Nestle işçileri süresiz dönüşümsüz açlık grevine girecek
09:23
Dilan Karamanoğlu-Öykü Dilara Keskin /JINHA
BURSA - 1 Mayıs İşçi Bayramı'na sayılı günler kala, Bursa'da bulunan Nestle Fabrikası'nda toplusözleşme taslağı hazırladıkları gerekçesiyle işten atılan işçilerin direnişi 303'üncü gününe ulaştı. Dünyanın dört bir yanında coşkuyla kutlanan 1 Mayıs'a Nestle işçileri direnişte ve açlık grevinde girecekler.
Bursa'nın Karacabey İlçesi'nde kurulu olan ve 900 işçinin çalıştığı Nestle Fabrikası'nda geçen sene iş veren ve Öz Gıda-İş Sendikası arasında altı ay süren toplu sözleşme görüşmelerinin ardından uzlaşma sağlanmasıyla birlikte, 32 işçi ücretli izne çıkarıldı. Sözleşme sürecindeki davranışları gerekçesiyle ücretli izne çıkarılan işçiler hakkında soruşturma açıldı ve Öz Gıda-İş'in kendilerine tavır almaları sonrasında işçiler Tek Gıda-İş'e üye olmalarıyla 28 işçi işten atıldı. İşe geri alınmak ve haklarını kazanabilmek adına fabrika önünde çadır açarak direnişe geçen işçiler 9 ay sonrasında işe iade kararlarının uygulanması için işvereni masaya oturttu. İşverenin sadece 9 işçiyi geri alabileceğini söylemesi üzerine işçiler çıkarılan herkesin işe geri alınması için teklifi reddederek açlık grevine başladı.
'Süresiz dönüşümsüz açlık grevi başlıyor'
1 Mayıs İşçi Bayramı'na sayılı günler kala direnişlerinin 303'üncü gününe, açlık grevinin ise 9'uncu gününe girecek olan işçiler talepleri kabul edilmezse Pazartesi günü süresiz dönüşümsüz açlık grevine girecekler. 2000 senesinden beri fabrikada çalışan ve işçiler adına konuşan Uğur Çalık, bu dönem içerisinde işverenlerle bir görüşme beklediklerini ifade ederek, "Görüşmenin sonucunda kalan 23 arkadaşımız işe alınırsa bu açlık grevini sonlandırırız. Nestle tazminatı yükseltip işe almam dediği anda bu çadırda süresiz dönüşümsüz açlık grevi yapacağız. Ne zaman toplu iş başı yaparız o zaman açlık grevini bitiririz" dedi.
'Müzakereye varamadık greve başladık'
HAK-İŞ'e bağlı Öz Gıda-İş sendikasının bugüne kadar işçilerin talep ettikleri sözleşmelere ve şartlara imza atmadığını söyleyen Uğur, "Çok uzun zamandan beri kanayan yaramız. 2004'ten beri Toplu İş Sözleşmesi (TİS)'te işçiler olarak dik durduk kendi isteklerimizi kendi taslaklarımızı oluşturduk. Kendi çalışmalarımızı belirttik ve bunun için komisyonlar kuruldu. Vardiyalar arasında 30-35 kişilik öncü işçi grupları bu taslak gruplarında çalışmaya başladı. Anlaşmazlıklarda müzakereye varılamadı ve grev süreci başladı" diye konuştu.
'28 işçiyi idari izne çıkardılar'
Uğur, kanuni süreç içerisinde işveren ve işçiler arasında arabuluculuk yapanlar olduğunu ama fabrikada ki işçilerin dik duruşları sebebiyle sözleşmelerin imzalanmadığına dikkat çekerek, "İstenilen taslak tamamen işçinin istediği bir taslaktı ve grev sürecine çok yakın kalmışken 24 Haziran 2014 tarihinde 28 arkadaşımız soruşturma kapsamında idari izne çıkarıldı" diye belirtti.
'Genel ahlak kuralları' gerekçesiyle tazminatsız işten atıldılar
İşten çıkarılmalar sonrasında ilk başta durumu anlayamadıklarını anlatan Uğur sözlerine şöyle devam etti: "Ne oluyor diyerekten toplandık Bursa sendika başkanını fabrikaya davet ettik. Bursa Şube Başkanına durumu anlatıp neden soruşturma açıldığını öğrenmesi için içeriye gönderdik. Yarım saat sonra çıktığında TİS'te anlaşmaya varıldığını söyledi bize. Biz sözleşmeyi düşünemiyorduk, gidişat işten çıkarmaya gidiyordu. Biz işten çıkartıldığımıza mı yanalım, sözleşmenin imzalandığına mı yanalım derken 1 Temmuz tarihinde Noterden tebligatlarımız ulaştı. İş Kanunu'nun 25/2 maddesinden genel ahlak kurallarından biz tazminatsız atıldık."
'Dünya Merkezi Gıda Konfederasyonları yanımızda Nestle değil'
Direnişin ilk gününden beridir fabrikanın önünden ayrılmadıklarını belirten Uğur, bu süreçte çeşitli eylemliklerde bulunduklarını söyledi. "İstanbul'da İsveç Başkonsolosluğu'nun önünde eylem yaptık, Nestle'nin temsilciliğinin önünde sembolik olarak 1 günlük eylem yaptık. Ankara Büyükelçiliği'nin önünde eylemler yaptık" diyen Uğur, eylemler sonrasında Nestle'nin kendilerini muhatap alıp görüşmelere başladığını ifade etti. Görüşmelerde ilk başlarda işverenin amacının kendilerini parayla ikna etmek olduğunun altını çizen Uğur, "Mahkemenin verdiği parayı ödeneceği söylendi fakat biz de kanunsuz bir şekilde işten atıldığımız için uzun süredir çalıştığımız iş yerinden tekrar iş başı yapmak istediğimizi söyledik. Bu duruma Nestle olumlu yaklaşmadı. Buna karşılık Dünya Merkezi Gıda Konfederasyonları bizim yanımızda yer aldığını açıklayarak İsveç'te Nestle'yle beraber toplantı düzenlendi" şeklinde konuştu.
'İşe girene kadar açlık grevindeyiz'
Uğur, mahkeme kararı üzerine Nestle'nin sadece 9 kişiyi işe alacağını söylediğini ifade ederek, "9 arkadaşımız bu teklifi reddetti ve 'ya hep beraber ya hiç birimiz' diyerek açlık grevine başladık" dedi. Yaşadıkları durumun Öz Gıda-İş'in sonucunda olduğuna dikkat çeken Uğur, "Bu sendikanın yaptıkları karşısında bizler canlı birer örneğiz. Açlık grevindeyiz, hiçbir şey yiyip içmiyoruz. Sağlıklarımızdan olabiliriz işe girene kadar açlık grevinde kalacağız" açıklamalarında bulundu.
(fk)