Bingöl'de kalıpları yıkan Sunay ve Leyla kadınlara cesaret verdi

09:03

Şehriban Aslan / JINHA

ÇÊWLÎG - Sunay ve Leyla, Bingöl'de "en fazla 3 ay çalışır" diyerek kendilerini yollarından alıkoymaya çalışan zihniyete inat, açtıkları restoranda 3 yıldır yemek yapıyor. Sunay ve Leyla'nın çalışma arkadaşları da sadece kadınlardan oluşuyor.

Erk zihniyetin kadını sosyal yaşamdan kopararak eve hapsetmeye çalıştığı rollere karşı kadınlar her yerde ve alanda seslerini yükseltmeye devam ediyor. Kapatılan kapıları bir bir kıran kadınlar bu alanlarda gösterdikleri başarılarla da hemcinslerine umut ve cesaret oluyor.

Kürdistan'da 270 bine yaklaşan bir nüfusa sahip olan Bingöl'de kadınlar bin bir emek ve zorlukla kendi imkanlarıyla yaşam alanlarını genişletiyor. Bingöllü kadınlar, dayatılan roller nedeniyle yaptıkları işlerde "ayıptır, yapamazsın" yargılarıyla karşılaştıklarını belirtiyor. Sunay Sarı ve Leyla Tunç'un açtığı restoran için de "En fazla 3 ay çalışır" diyenler 3 yıldır burada yemek yiyor.

'Kulak asmadık kendi bildiğimizi yaptık'

'Annemin Ev Yemeği' isimli restoran birçok kadına da iş kurma konusunda cesaret veriyor. Sunay, "Biz bir akım başlattık diyebiliriz. Bunu görünce de çok mutlu oluyoruz. Böyle yapılmadığı sürece Bingöl'ün kadınlara bakış açısı değişmez. Bize 'bu kadın işi değil erkek işidir' dediler fakat kimseye kulak asmadık kendi bildiğimizi yaptık ve yolumuzda ilerledik. Başaracağımızı biliyorduk, böylece bunu herkese de gösterdik. Bizden sonra Bingöl'de birçok kadın da iş yeri açmaya başladı" dedi.

Sadece kadınların çalıştığı bir yer

Sunay, çalışanların kadın olduğunu ve bundan büyük haz aldığını vurgulayarak, "Hele de o kadınlara yardımcı olabiliyorsak bu bizim için maddiyattan daha önemlidir. Buraya gelip çalışan kadınların özgüven sahibi olduğunu ve kendi emeklerinin karşılığını almanın mutluluğu gözlerinden okuyabiliyoruz. Bingöl'de kadınların en büyük sorunlarından bir tanesi her yerde çalışamıyor. Biz açtığımız yerle kadınlara kolaylık da sağlıyoruz diyebiliriz. Buradan kadınlara seslenmek istiyorum; kadınlar ne Bingöl'de ne de başka yerde asla eve kapanmasınlar. Kadının yapamayacağı hiç bir iş yoktur ve kadın erkek işi diye bir ayırım olamaz" sözlerine yer verdi.

'Çalışıyoruz ve mutluyuz'

Leyla Tunç da daha önce bir yerde çalışmamış ve böbrek yetmezliği rahatsızlığının ardından çalışma hayatına atılma kararını almış. Leyla, "Rahatsızlığımı bahane edip eve kapanmak istemedim çünkü eve kapanınca rahatsızlığınız gün geçtikçe ilerliyor. Ani bir kararla kendi başıma yemek yeri açtım daha sonra Sunay'ı gördüm onunla ortaklaşma kararı aldık" diye iş kurma sürecini anlattı.

'Sonuna kadar kadınların yanında yer alacağım'

İşyerinin çalışanlarından 65 yaşındaki Lütfiye Arıboğa da "Yaşımı bahane etmedim ve çalışmanın yaşı olmadığını kadınlara göstermek istedim. Buraya başvurduğumda hemen kabul ettiler. Burası sadece çalışma yeri değil aynı zamanda birbirimize yoldaşlık, kardeşlik ve dert ortaklığı yaptığımız yerdir. Patron çalışan ilişkisi yok böyle olunca çalışmaya daha çok motive oluyoruz. Yüksek tansiyon ve astım rahatsızlığım var, kızımın da sara hastalığı var fakat burada çalışarak birbirimize destek olarak hayatımda ki birçok zorluğu yendim. Sonuna kadar kadınların yanında yer alacağım ve elimden gelen her türlü desteği de sunacağım" diye konuştu.

'Onlarla ve diğer çalışanlarla kardeş gibiyiz'

2,5 aydır çalışan Nazlı Bulut'un da eşi hasta çalışamıyor, bir kızı da 12 yıl verilen ceza nedeniyle cezaevinde. Evde bunları düşünerek sağlık durumunun gittikçe kötüye gittiğini fark eden Nazlı, Sunay ve Leyla ile çalışmaya başlamış. Nazlı da buranın sadece para kazanılan bir iş yeri olmadığını kadınların birbiriyle dayanışma içinde olduğunu söyledi.

(gc)