Filiz Zeyrek/JINHA

MERSİN - Mersin'de yeni istihdam alanları yaratmak amacıyla komünlerde örgütlenen kadınlar, el emeği ürünlerini EKOJİN adıyla tüketiciye ulaştırmaya başladı. EKOJİN kuruculardan Çiğdem Göksoy, EKOJİN projesini tüm mahallelerde örgütleyeceklerini belirtti.

Kürdistan ve Türkiye'de özyönetim ilanları ile açığa çıkan özyönetim gücünü istihdam alanları yaratmak amacıyla ekonomi komünlerinde örgütleyen kadınlar, Mersin'in Şevket Sümer, Güneş ve Müfide İlahan mahalleri Halk Meclisleri'nin oluşturduğu komünlerde buluştu. Geçtiğimiz ay turşu, reçel, salça, şalgam, el sanatları ile Çukurova ve Kürdistan'a özgü ürünlerin üretimine başlayan 21 kadın, EKOJİN adıyla kolektif çalışmalarını tüketiciye ulaştırırken, ileriki süreçlerde satış noktaları oluşturmayı hedefliyor. 18-24 Kasım tarihleri arasında Mersin Akdeniz Belediyesi'nin bahçesinde kermes açarak kendi elleri ile ürettikleri ürünleri satışa sunan kadınlar, yoğun ilgiden ise çok memnun.

Proje tüm mahallelere yayılacak

EKOJİN kuruculardan Çiğdem Göksoy, öz savunmanın fiziksel bir savunma olmadığını ve oluşturdukları komünlerle sisteme karşı öz savunmalarını yaptıklarını belirtti. İleriki süreçlerde kooperatifleşmeyi hedeflediklerini ve tüm mahallere de üretimlerini daha büyüterek tüm kadınlara ulaşana kadar mücadele edeceklerini kaydeden Çiğdem, "21 kişiyle başladık, üretimde 5 kişilik bir üst komite oluşturduk. Merkezi bir yapılanmadan çok tabana yayılan bir örgütlemeyi esas alacağız. 5 kişilik üst komitemiz Mersin'de örgütlü olduğumuz 5 ilçede mahalle komitelerini oluşturacak" dedi.

Komün çalışmasında iki akademisyen de bulunuyor

İki akademisyen kadının da komün çalışmalarında yer aldığını kaydeden Çiğdem sözlerine şöyle devam etti: "İş bölümlerimizi oluşturduk, mevsimsel koşulları ele alarak mevsimine göre üretim yapıyoruz, ilk üretimimizi turşu ile gerçekleştirdik. 100 kilo turşu bir işletmeci tarafından satın alındı. İlk satışın ardından 250 kilo turşu daha ürettiklerini ürettik. Daha sonra hem EKOJİN projelerini hem de ürünlerimizi tanıtmak için kermes açtık. Özellikle kadınların yoğun ilgi göstermesi bizi çok mutlu etti. Mahallelerde kadınlar kendi elleri ile ürettikleri kışlık konserveler, salça, turşu, yeşil zeytin, kuru nanenin yanı sıra tatlıdan tutun gözleme, sıkma gibi yiyeceklere kadar birçok üretimini kermeste sergiledi. Bunların yanı sıra kadınların el emeği göz nuru işledikleri el sanatları da kermesteki yerini aldı."

'Kooperatifleşmeye gideceğiz'

EKOJİN isminin anlamına ilişkin bilgi veren Çiğdem, EKOJİN'in 'Demeter'in Yunan mitolojisinde tarımın, bereketin, mevsimlerin ve anne sevgisinin tanrıçası' olduğunu dile getirerek, EKOJIN isminin hem kadını hem kadın ekonomisini temsil etmesi açısından uygun gördüklerini söyledi. Kadınların oluşturduğu komünlerinde özyönetimlerin bir parçası olduğunu kaydeden Çiğdem, "Halkın kendi kendini yönetmesine ihtiyaç var. Halkın kendi kendini yönetmesi de her alanda kendine ait olan kararları kendisinin vermesi ve mücadelesiyle onu hayata geçirmesi gerekir. Ekonomi alanı da bunun bir parçasıdır. Özyönetim de ekonomi ile bağlantılıdır. İnsanlar ekonomilerini oluşturmadığı sürece birilerine bağımlı bir yaşam sürer. Biz bireyin değil toplumun öne çıktığı bir ekonomi anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz. Onun için küçük komiteler şeklinde komünlerimizi örgütleyerek kooperatifleşmeye gideceğiz" ifadelerinde bulundu.

(mg)