Ev eksenli çalışan kadınlar platform kurdu

09:06

Gülşen Koçuk/JINHA

WAN - YAKA-KOOP ve Kadın Çalışmaları Derneği'nin ortaklaşarak hazırladığı ve AB tarafından desteklenen 'Örgütlüyüz Güçlüyüz' projesi kapsamında kadınlar 'Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Platformu'nu kurdu. Van'da ikincisi gerçekleştirilen proje çalıştayında kurulan platforma ilişkin konuşan proje ortaklarından YAKA-KOOP ve Kadın Çalışmaları Derneği Üyeleri, platform kurmaktaki amaçlarının örgütlenmek ve ev eksenli çalışan kadınların görünürlüğünü artırmak olduğunu vurguladı.

Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-KOOP) ve Kadın Çalışmaları Derneği tarafından ev eksenli çalışan kadınlara dönük hazırlanan "Örgütlüyüz Güçlüyüz" projesi kapsamında Van'da ikincisi gerçekleştirilen çalıştayın ilk gününde Türkiye'nin her bölgesinden toplamda 28 kadın örgütünün dahil olduğu "Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Platformu" kuruldu. Avrupa Birliği tarafından da desteklenen proje kapsamında, ev eksenli çalışan kadınların emeklerinin daha görünür kılınması hedefleniyor. YAKA-KOOP aktivistlerinden Gülmay Gümüşhan ile Ankara Kadın Çalışmaları Derneği Üyesi Ayşen Karakulak, platform oluşturmanın önemine değindi.

'Ev eksenli çalışanlar sorunu yıllardır sürmekte'

Ev eksenli çalışan kadınlara ilişkin çalışmaların 1990'lı yıllara dayandığına değinen Ankara Kadın Çalışmaları Derneği Üyesi Ayşen Karakulak, Türkiye'de ismi dahi bilinmeyen "Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Grubunun hem kadınlar tarafından hem de toplum tarafından farkındalık yaratabilmek, yasal güvencelerinin kazandırılması ve Türkiye'deki yasalarda yer almaları içindir çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi. Yıllardır ev eksenli çalışma sorunları üzerinde durduklarını söyleyen Ayşen, "Atölye çalışmaları, bazı tespitler ve öngörüler yapıldı. Bu proje Sivil Toplum Diyalogu Hibe Programı'ndan alınmış bir proje. Van'dan YAKA-KOOP'un da bulunduğu bir proje ve bizde Kadın Çalışmaları Derneği olarak ortağıyız" ifadelerine yer verdi.

'Ev eksenli çalışanların en büyük sorunu örgütsüzlük'

Ev eksenli çalışmanın en büyük sorununun örgütsüzlük olduğunu belirten Ayşen, "Kendi evinin bahçesinde, zaman zaman belediyelerin verdikleri stantlarda alıcı ile bire bir yapılan satışlarda, zaman zamanda yaptığı ürünün gelirinin iktisadi değerinin farkında olmadan eşine dostuna hediye olarak sunulan bir çalışma olarak görüldü ev ekseni çalışmalar" dedi. Bir önceki Ocak ayında gerçekleştirilen çalıştayda platformun yasal dayanakları, Türkiye'de ev eksenli çalışmanın dayanakları gibi konuları ele aldıklarını ifade eden Ayşen, "Bugünkü çalıştayda bir kayıt defteri tutarak dernek üyelerinin imzalarını aldık. Katılım belgesi düzenledik ve platformumuzuoluşturmuş olduk. İnternet üzerinde bir araya gelmemiz daha sağlıklı olacak ve bir wep sitemiz var. Yaptığımız çalıştayda üyelerin kentlere gri döndüklerinde ne tür kampanyalar yapacakları, ev eksenli çalışmaları nasıl ileriye götüreceklerine dair fikirler alındı" diye konuştu.

'Kadınların sosyal güvenlik ve örgütlenme talebi ön planda'

Platform aracılığı ile kadınlarda örgütlenme bilincinin oluşması ve öneminin farkındalığına varılmasını amaçladıklarını dile getiren Ayşen, gerçekleştirdikleri ilk çalıştayda Türkiye'nin hala imzalamadığı Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 177 sayılı sözleşmesinde yer alan tavsiye kararlara da yer verdiklerine işaret etti. ILO'nun tavsiye kararlarına ilişkin grup çalışmaları yaparak öncelikleri açığa çıkardıklarına değinen Ayşen, "İlk olarak sosyal güvenlik ve örgütlenme karşımıza çıkıyor. İstedikleri tüm hakları örgütlenme ile elde edebileceklerine inanan kadınlardır bunlar. Bu platformun en büyük dayanağı örgütlenme gücüdür" dedi. Ayşen, ev eksenli çalışan kadınların kendisi gibi çalışanlara ulaşabilmesinin önemine vurgu yaparak, platformun da ev eksenli çalışan kadınların komşusunda, mahallesinde, bölgesinde, ülkesinde ve dünyada kendisi gibi olana ulaşma görevini üstlendiğini söyledi. Ayşen, platformun sorumluluğunu yerine getirmesi halinde bütün ev eksenli çalışan kadınlara ulaşılabileceğini ve örgütleyebileceklerini dile getirdi.

Neden platform?

Gerçekleştirdikleri çalıştayın ilkinin Ocak ayında yapıldığını söyleyen Gülmay, ev eksenli çalışan kadınlara dönük çalışmaların sadece kooperatif aracılığı ile değil, "Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Çalışma Grubu" adı altında bir araya gelen kadınlar tarafından da yürütüldüğünü ifade etti. Kadın Çalışmaları Derneği ile de ortaklaşarak proje geliştirdiklerine değinen Gülmay, platform fikrinin nasıl açığa çıktığını anlatırken, "Farklı 3 ilde YAKA-KOOP'un destek olduğu dernekler kuruldu. Bu süreçte kadın toplantıları alındı, kamuoyuna açık çalışmalar yapıldı. Yapılan bu çalışmaların sonunda toplanan dernekler ve grupların ortak kararı ile bütün bu kuruluşların artık bir çatı altında toplanması gerektiğini düşündük ve platform fikri gelişti" diye konuştu.

'Temel amacımız farkındalık yaratmak'

Platform kurmaktaki amaçlarının ev eksenli kadına yönelik çalışmaların görünürlüğünü artırmak olduğuna değinen Gülmay, "Kadınlar kendi başarılarının ve ev eksenli olduklarının farkında bile değillerdi. Çalışmalarımızın temel amacı farkındalık yaratmak" dedi. Gülmay, Ocak ayında gerçekleştirdikleri ilk buluşmada platformun ilkeleri, nasıl kurulacağı konuları üzerine tartıştıklarını kaydederken, gerçekleştirilen ikinci çalıştayda ise kadınların kendi kurumları ile yürütmüş oldukları tartışmaların ardından bir sonuca gideceklerini söyledi.Çalışma grubunda yer alan kadınların sık sık AB projeleri ile farkındalık çalışmaları yaptıklarını belirten Gülmay, çalışmalara dahil edilen kadınların heyecan duyduklarını ifade etti. Gülmay ayrıca, kadınların "ev eksenli çalışmanın" farkındalığını da yaşadıklarına işaret etti.

'Emek sömürüsünü örgütlenerek bitireceğiz'

"Ev eksenli çalışan kadın kimdir?" sorusuna "Evden dışarıya çalışmalarını para karşılığında üreten kadınlara biz ev eksenli kadınlar diyoruz" cevabını veren Gülmay, ev eksenli çalışma alanlarının bölgeden bölgeye değişim gösterdiğine değindi. Van'dan örnek vererek, kentte kilim dokumacılığının hakim olduğunu söyleyen Gülmay, "Kilimi yapan kadının eline çok cüzi bir para verilirken, aradaki taşeronların çok kazandığını gördük. Burada çok fazla emek sömürüsü var. Örgütlenme sağlandığı zaman böyle bir emek sömürüsününde olmayacağını biliyorum. Örgütlenerek aradaki taşeronları çıkarıyorsun ve ilk elden çıkan emeğin değerinin farkındalığını sağlıyorsun. Bu örgütlenme ile kadınların arasındaki rekabet bitiyor, diyalog oluşuyor" ifadelerine dikkat çekti.Ev eksenli çalışan kadınların hiçbir sağlık güvencesi bulunmadığının altını çizen Gülmay, şöyle konuştu: "Kilimin yapım aşamasındaki boya, kimyasal maddeler, ev içindeki çocuklara, diğer aile fertlerine ciddi zaralar vermektedir ve biz bu sorunla ilgili atölye çözümünü bulduk. Bostaniçi'nde atölyeler kurduk ve kadınların o atölyelerde üretip satmalarına destek olduk."

(ro/