Ev eksenli çalışan kadınlar ürünlerini alıcıya ulaştıracak pazar bulamıyor

09:02

Gülşen Koçuk/JINHA

İZMİR/AMED - Ev eksenli çalışan kadınlar, bir taraftan ekonomik kazanç kaynaklarını oluşturuyor, diğer taraftan da örgütlülük alanlarında kadın bakış açısını oluşturuyor. Ancak kadınların yaşadıkları en büyük sorunlardan biri, ürünleri için bir pazar oluşturamamak. Diyarbakır'da ipek ürünleri üretenlerden Kibele Kadın Kooperatifi Başkanı Fatma Altunç da, hassas bir hammadde olan ipekten üretilen ürünlerin ellerinde kalması nedeniyle üretimi durdurduklarını söylüyor.

Türkiye'de 1990'lı yıllardan bu yana ev emekçisi kadınların görünürlüğü için verilen mücadele, her kentte onlarda "ev eksenli çalışan kadınların" örgütlendiği kurumların oluşumuyla daha da yükseliyor. Türkiye'nin ve bölgenin her yerinden ev içinde emeğini sahiplenen kadınlar örgütleniyor ve emek sömürüsüne, ucuz iş gücüne karşı kendi alternatif alanını oluşturuyor. İzmir ÇEKEV Çiğli Kadın Dayanışma ve Kadın Emeğini Değerlendirme Derneği ve Diyarbakır Kibele Kadın Kooperatifi de bu örgütlenme alanlarından. Derneklerin yöneticileri Ayşegül Tıl ve Fatma Altunç, çalışmalarını anlattı.

'Zorunlu göç mağdurlarına destek ile yola başladık'

Diyarbakır Kibele Kadın Kooperatifi Başkanı Fatma Altunç ise, 2004 yılında kurulan kooperatifin1990'lı yıllarda zorunlu göç ile şehir merkezine yerleşen ailelerle birlikte çalışmaya başladığını söylüyor. Kooperatif bünyesinde mutfak, puşi, taş baskı, mozaik, gümüş işçiliği atölyesi gibi birçok atölye kurulduğuna değinen Fatma, "Atölyelerimiz proje kapsamında devam ettiği için projeler bittiği zaman sürdürülebilirliklerini kaybetti. En azından projeler bittikten sonra yerel kaynaklarla bu çalışmalarının sürülmesi bizim önceliğimizdir" ifadelerine yer veriyor.

Diyarbakır ipeğin merkeziyken…

Yaptıkları en önemli çalışmanın puşi olduğunu ifade eden Fatma, puşilerin saf ipek olduğunu söylüyor ve zorluklarını anlatıyor. İpeğin hassas bir hammadde olduğunu ve bu nedenle hemen tüketilmesi gerektiğini kaydeden Fatma, şu an pazarlama alanı olmadığı için üretimin de durduğuna değiniyor. Fatma, Diyarbakır'da 1940'lı yıllara kadar bütün ürünlerin ipekten olduğunu, 1980'li yıllara kadar da Türkiye'nin ipek piyasasında dünyanın ilk üçü arasında olduğunu dile getiriyor. "1950 yılına kadar Süryani nüfusunun Diyarbakır'da olması, ipek evlerinin olması, ipekböcekçiliğinin olması Diyarbakır'ı ipeğin merkezi konumuna getirmiştir, ama şuanda o üretim ağı tamamen durmuş durumda" diyen Fatma, şunları belirtiyor: "Devlet çok duyarsız. Cazibe merkezleri açılarak çok fazla para harcanıyor. Biz ipekçiliğin artık sosyal projeler kapsamında ele alınmasını ve özel sektörlerin el atmasını istiyoruz. Bu çalışmayı da sivil toplum örgütleri ve kadınlarla yapması gerekiyor."

'İpek pazarı yok'

Yaşadıkları pazarlama sorununun sosyal projeler ile aşılabileceğini belirten Fatma, "Çalışmalarımızı daha önce Diyarbakır Sümerpark'ta olan bir atölyede 5 genç kadın arkadaşımız yapıyordu. Atölyemiz, satış olmadığı için üretime ara verdi ve atölyemizi bu süreçte kapatmak zorunda kaldık.Pazarlamamız belediye kapsamında önce destek gördü. Daha sonra bizim stoklarımızda var olan ürünlerimizi pazarlama kısmında sıkıntılar yaşadık. Eş dosta yaptığımız satışlar, fuarlar, festivaller dışında bir satış gerçekleştiremedik. Büyük firmaların şehirde atölyeler kurup genç kadınlara destek olmaları gerekiyor" diyor.

Hem ekonomik faaliyet hem toplumsal cinsiyet eğitimi

İzmir ÇEKEV Çiğli Kadın Dayanışma ve Kadın Emeğini Değerlendirme Derneği Yöneticilerinden Ayşegül Tıl, 153 kayıtlı üyesi bulunan dernek çatısı altında kadınların kendilerini ekonomik kalkınma ve bilinç yükseltme amacıyla çok sayıda kurs verdiklerini ifade ediyor. Dernek kapsamında çalışmalarına katılan kadınların ürünlerini satmaları için teşviklerde de bulunduklarını söyleyen Ayşegül, kadınların eski ürünleri de değerlendirerek yeni ürünler elde ettiklerini söylüyor.

Toplumsal alanlarda örgütlenme çalışmaları

Dernek çatısı altında kadınlara haklar ve toplumsal cinsiyet üzerine eğitimler verdiklerini, toplantılar düzenlediklerini kaydeden Ayşegül, "Bileşeni olduğumuz birçok kadın kuruluşu var. Mor Çatı ve Kadın İstihdamını Geliştirme Grubu bunlardan bir kaçı. Geçen yıl Kadın İstihdamını Geliştirme Grubu ile bir kreş çalışmamız oldu. Buradaki amacımız kadınları evlerinden çıkarmak ve çocuklarına ücretsiz kreş sağlamaktı" diyor. Ayşegül, ev eksenli çalışan kadınlara sosyal medya üzerinden de ulaştıklarını dile getirirken, "Belirli günlerde şehir içerisindeki pazarlarda bildiri dağıtıyoruz, afişler asıyoruz. Pazarlarda dağıttığımız bildirilerden erkekler tarafında farklı tepkiler alıyoruz. Ama bunlara rağmen kadınları derneğimize çağırıyoruz ve günden güne talepler artıyor ve kadınlar geliyorlar" sözlerine yer veriyor.

(ro/fk)