Tiyaks'ta ipek böceği zamanı...
09:07
Nurcan Yalçın/ JINHA
AMED - Diyarbakır'ın Kulp (Pasur) ilçesine bağlı Narlıca (Tiyaks) köyündeki kadınlar, 100 yılı aşkın süredir, ipek kozası yetiştiriyor. Mesleğinin zorluklarını anlatan Şükran Altun, "Hala birçok aile evlerinin bir odasında öğretiyor. Böcekler birinci uykusundan uyandıklarından beri dut ağacının yapraklarından günde üç öğün onları besliyoruz. Böcekler çok hassas en ufak bir kokudan bile çok etkileniyorlar ve ölüyorlar. Zahmeti çok, zorluğu çok ama çok zevkli bir iş bizim için işimizi severek yapıyoruz" diyor.
Kürdistan'da ipek böceği kozası yetiştiriciliğinin en yaygın olduğu Diyarbakır'ın Kulp (Pasur) ilçesinde yüz yıllık meslek yeniden canlanıyor. 1990'lı yıllarda özel savaşın merkezi haline gelen ilçede yaşanan zorunlu göçten dolayı birçok aile ipek kozasını bırakmak zorunda kalmıştı. 2006 yılından itiberen yeniden köye dönüşler başlayınca koza yetiştiriciliği de yeniden başladı. Son üç yıldır Türkiye genelinde koza yetiştiriciliğinde ilk sırayı alan Kulp'un birçok köyünde kadınların yoğunlukta bu işle uğraşıyor. Kulp ilçesinde ise en çok yetiştiriciliğin yapıldığı yer ise, Narlıca (Tiyaks) köyü.
'İpek böceği çok zevkli bir iş'
Geçimini ipek böcekçiliği yaparak sağlayan 50 yaşındaki Şükran Altun, köyde iki dönüm tarla üzerinde kurduğu tesiste her yıl yüzlerce kilo ipek kozası elde ettiğini ifade ediyor. Şükran, "Ben kendimi bildim bileli koza yapıyoruz. Yer yıl Mayıs ve Haziran ayları arasında, bize verilen koza tohumundan böcek yapıyoruz. Her kes kendi imkanına göre tohum alıyor. Eskiden evlerimizde yapıyorduk ancak şimdi kendi imkânlarımızla kurduğumuz tesiste yetiştiriyoruz. Hala birçok aile evlerinin bir odasında öğretiyor. Böcekler birinci uykusundan uyandıklarından beri dut ağacının yapraklarından günde üç öğün onları besliyoruz. Böcekler çok hassas en ufak bir kokudan bile çok etkileniyorlar ve ölüyorlar. Hizmeti çok, zorluğu çok ama çok zevkli bir iş bizim için işimizi severek yapıyoruz. Kadınlarımız sevgi isteyen bu işi büyük bir mutlulukla yapıyor" şeklinde konuştu.
Böcekler 4'üncü uykusunda
Verdikleri emeğin karşılığını alamadıklarını ifade eden Şükran şöyle devam etti: "Biz ailede 5 kişi bu tesiste 40 gün boyunca çalışıyoruz. Köy halkının çoğunluk geçim kaynağı kozadır. Kolay görünüyor ama çok zor bir iş bizde buna alışmışız. Şuan bölgede en çok Kulp'ta İpek Böceği yetiştiriciliği yapılıyor. Yılda sadece bir kez öğretiliyor. Havanın serin olduğu bahar aylarında olması gerekiyor. Birkaç yıl bize sahte tohumlar verildi ve böcekler öldü. Ondan dolayı halkı bir süre geri plana bıraktı kozayı ama son iki yıldır iyi verim alıyoruz. Bundan sonra tekrar yapmaya başladılar. Bu yılda yağan doludan dolayı dut yaprakları az. Koza toplam 4 uykuya yatıyor bizim şu an 3'üncü uykusunda. Her uyku 4 gün sürüyor ve 4 gün de uyanık kalıyor. 4'üncü uykudan sonra böcekler kendini ip haline getirerek sarmaya başlıyor."
Koza'nın son işlemi fırınlamak
Kozanın kendini sardıktan gün sonra fırına verdiklerini söyleyen Şükran, "Böcekler koza olduktan sonra temizleyip onları fırınlayarak öldürmek zorundayız, yoksa koza bir süreden sonra kelebek olup uçuyor. Fırınlama son işlem koza için. Fırında kurutulduktan sonra çok hafif bir hale geliyor ve satılmak üzere tartılıyor. Bu yıl iyi emeğimizin karşılığını almayı düşünüyoruz. Bu yılki kozalarımız çok sağlıklı ve verimli. Böyle olunca yaptığımız işi daha çok seviyoruz v e yapmaktan büyük zevk alıyoruz" dedi.
(fk)