Gülşen Koçuk/JINHA

İZMİR - Tüketim fazlası tekstil ürünlerini, bir kenara attığımız son yıllarda İzmir Buca Evka 1 Kadın Kültür ve Dayanışma Derneği'nin de dahil olduğu "Yeniden Yap ve Yaşat" projesi ile eski eşyalarımız yenilenerek, tanıyamayacağımız bir şekilde karşımıza çıkıyor. Dernek Başkanı Haşime Akbakın, projede bütün kadınların kendilerini bulabileceğini ifade ederken, proje sayesinde kadınların örgütlendikleri ve yaratıcılıklarının da geliştiğini söyledi.

Kapitalist modernitenin beraberinde getirdiği tüketim çılgınlığı karşısında çözüm yine kadınlardan. 2006 yılında faaliyetlerine başlayan İzmir Buca Evka 1 Kadın Kültür ve Dayanışma Derneği (BEKEV) çatısı altında da eskiyen, kullanılmayan, bir kenara atılan tekstil ürünleri değerlendirilerek yepyeni ürünler ortaya çıkıyor. Dernek Başkanı Haşime Akbakın, yaptıkları çalışmanın ortaya çıkış hikayesini ve amacını anlattı.

Hak mücadelesinden ev eksenli mücadeleye

Dernek çalışmalarının nasıl başladığını anlatan BEKEV Başkanı Haşime Akbakın, kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili kadınların hukuki, yasal sorunları ile çalışmalarına başladıklarına değindi. Haşime, kurumsal çalışmalarına katılan kadınların genel olarak ev kadınları olması ile tüzükte "ev eksenli kadınların" bulunması sonucu bu alana yöneldiklerini kaydetti. Ev eksenli çalışan kadınlara dönük çalışmaların sonucu ilk ürünlerini fuarlarda, kadın etkinliklerinde sergilediklerini ifade eden Haşime, "Daha önce kadınlarımızın evlerinde yaptıkları ürünlerle satış yapıyorduk, ama bu ürünler genelde hep aynı tür ürünler oluyordu ve pazarlaması zor oluyordu. Kadınlar tek tek ürünlerini satışa çıkarıyorlardı ve biz bunun daha fazla kişiye ulaşmasını, örgütlenmenin sağlanmasını istedik" dedi.

Tüketim fazlalığına karşı 'Yeniden Yap ve Yaşat'

Derneğe Almanya ve Yunanistan üzerinden "Yeniden Yap ve Yaşat" isimli bir proje geldikten sonra ev eksenli çalışma alanında farklılık yaratıldığını söyleyen Haşime, "Tekstillerde son zamanlardaki tüketim fazlalığı ve yaşanan pamuk gibi sorunlara dikkat çekmek için yapılan bir proje. Diğer adı 'Tekstilde geri dönüşüm' olan bir projemiz. Zamanı yitirmiş kullanılmayan bütün tekstil ürünlerini tekrardan dönüştürüp kullanılabilir bir hale getiriyoruz. Bu dönüşüm çalışması kadınlarda çok ilgi uyandırdı. Evlerinde kullanılmayan tekstil ürünleri eşyalarını kadınlar dönüştürmeye başladı. Kadınlarımızın bu çalışma ile ufku açıldı. Bir okulla ve belediye ile geri dönüşüm üzerine çalışmalarımız oldu" diye konuştu.

'Eskileri yeniden düzenlemek geçmişten gelen bir gelenek'

Projenin Avrupa'da 7 ortağı bulunurken, her ülke kendi ürünlerini gerçekleştirilen ortak toplantılarda sergiliyor. Toplantılarda ülkelerden katılımcıların birbirleri ile bilgi alışverişinde de bulunduklarına işaret eden Haşime, aynı zamanda 7 ülkede proje kapsamında üretilen ürünlerin internet üzerinden de satışa sunulduğuna işaret etti. 22 Mayıs'ta Almanya'da sergi açacaklarını ifade eden Haşime, projenin kadınlar tarafından yoğun ilgi gördüğüne değindi. Haşime, eski elbiseleri, tekstil ürünleri değerlendirmenin eskilerden gelen bir gelenek olduğunu ve bu geleneğin proje ile yeniden hayat bulduğunu kaydederken, "Projemizle tanışan kadınlarımızın sağlıksız ve ucuz ürünlerin alımı yerine var olan eski bir tekstil eşyasının yeniden düzenlenmesi bizimde toplantılarımızda dile getirdiğimiz bir şey. Bu eski eşyaların yeniden düzenlenmesi hem kadına üretme becerisi kazandırıyor, hemde ev endeksli çalışma potansiyelini çoğaltıyor" dedi.

'Ucuz iş gücüne karşı kadınları örgütlenmeye çağırıyorum'

Hala emeğini evlerde saklayanlara çağrıda bulunan Haşime, kadınların emeklerinin görünürlüğü için örgütlenme mesajı verdi. "Kadınlarımız genel itibari ile 'örgüt' teriminden korkuyorlar ve korktukları içinde katılmaktan geri duruyorlar ama bilindiği gibi örgütlenmeden başarı elde edilmiyor" diyen Halime, şu ifadeleri belirtti: "Kadınlar bize kurumumuza gelip 'Biz üretiyoruz ama satış yapamıyoruz. Nasıl satış yaparız?'gibi sorular soruyorlar. İhtiyaç duyduklarında bize telefonla ulaşıyorlar ve bu alandaki sorunlarını bize iletiyorlar. Bizimde bu kadınlarımıza ilettiğimiz şudur: Gelsinler ve bu alandaki derneklerle yasal haklarının olduğu bir örgütlenmede ev ekseni kadın projesine katılsınlar. Bu yolla kadınlarımız örgütlenerek hem kendilerini görünür kılacaklar hemde emeklerinin değer bulduklarını görecekler. Ucuz iş gücüne karşı bir tavırda göstermiş olacaklar bu çalışmalar ile. Bütün kadınları örgütlenmeye çağırıyorum. Herşeyin yolu örgütlenmeden geçiyor."

(ro/fk)