JINHA

İSTANBUL - Kürdistan'daki savaş ve Türkiye metropollerinde patlayan bombalar AKP'nin söylediğinin aksine istikrar değil istikrarsızlığa sebep oluyor. Kafe işletmecisi küçük esnaf Aysen Noya, "Her yerde insanlar ölüyor. Nasıl gelip çay içecek, nasıl yüzü gülecek insanların?" diye soruyor.

AKP iktidarının dış ve iç politikada sürdürdüğü 'istikrarsızlık', gerek Kürdistan'ı gerekse Türkiye'yi etkilemeye devam ediyor. Seçim çalışmalarında halkı ekonomiyle tehdit eden ve "Ben gidersem istikrar bozulur" mesajı veren AKP'nin politikaları, beraberinde metropollerde peş peşe patlayan bombaları getirdi. Turizmin çöküşe geçtiği, ihracatın minimuma indiği Türkiye'de küçük esnaf da süreçten nasibini aldı. Büyük çabalar sonucu kendi kafesini kuran Aysel Nora'nın küçük dükkânından Türkiye ekonomisinin nasıl göründüğüne baktık.

'İnsanların yüzü gülmüyor herkes moralsiz'

İlk olarak savaş politikaların İstanbul sokaklarında nasıl hissedildiğinden söz eden Rengin Kafe işletmecisi Aysel Nora, ülke genelinde kalıcı bir barışın olmasını istediğini belirterek, "Otobüse bindiğinde ya da çantalı birini gördüğünde insanlar 'bomba olabilir' diye korkuyorlar. Mesela 2 yıl önce daha iyiydi ve en azından bir barış süreci vardı. İnsanlar ölmüyordu. Rahattık, mutluyduk. Şimdi sokağa çıkıp baktığımızda biz dâhil kimsenin yüzü gülmüyor, herkes moralsiz. Çünkü her yerde insanlar ölüyor. Nasıl gelip çay içecek, nasıl yüzü gülecek insanların?" diye konuştu.

'Hükümetin diline rağmen insanlar birleşmeli'

Aysel, siyasi sürecin ekonomiye ciddi zararlar verildiğinin altını çizerek, "Müşteriler gelmiyor. Bu savaşın ekonomiye zararı çok fazladır. Bu sadece Taksim için değil her yerde hep aynı sıkıntı var" dedi. Kendi kafesinin de ekonomik sıkıntılardan etkilendiğini söyleyen Aysel sigorta primlerini ve vergiyi artık ödeyemez duruma geldiklerini anlattı. Aysel, bütün bu sorunların barış gelirse hal olabileceğine inandığını aktardı ve sözlerine, "Eğer barış olursa bu değişir biliyoruz ve insanlar ölmez. Bunu en çok kadınlar istemelidir kadınlar seslerini yükseltmelidir. Hükümetin dili belidir, ama insanlar birleşirse bunu durdurabilir" diye ekledi.

'Cinsiyetçi yaklaşımlar var'

Tek başına kafe işletmenin zorluklarından bahseden Aysel, kafe sektöründe eskiye oranla şimdi kadınların daha fazla çalıştığını söyledi. Bir kadın olarak kafe işletmenin zor olduğunu kaydeden Aysel, "Bana, 'Kadınsın yapmamalısın bu işi, farklı alanlarda iş yap kendine, burada erkeklerle iç içesin' diyorlar. Cinsiyetçi bir yaklaşımları var. 'Taksim gibi bir yerde ne yapıyorsun' gibi sorular alıyorum. Ben de ilk açtığım da çok daha umutluydum ama son dönemde yaşananlar umudumu kırdı" dedi.

Son olarak Aysel, temennisinin düzelme olduğunu belirterek "Her konuda ülke olarak barışa ihtiyacımız var" dedi.

(ro-tm/ck/mg)