Mantar üreten kadınlar komünal ekonomiyi geliştiriyor

09:04

Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Kendi imkanlarıyla kendi ekonomisini oluşturmak için evinin bodrumunda bir yıldır kadınlarla birlikte mantar üretimi yapan Hatice Akpınar, erkek egemenliği altında çalışmayı reddettiğini söyledi. Hatice, "Biz kolektif ve komünal bir çalışmayı esas alıyoruz. Birbirimizi yormadan yardımlaşarak işimizi yapıyoruz" diyerek, çalışma yaşamında kadın dayanışmasının önemine dikkat çekti.

Kadınlar çalışma yaşamı içerisinde kendi alternatiflerini üreterek, kendi ekonomisini oluşturmaya devam ediyor. Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Meydan Mahallesi'nde yaşayan 33 yaşındaki Hatice Akpınar, bir yıldır kiraladığı evin bodrumunda annesi ve kadın komşularının da yardımıyla kültür mantarı yetiştiriyor. Hatice, "Sistem bizi çalıştığımız işlerde erkeklerle daha çok muhatap ediyor. Bende bu nedenle kendi işimi kurdum" diyerek, mantar üretimi yaptığı için mutlu olduğunu belirtti.

'Mantarın gelişimi iki ayı buluyor'

Mantar üretimi için önceden tohumların serpilmesi gerektiğini söyleyen Hatice, mantarın gelişim evresinin yaklaşık iki ayı bulduğunu belirterek, "Öncelikle presli kompos isimli toprak balyalarını hazır bir şekilde Konya'dan getiriyoruz. 15 gün süren kuluçka dönemine giriyorlar. 13 derecenin altında ve 30 derece sıcaklığın üstünde olmamasına dikkat ediyoruz. Presli olan balyaların nemini ayarlıyoruz. 15 günün ardından naylonlarını kare şeklinde kesip üzerine özel bir karışım olan toprağı serpiyoruz. Bir hafta sonra tohumlar filiz vermeye başlıyor. Küçük tomurcuklar vererek küf şeklini alıyor. Daha sonra bir bakıyoruz ki her tarafı bebek mantarlar sarmış. Mantarların büyüme döneminde nem ve ısılarını değiştirerek, 16 ya da 19 derece arasında değiştiriyoruz. Mantarlar çok hassas ve hijyen isteyen bir bitkidir. Bundan dolayı ellerimize eldiven takıyoruz. Ayakkabılarımıza dikkat ediyoruz. Büyüme döneminde ise belli aralıklarla suluyoruz" sözleriyle mantar yapım aşamalarını anlattı.

'Mantarlar kendisini yeniliyor'

Mantarların büyüdükten sonra toplama evresine geçildiğini ifade eden Hatice, toplama esnasında mantarları önce temizlediğini, ardından kasalara yerleştirdiğini dile getirdi. Birinci ve ikinci kalite diye ayırma işlemiyle beraber mantarları toptancılara sattığını söyleyen Hatice, "Mantarlar belirli aralıklarla kendisini yeniliyor. Bakımı ne kadar düzgün olursa, o kadar iyi mantarlar ortaya çıkar. Bizim mantarımıza bakma şeklimize göre ürünün fazlalığı ürünün bereketliliği ve bolluğu ona göre değişiyor" şeklinde konuştu.

'Kolektif ve komünal çalışmayı esas alıyoruz'

Adana'da mantar üretimi ile uğraşan birçok kişinin olduğunu dile getiren Hatice, ancak kadınların diğer işlerde de olduğu gibi mantar üretiminde de titizlikle çalıştığını kaydetti. Hatice, "Biz sadece kadınlar olarak işimizi düzenli yapıyoruz. Disiplinli çalışıyoruz. Zaten kadın elinin değdiği her iş düzenli olur. Biz kolektif ve komünal bir çalışmayı esas alıyoruz. Birbirimizi yormadan yardımlaşarak işimizi yapıyoruz" diyerek, ilerleyen yıllarda da bu işi daha profesyonel bir şekilde sürdüreceklerinin altını çizdi.

'Mantarlar temiz bir ortamda yetişmeli'

İlk defa mantar üretimi yaptıklarını ve sağlık açısından üretilen mantarlarda bir sorun çıkmaması için dikkat ettiklerini söyleyen Hatice sözlerine şöyle devam etti: "Mantarlarımız, yüzde yüz organik değil. Çünkü verdiğimiz gübrelerden dolayı büyümesi için katkı ilaçları ekleniyor. Ama insan sağlığına zarar verecek her hangi bir maddeyi kullanmıyoruz. Daha çok Sağlık Bakanlığı'nca onaylanmış ilaçları kullanıyoruz. Elimizden geldiğince organik yetiştirmeye çalışıyoruz. Mantarların yetiştiği alanların kirli ve havasız olduğu biliniyor. Ama öyle değil, tam tersi mantarlar temiz ve titiz bir ortam istiyor. Biz mantarları topladıktan sonra yerleri dikkatli bir şekilde yıkayıp kurutup ve havasını aspiratörle çekiyoruz."

'Kendi kararlılığımızla bu işi yapıyoruz'

Mantar üretimi yapmasının iki sebebi olduğunu kaydeden Hatice, "Birincisi erkek egemen sistemden kaynaklanıyor. Erkeklerin tahakkümü altında çalışmak istemiyorum. Bu yüzden mantar üretimi yapmaya karar verdim. Kadın arkadaşlarımla birbirimize moral vererek, emek harcayarak kolektif bir şekilde çalışıyoruz. Mantarların her gün gelişerek çoğalmasını biz kadınların bir araya gelerek çoğalmasına benzetiyorum" diye konuştu. Hatice, ikinci sebebin ise, ekonomik açıdan zorlandığını ve sosyal güvencesi olan bir iş bulmanın zor olması nedeniyle mantar üretimine başladığını söyledi. Hatice, "Doğru dürüst emeğimizin karşılığını aldığımız bir iş bulunmuyor. O yüzden kendi emeğimizle kendi kararlılığımızla bu işi yapıyoruz" dedi.

'Kadınlar kimseye bağımlı olmamalı'

Hatice, son olarak kadınların çalışma yaşamında yapabileceği hiçbir iş yokmuş gibi bir algının söz konusu olduğunu dile getirerek, aksine kadınların çalışma yaşamındaki her işte başarılı olabileceğini söyledi. Hatice, "Mutlaka kadınların kendi imkanları ile kendi paraları olması gerekiyor. Hiçbir erkeğe ve hiçbir kuruma, hiçbir aileye ya da adı ne olursa olsun kimseye bağımlı olmaması gerektiğini düşünüyorum" diye belirtti.

(dc/mg)