Haydi çocuklar tarlaya!

09:01

Asya Tekin-Şêrin Hiso/JINHA

ERZİNCAN - Devlet politikaları nedeniyle Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da artan işsizlik ve yoksulluk birçok aileyi okul çağındaki çocuklarıyla birlikte tarlalarda çalışmaya zorluyor. Eğitimlerini yarıda bırakarak tarlalarda çalışmak zorunda kalan çocuklar, "Okulda olmamız gerekirken tarladayız" diyor.

Dünyada mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 60'ından fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığı, en az yüzde 80'ninin sosyal güvencesinin bulunmadığı ve yüzde 70'inin tarlalarda çocuklarıyla birlikte çalıştıkları çeşitli çalışmalarda ortaya konuluyor. Tüm dünyada tarım, çocuk işçilerin en fazla olduğu sektör olarak biliniyor. Çocuk işçilerin yüzde 70'inin bu alanda çalıştığı tahmin ediliyor ve tarım sektöründe çalışan çocukların 132 milyonu 5 ila 14 yaş grubundaki kız ve erkek çocuklardan oluşuyor. Çocuk yaştan itibaren tarlalarda çalışmaya mecbur bırakılan çocuklar eğitimlerini ise yarıda bırakmak zorunda kalıyor. Çalışanların büyük çoğunluğu Nisan-Mayıs aylarında çalışmaya gitmekte ve Kasım- Aralık aylarında tekrar dönüyor. Bu sürede çocuklar derslerinden geri kalıyor ve okuma yazmayı unutuyor.

Başlatılan kampanyada sonuç alınmadı

Türkiye'de de Milli Eğitim Bakanlığı ve UNICEF işbirliğinde 17 Haziran 2003 yılında başlatılan 'Haydi Kızlar Okula' kampanyası başlatılmıştı. 2005 yılına kadar devam eden kampanya kapsamında erkek çocuklarına oranla dezavantajlı durumunda bulunan kız çocuklarının okullaşmasına destek sağlanacaktı. İlköğretimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla başlatılan kampanya sonuç almazken, halen binlerce çocuk eğitimlerini yarıda bırakarak mevsimlik işçi olarak tarlalarda çalışmaya devam ediyor.

'Mecbur kaldığımız için geliyoruz'

Adıyaman ve Urfa illerinden tarlalarda çalışmak için Erzincan'a giden aileler, Şeker Pancarı çapası yaparak işe başlıyor. Aileler daha sonra fıstık, sebze ve meyve toplama işinde çalışmak için Antep, Mersin ve Karadeniz'e doğru yol alıyor. Erzincan'da tarım işçisi çocuklardan Yasemin İpek (12), Adıyaman'dan geldiklerini belirterek, "Erzincan'a çapa işinde çalışmak için geldik. Çapa yapmak çok zor bir iş bu nedenle çok zorlanıyoruz. Çocuk olmamızdan kaynaklı bu zorluk daha da artıyor. Ben isteyerek gelmiyorum mecbur kaldığımız için geliyoruz. Eğer yoksul olmasaydık buralara gelmezdik bu eziyeti yaşamazdık. Ben okuluma gitmek istiyorum ama burada da çalışmak zorundayım" dedi.

'Eğitimimi yarıda bıraktım'

Bir diğer tarım işçisi çocuklardan Emine ise öğretmenlerinden izin alarak Erzincan'a çalışmaya gelen çocuklardan. Eğitimini yarıda bırakarak ailesiyle birlikte tarlaya çalışmaya geldiğini belirten Emine yaşadığı zorlukları şu cümlelerle dile getirdi: "Okul okuyordum okulum bitmeden öğretmenden izin aldım ve çalışmaya geldim. Kirada oturuyoruz ekonomik koşullarımız kötü olduğu için ailemle birlikte gelmek zorunda kaldım. Kira parasını ödeyemediğimiz için evimizden de atıldık. Bu yıl buraya gelirken aracımız kaza yaptı ve çok korktuk. Yine çadırda uyurken korkuyoruz."

'Okulda olmamız gereken yerde tarladayız'

Makbule isimli kız çocuğu da eğitimini yarıda bırakarak ailesiyle birlikte Erzincan'da şeker pancarı topluyor. Okulda olmaları gereken yerde tarlada olduklarına dikkat çeken Makbule, "Biz buraya şeker pancarı toplamaya geldik. Ben okulda olmak istiyorum. Burada çalışmak çok zor. Sabah kalkıp çay yapıyorum, yemek yapıyorum, bazen de oyun oynuyorum. Benim annem ve babam çalıştığı için ben bu işleri yapıyorum" ifadesinde bulundu.

(mg)