Sömürü sistemininde mevsimlik işçiliğin adı, çok emek az kazanç!
09:01
Zeynep Akın/JINHA
ÊLIH - Yaşadıkları kentlerde istihdam alanlarının olmamasından dolayı her yıl Türkiye'nin batı illerine gitmeye mecbur bırakılan mevsimlik işçilerin göç yolculuğu başlıyor. Gittikleri yerlerde ırkçı saldırılardan sağlıksız yaşam koşullarına kadar birçok zorlukla da karşı karşıya mevsimlik işçiler yaşadıkları kentlerde iş imkanlarının yaratılmasını istiyor.
Türkiye'de sayıları yüz binleri bulan mevsimlik tarım işçileri, havaların ısınmasıyla birlikte göç yolculukları da başlıyor. Bölge illerinden Türkiye'nin batı illerine giden yüz binler zor yaşam koşulları altında çalışıyor. 8 aylık zorlu bir yolculuğa çıkan mevsimlik işçiler, gittikleri batı illerinde fındık, patates, pamuk toplama, çapa yapma ve sulama gibi işlerde çalışıyor. Mevsimlik işçiler, gittikleri yerlerde ırkçı saldırılardan sağlıksız yaşam koşullarına kadar birçok zorlukla da karşı karşıya kalıyor. Yazın kavurucu sıcağına rağmen çalışmak zorunda kalan mevsimlik işçiler havaların soğumaya başladığı Kasım-Aralık aylarından itibaren ise kentlerine geri dönmeye başlıyor. Gidiş-dönüş yolunda dolmuş ya da kamyon kasalarında geçirdikleri trafik kazalarında ise yaşanan ölümler sık sık gündeme gelen konular arasında. Batı illerine mevsimlik göçün yaşandığı kentlerin başında da Batman geliyor.
'Köle gibi çalıştırılıyoruz'
Batı illerine gitmeye hazırlanan Batmanlı ailelerin hazırlıkları günler öncesinden başlıyor. Komşu, akraba, eş-dost ile vedalaşan aileler, sabahın erken saatlerinden itibaren tüm yaşam ihtiyaçlarını da yanlarına alarak tren garında buluşuyor. Günler süren yolculuğun ardından batı illerine ulaşan yüz binlerce mevsimlik işçisinin yaşam mücadelesi de burada başlamış oluyor. Batman'dan batı illerine çalışmaya gidecek olan kadınlar önceki deneyimlerinden de yola çıkarak yaşadıkları zorlukları ajansımıza anlattı. Bunlardan biri olan Mülkiye Tunç (43), batı illerinde aylarca köle gibi çalıştırıldıklarını ve emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirtti. Yıllardır mevsimlik işçi olarak çalıştığını söyleyen 6 çocuk annesi Mülkiye, günlük 40 lira aldıklarını ve aldıkları paranın yüzde 10'nunu ise elçiye verdiklerini söyledi. Yaşları 5 ila 20 arası değişen dört çocuğuyla birlikte batı illerine gideceğini ifade eden Mülkiye, 10 yaşındaki kızını da eşinin yanında bırakmak zorunda kalacağını söyledi.
'Emeğimiz görmezden geliniyor'
Yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle her sene mevsimlik işçi olarak çalıştıklarını söyleyen Mülkiye, çok ağır şartlar altında çalıştıklarını anlattı. Mülkiye, "Çektiğimiz sıkıntı en çok yolculuk yaparken kendini gösteriyor. Bazen 24 saati bulan yolculuk çok kötü oluyor. Toplu olarak gidiyoruz. Yazın gittiğimiz için çok sıcak oluyor ve gidene kadar ayaklarımız şişiyor" diye konuştu. Mülkiye, günde 10 saati bulan bir süreyle çalıştıklarını sadece yemek molası ve 15 dakikalık bir dinlenme molasının olduğunu söyledi. Onca saatlik çalışmaya rağmen yine de hakaretler işittiklerini ifade eden Mülkiye, "Karadeniz'e fındık toplamaya gittiğimizde eğilerek topladığımız için sürekli ayağımız, dizimiz şişiyor. Çok fazla çalışıyoruz onca saat çalışmamıza rağmen fındıklarını topladığımız aile başımızda bekliyor ve sürekli acele edin, durmayın diye bağırıyorlar" diyerek emeklerinin görmezden gelindiğinde dikkatç çekti.
Çok emek az kazanç!
Çalıştıkları işin hayati tehlikenin de olduğuna dikkat çeken Mülkiye konuşmasına şöyle devam etti: "Bir keresinde çok yorulmuştum ve belimi dinlendirmek için ayağa kalkmak istedim ancak başımızda dikilen adam 'durmayın çalışın' deyince bende bu sırada sırt üstü yere düştüm. 2 gün hastanede kaldım daha sonra tekrar çalışmaya başladım. Emeğimiz sömürülüyor. Verdiğimiz emek çok fazla ama kazancımız çok az. Hak ettiğimiz emeği alamıyoruz. Gün boyu verdiğimiz emeğe karşılık günlük 40 lira alıyoruz. Kazandığımız o paranın yüzde 10'nunu da elçiye veriyoruz. Kendi yemek ve yol paramızı da kendimiz karşılıyoruz. Geçen yıl oğluma çift yevmiye vereceklerini söylediler ancak tek yevmiye verdiler. Çok söyledik ama yine hakkımızı yediler paramızı eksik verdiler."
'İş imkânları yaratılsın'
Mevsimlik işçi olarak çalışanların büyük bir çoğunluğunun Kürtler olduğunu ve bunların içerisinde de en çok çocuk ve kadınların olduğunu söyleyen Mülkiye, "Kendi yurdumuzda iş imkânları verilsin, biz Kürtler her zaman Kürdistan dışında çalışmak zorunda kalıyoruz. Kürdistan'da iş imkânları sağlanırsa asla Kürdistan'ı terk etmeyiz. Farklı illere gidip farklı bir halkın köleliğini yapmak istemiyoruz, ama gitmeye de mecburuz. Kendi yurdumuzda iş imkânları verilsin, kendi insanımızla çalışmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'Kadınlar erkeklere göre 3 kat fazla çalışıyor'
Kadınların sadece dışarıda çalışmadığını söyleyen Mülkiye, "Batı illerine gidince bizler sadece tarlada çalışmıyoruz. Gün doğumundan akşama kadar çalışıyoruz sonra eve gelince yemek yapıyoruz, çamaşır ve bulaşık yıkıyoruz, kaldığımız ev veya barakayı temizliyoruz. İşimi gece 23.000'da sona eriyor. Günlük olarak kadınlar böyle yaşıyor. Kadınlar erkeklerden 3 kat daha fazla çalışıyor" diye belirtti. Bunun yanı sıra yaşadıkları sıkıntıları anlatmaya devam eden Mülkiye,"Örneğin günlük olarak iki kişi ancak duş alabiliyor. Sürekli elektriği ve suyu kesiyorlar. Aylar sonra işimiz bitince de resmen bizi kovuyorlar" dedi.
'Karın tokluğuna çalışıyoruz'
Mevsimlik tarım işinde 10 yıldır çalışan 42 yaşındaki Pembe Aslan ise 8 çocuk annesi. "Mevsimlik tarım işinde yapmadığım iş kalmadı. Çapa yapmaya gittim, pamuk ve fındık toplamaya gittim, çobanlık yapıyoruz, yapmadığımız şey yok, 10 senedir bu şekilde çalışıyoruz" diyen Pembe, bunca emeğe rağmen sadece karın tokluğuna çalıştıklarını ifade etti. 5 ay çalıştıklarını ve kazançlarıyla da borçları kapattıklarını ve bir süreliğine geçimlerini sağladıklarını belirten Pembe, "3-4 gün sonra Ağrı'nın Patnos ilçesine çobanlık yapmaya gideceğiz. 2 çocuğumu alıp gideceğim ve 5-6 ay kalacağız. İlk gidince yağmur çamur, sonra biraz geçince aşırı sıcaklar başlıyor. Şimdi gideceğiz mesela hala kar var çok soğuklar var" dedi.
'Mecbur olmasak gitmeyiz'
Çok fazla zorluk çektiklerini söyleyen Pembe şunları belirtti: "Gerçekten mecbur olmasaydık gitmezdik. Gidince sanki ölüme gidiyor gibi oluyorum ama mecburuz. 2 kızımı mecbur okuldan çıkardım, durumumuz yok onlar da bizimle çalışıyorlar. 5 ay kalıyoruz soğuktan çocuklarımın eli, yüzü, ayakları çatlıyor. Maddi durumumuz iyi olmadığından mecburiyetten gidiyoruz. Kazandığımızla zar zor geçiniyoruz. Çoğu zamanda paramızı eksik veriyorlar. Eşimin başka işi yok, yapacağı tek şey bu. Batman'da iş imkanları sağlansaydı bu zorlukları çekmeyecektik. İstemeden gidiyoruz. İş imkanları sağlansın. Bizde bir daha evimizi, çocuklarımızı bırakıp zor şartlarda çalışmayalım."
(mg)