JINHA

AMED - Sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı'nın Cumartesi günleri fazladan nöbet tutmayan aile hekimleri ve birinci basamak sağlık yönetmeliğine karşı başlattığı grevin ikinci gününde serbest kürsüde tartışma yürüttü.

Diyarbakır'daki sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı'nın Cumartesi günleri fazladan nöbet tutmayan aile hekimleri ve birinci basamak sağlık yönetmeliğine karşı başlattığı grevin ikinci gününde Parkorman'da serbest kürsü kurdu. Tartışmaya KESK, Diyarbakır Tabip Odası üyeleri, SES ve aile hekimleri üyeleri katıldı. Etkinlikte, ilk konuşan Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Adem Avcıkıran, acil sağlık merkezi projelerinin İMF ve Dünya Bankası'nın projeleri olduğunu söyledi.

'Yaptığımız eylem meşrudur'

Birinci basamak sağlık yönetmeliğinin sağlık ocaklarını bitirmeye dönük olduğuna değinen Adem, sağlık ocaklarının kapatılmak istendiğini belirtti. Adem, "Biz bunun uyarısını hükümete ve Sağlık Bakanlığı'na yaptık ancak bizi ciddiye almadılar. Akabinde aile sağlık merkezlerine Cumartesi nöbetleri getirdiler. Buna karşı gerçekleştirdiğimiz direnişe yüzde 70-80 civarında katılım sağlandı. İleriki süreçte biz dava açılabilir ancak yaptığımız eylem meşrudur" şeklinde konuştu.

Direnişe devam

Ardından konuşan SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı Selma Atabey, 16 Nisan'da hükümetin ödeme ve yasallaşmaya ilişkin çıkardığı kanunla birlikte kendilerinim daha kötü şartlara itildiğine dikkat çekti. Sağlığın halkın elinden alınıp şirketlere verildiğini söyleyen Selma, "Bununla birlikte özelleştirmenin önünü açtılar. Başta acilde nöbet tumamız için baskı kurdular ancak biz direndik ve bu konuda geri adım atmak zorunda kaldılar. Tüm baskılara rağmen direnişimize devam edeceğiz" dedi.

Serbest kürsü sağlık emekçilerinin tartışmaları ile son buldu.

(be-sh/gc/mg)