JINHA

RİZE - Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen yeniden başlatılan Yeşil Yol'a karşı harekete geçen Fırtına İnisiyatifi'nden yaşam savunucularının Yukarı Kavron'a çıkışlarına jandarma tarafından engel olunurken, ekoloji avukatlarından Yakup Okumuşoğlu, "Danıştayın kararı bile tanınmıyor" diye tepki gösterdi.

Karadeniz'deki doğal güzellikleri ile ünlü 8 yaylayı birbirine bağlayacak olan Yeşil Yol projesinde yapım çalışmaları Çamlıhemşin'de yeniden başladı. Bunun üzerine dün bölgeye giden ve iş makinesinin çalışmasına engel olmak isteyen 11 yaşam savunucusu gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Fırtına İnisiyatifi üyeleri dün de yaylaya çıkmak istedi ancak yaylaya çıkan yollar jandarma ekipleri tarafından kesildi bölgeye ulaşım engellendi.

‘Yeşil Yo Karadeniz’in ölümüdür’

Yaşam savunucusu Sibel Öz, özellikle son birkaç yıl içindeki gelişmelerin, sistemin bir bütünlük içinde karşı devrimci bir yeniden tahkim süreci yaşadığını gösterdiğini ifade etti., Buna da toplumsal, siyasal alanda örgütlenme ve düşünce özgürlüğünün ortadan kaldırılması, sendikal mücadelenin baltalanması ve yaşanan hak gaspları ile cevap veren Sibel, "Doğa ve çevre alanındaki talan ve yağma mantığını da bütün bunların içinde değerlendirmek gerekiyor" dedi. Sibel, şöyle devam etti: "Herkes bilmeli ki, Yeşil Yol Karadeniz'in ölümüdür. Dün Yukarı Kavron'da köylülerin yayladan inişini fırsat bilerek oralara iş makineleriyle çıkmak büyük bir fırsatçılıktır. Gözü dönmüş bir şekilde doğaya, ağaca, suya saldırmak, sistemin son yıllardaki bütün politikasını özetlemektedir. Yaşlısıyla, genciyle bu işin karşısındayız. Bizim olanı sonuna dek korumak zorundayız."

‘Ülkenin en değerli ekosistemi’

Yeşil Yol projesinde yaşam savunucularının avukatlığını yapan Yakup Okumuşoğlu da, yargı süreçlerinin devam ettiğini ancak Danıştayın bir yürütmeyi durdurma kararı olduğunu belirterek, "Yeşil Yol bu hali ile hukuken yok hükmünde olan idarenin taşra işlemleri ile fiilen yapılmaktadır" dedi. "Bu yolun planlamasından, fiilen doğadaki çalışmalarına kadar olan süreçteki tüm işlemler hukuka aykırıdır" diyen Yakup, şöyle devam etti: "Hukuk devletinde idare hukuka dayalı olarak işlem yapabilir. Planlamanın anayasası sayılan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında ‘yeşil yok’ konusunda yürütmeyi durdurma varken, devam eden çalışmaları hukuken tanımlamak ve anlamak mümkün değildir.”

Yeşil Yol'a karşı direnmenin sadece Fırtına İnisiyatifi'nin görevİ olmadığını belirten Yakup, "Bütün ülkenin en değerli ekosistemlerini barındıran doğal sit alanı olan Kaçkar Dağlarına bütün halkımız birlikte sahip çıkmalıdır. Fırtına'ya yazları gelip vadilerine girip piknik yapıp çöplerini bırakıp gidenlere de sesleniyoruz. Bu sefer ve bir sefer de olsa bir kez olsun sevdiğiniz için gittiğiniz bu vadi için siz de bir şey yapın. Önümüzdeki sene piknik yapacak temiz bir köşeyi sen de bulamayacaksın" diye seslendi.

Fırtına İnisiyatifi'nden yaşam savunucuları da sosyal medya üzerinden yaptıkları çağrılar ile herkesi dayanışmaya çağırdı.

(ek/sy)