Turist rehberliği meslek olarak kabul edildi ama...

09:02

Helin Yıldırım/JINHA

ANTALYA - Yerli ve yabancı turistlere doğru bilgileri aktarmak ve rahat ettirmekle yükümlü olan turist rehberleri "Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği" nin kabul edilmesiyle meslek olarak kabul gördü ancak henüz sigortaları olmadığı gibi maaşlar tam verilmiyor. Özellikle bu sektörde çalışan kadınların kendine yer edinmek için büyük mücadele vermek zorunda kaldığını belirten Antalya Rehberler Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Nevin Şen, "Turistler geldiklerinde hep erkek rehber görmeye alıştıkları için otobüse kadın rehber bindiği zaman şaşırıyorlar mesleği titizlikle yapmamız kadınların rehberlik işinde başarılı olduğunu gösteriyor" dedi.

Yaz sezonunun başlamasıyla beraber, turizm sektörü de hareketlenmeye başladı. Sektörün büyük bir sorunluluğunu yüklenerek yerli ve yabancı turistlere gezilen yerleri tanıtıp, doğru bilgileri vermekle yükümlü olan turist rehberliği ise hala hak ettiği değeri bulamıyor. Dünyanın en eski mesleklerinden olan ancak Türkiye'de 26 Aralık 2014 tarihinde 'Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği'nin kabul edilmesiyle meslek olarak kabul gören rehberler, hala tam maaş alamıyor ve güvencesiz çalıştırılıyor. Kayıtsız meslek olan rehberlikte birde kadın olmak ayrı bir sorun ve mücadele demek. Antalya Rehberler Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Nevin Şen ve Hülya Yıldırım Kaya turist rehberliğinin zorluklarını JINHA'ya anlattı.

'Bu sektörde benim hiç mi değerim yok?'

Nevin, rehberlerin bir yönetmeliği olduğunu bunun büyük savaşlar sonucunda elde edildiğini ancak hala hiçbir hakka sahip olmadıklarını belirtti. Yönetmelikle beraber turist rehberlerine tur başına belirlediği fiyat uygulaması olmasına rağmen belirlenen parayı alamadıklarını belirten Nevin; "Bırakın o parayı almayı yarısını bile alamıyoruz. Turizm sektörü zarar görmesin diye pek çok şeye amenna diyoruz. Ama çok zor şartlar altında çalıştığımız da bir gerçek. Bizim pek bir hakkımız yok. Kendi hakkımızı kendimiz alıyoruz bunun için savaş veriyoruz. Sigortamız yok ve yevmiyelerimiz tam verilmiyor. Bakanlık tarafından belirlenen maaşların uygulamaya geçirilmesini istiyoruz. Maaş belirleme kolay ama uygulamak sorun. İşverenler tabi ki kendi cebini ve ekonomisini düşünerek nerden kısarım diye birçok şeyden kısıyor. Biz rehberler pek çok sorunlarımızı arkamızda bırakarak her zaman gülerek önümüze bakmaya çalışıyoruz. Bizim istediğimiz en azından emekli olabilmek ve olduğumuzda bizi geçindirebilecek maaşımızın olması. 20 yıldır turizm sektöründeyim bunun 17 yılı profesyonel rehber olarak geçti ama 2 bin 200 günlük bir sigortam var ama oda kendim yatırdığım için var. Ben o kadar bu sektöre emek verdim benim hiç mi değerim yok" diye anlattı.

Kadınlar rehberlik işini titizlikle yapıyor

Turizm rehberliğini daha çok erkeklerin yapmasından dolayı gelen turistlerin kadın rehber görmesiyle şaşırdıklarını ama memnun kaldıklarını söyleyen Nevin; "Aldığımız tepkilere göre geldiklerinde hep erkek rehber görmeye alıştıkları için otobüse kadın rehber bindiği zaman şaşırıyorlar. Sonra onlara sahip çıkışımız, bazı konuları anlatırken daha titizlikle yaklaşmamız, hassa noktalarını biliyor olmamız kadınların mesleği iyi yapabileceğini gösteriyor" dedi. Kadın rehberlerin aile hayatında büyük sıkıntılar çektiğini belirten Nevin; "Rehber biriyle evlenmek büyük dert ama rehber olmayan biriyle evlenmek daha büyük bir dert çünkü o sizi anlayamıyor. Hele ki kadınsanız sürekli şehir dışına çıkmanız gerekiyor. Bunu bir yerden sonra erkekler kabul etmiyor. Bir kadın arkadaşımız bu mesleğinden dolayı daha henüz doğum yapmışken boşanmak zorunda kaldı. Çünkü eşi artık bu işi yapmasını istemiyordu. Konakladığımız otele annesi arkadaşımız bebeğini sırf emzirsin diye getirip götürüyordu. Otelden çıkma, grubu bırakma gibi bir şansımız yok. Bende bu durumlara çocuğu düşürmeyeyim diye evlenmedim" diye konuştu.

'Kadınların turizm sektöründe kabul görülmesi zaman aldı'

1989 senesinde mesleğe sekreterlikten başladığını belirten Hülya Yıldırım Kaya ilk başladığı zaman rehberlik yapan kadın sayısının az olduğunu söyleyerek, kadınların varlığını kabul ettirmek için çok zorluklar çektiklerini ekledi. Hülya; "Bir kadının otobüslere binip de tur yapması o kadar tuhaf karşılanıyordu ki hem tur şirketleri tarafından hem halkımız tarafından. Şoförle tek başına bir kadın grubu yönetiyor. Şoföre," Abi şurada durur musun?" dediğim zaman 'Ben senden emir mi alacam?' diyorlardı. Çok zorlandık bir kadın olarak turizm camiasında kendimizi kabul ettirmemiz zaman aldı. Küçük görüyorlardı. Sanki bu işi sadece erkekler yapabilirmiş gibi. Biz doğuyu da anlatıyoruz batıyı da anlatıyoruz yani gerekiyorsa dünyayı anlatıyoruz insanlara ama kadınız diye niye aşağılanıyoruz? Otel, turda veya otobüste hep tacizlere maruz kaldık. Ben ilk başladığım zamanlarda otelde kapımı çaldıkları zaman korkudan kapıyı açamazdım. Biz bu mesleği kadınların da yapabileceğini kabul ettirene kadar çok zorlandık. Şimdiki nesilde yeni başlayan arkadaşlarımız bu noktada sıkıntıları olmuyor çünkü kabul ettiler artık" şeklinde konuştu.

Sürekli kaza var ama sigorta yok

Uzun yol yürümekten dolayı bel fıtıkları ayak ve bacaklarda sağlık sorunları yaşadıklarını söyleyen Hülya; "Otobüste 20 santim tepenizde bulunan klimadan ve sürekli yürümekten dolayı Bel ağrıları, boyun fıtığı, farenjit, kalp rahatsızlıklarımız oluyor. Kalp rahatsızlıklarımız da tamamen stresten kaynaklanıyor. Bazı arkadaşlarımız güneş altında kalmaktan beyin kanaması geçiriyor. Geçenlerde yine bir arkadaşımız otobüste başına gelen kazadan dolayı bir kulağını kaybetti. Bu kadar sağlık sorunuyla karşı karşıya olmamıza rağmen sigortamız yok" dedi.

(fk)