüğü benim adımı bile bile Türkiye yazdıysa, burada patronlarımız da hem Kürt olduğumuz hem kadın olduğumuz için aynı baskıyı yapıyor. Ha o memur ha patronumuz." diye dikkat çeken sözleri ifade etti. Türkiye; " Ürünleri elle kesip biçiyoruz. 8 çocuğum var 2`si benimle beraber serada çalışıyor. Bende her gün çalışıyorum. Aile de sadece bir kişinin sigortası var. Sezon bitince bir daha sigorta yapmıyoruz. Çiçekleri ilaçladığımız için, vücudumuza zararı da dokunuyor. Maske yok, kıyafetlerimiz korumalı değil. Çiçeklerin ilacının döküldüğü yer yaşadığımız yerlere yakın. O kadar saat çalıştıktan sonra birde çocuk, torun bakıyoruz. Erkeklerin işi bitince dinleniyorlar biz yine çalışıyoruz" dedi.

'Aç kalsam bile kendi topraklarımda aç kalmalıyım'

Diyarbakırlı 15 çocuk annesi Celile Yüksel, 3 yıl önce eşi vefat ettikten sonra durumunun daha iyi olacağı umuduyla Antalya'ya yerleştiklerini ancak daha kötü olduğu için bu sene dönme kararı aldıklarını anlattı. Celile; "Geldiğimizden beri de çiçek işini yapıyoruz. 15 çocuğum var eşim vefat ettikten sonra geldik. Çalıştığımız yer bize ait değil işimiz çok zor. Bir çocuğu nasıl büyütüyorsanız çiçek yetiştirmekte öyle bir iş. Hem zor hem de karımız yok üstüne birde emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Mecburiyetten yapıyoruz. Sabah 6 da çalışmaya başlıyoruz. İşimizin kaçta bittiği belli değil. Öncesinde de hayvancılık yapıyorduk işimiz kötüydü diye buraya gelirsek iyi olur diye düşündük ama daha kötü olduğunu gördük. İnsan aç kalsa bile kendi topraklarında aç kalmalı" dedi ve sözlerini insanın topraklarından uzak kalmasının zor olduğunu ekleyerek bitirdi.

Genç kadınlar okulu bırakıp seralarda çalışıyor

17 yaşında olan Zehra Yüksel, ailenin geçimine katkıda bulunmak için 3 yıl önce okulu bıraktığını ve tekrar başlayamayacağını anlattı. Zehra; "Gelir olsun diye okulu bıraktım ama emeğimin karşılığını alamıyorum. Tün gün kalın elbiselerin içinde güneşin altında ve naylonların arasındayız. Gecenin 3-4`üne kadar da çalıştığımız günler oluyor ama ne kadar çalışsak ta bu iş kar etmiyor. Boş çalışıyoruz gibi hissediyorum. Okula devam edebileceğimi düşünmüyorum" diye konuştu.

'4 senedir çalışıyorum, sigortam yeni yapıldı'

18 yaşında olan Adıyamanlı Pınar Akdağ`da okulunu bırakan genç bir kadın. Pınar "Tarlada önce tırmıklama işi yapıyoruz. Tarlayı kürekliyoruz toprak haline getiriyoruz. Ondan sonra dikimi yapıyoruz karanfili yetiştiriyoruz. İpini bağlayıp demirleri indiriyoruz. Mayıs'ın 24`ünde kapatılıyor bundan sonra emeğimiz boşa gidiyor. Ektiğimiz filizlerin hepsini çöpe atıyoruz. Demirleri kaldırıp indirdiğimiz için bel ağrıları çekiyoruz. 4 senedir çalışıyoruz ama daha bu sene sigortamızı yaptılar" dedi.

(fk)