Cerattepe akıbeti: Görmeyenlere inat, direnenler vazgeçmeyecek - İZLENİM

11:44
İZLENİM" class="social-twitter">

Evrim Kepenek / JINHA

RİZE - Türkiye'nin en büyük ekoloji davası olarak tarihe geçen Rize İdari Mahkemesi'ndeki Cerattepe davasında avukatlar, sadece altın madeninin bölgeye vereceği zararı değil, Artvin'deki ekolojik yıkımları da mahkeme salonunda tane tane anlattı. Mahkeme heyeti, anlatılanları ne duydu ne de gördü. Bunun üzerine avukatlar, reddi hakim talebinde bulununca Rize İdari Mahkemesi'nde bir ilk yaşandı.

Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, eğer bir çevre - ekoloji eylemine tanık olduysanız yaşam savunucularının ortaklaştığı "Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez" sloganını duyarsınız. İster Fırtına Vadisi'nde kurulacak olan hidroelektrik santrale karşı düzenlenen bir basın açıklaması olsun, isterse Kaz Dağları'ndaki ekolojik yıkıma karşı yapılan eylem olsun. Türkiyeli yaşam savunucuları nerede olursa olsunlar, neredeyse 25 yıldır altın madenine karşı mücadele eden Artvin halkının sesini de bu sloganlar duyurmaya çalışır.

Peki, Artvin'in önemli yeşil alanı ve Kafkasör Yaylası'nın da bulunduğu alan Cerattepe neden bu kadar önemli? Bir şirketin iddiasına göre, orada yatırım yapmak istiyor, bölgeyi kalkındırmak istiyor, yaşam savunucuları ve Artvin halkı neden buna karşı çıkıyor?

Bu sorunun cevabı aslında dün Rize İdare Mahkemesi'nde Cerattepe için mücadele eden Yeşil Artvin Derneği'nin avukatları ve TMOBB'dan gelen mühendisler tarafından verildi. Ya da başka bir deyimle, avukatlar ve mühendisler altın madeni aranmasına izin verildiğinde ortaya çıkacak olan sonuç ile Artvin'in neleri kazanacağını neleri kaybedeceğini ifade ettiler.

Karar çoktan verilmişti

Hiçbir ekoloji duyarlılığı olmayan ancak biraz adalet duygusu yerinde olan herkes, avukatların ne demek istediğini çok net anlayabilirdi. Ancak öyle olmadı. Mahkeme heyeti anlatılanları ne gördü ne de duydu. Davanın hemen öncesinde Artvin'de OHAL nedeni ile eylem ve etkinliklerin yasaklanması, davaya Artvin'den gelen yaşam savunucularının 6 noktadan aramaya geçirilmesi, kimisinin çoraplarına kadar aranması, havuz medyasında, Yeşil Artvin Derneği'nin karalayan haberlerin çıkması, aslında yaşam savunucularının çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporunun yürütmesinin durdurulması talebine ilişkin kararın çoktan verildiğinin ip uçlarını veriyordu.

Mahkeme salonunda yaşananlar da 706 kurum ve 61 avukatın altın araması yapmak isteyen karşı dava açtığı Türkiye'nin en büyük ekolojii davasını değil, Yunan dönemlerinden kalma bir tiyatro sahnesini andırır gibiydi.

Neredeyse tüm ülkenin takip ettiği, halkın mahkeme salonunda olan biteni merak ettiği davaya basın mensuplarının alınmamasına karar verilirken, davaya müdahil olan yaşam savunucuları da yollardaki engellemeler nedeni ile adliyeye ulaşamadı. İki kadın ve bir erkek yargıçtan oluşan mahkeme heyeti ise, müdahillerin davaya ulaşamadığını bildirerek, 50 kişilik mahkeme salonuna 100'ü aşkın kişiyi doldurarak davaya başladı. Mahkeme salonundakiler önce avukatların anlattıkları karşısında sonra da sıcak hava nedeni ile nefessiz kaldılar dersek yeridir. Yeşil Artvin Derneği avukatlarının tane tane ve yalın bir şekilde anlattığı her şey, yaptığı savunma aslında Artvin'in ekolojik yıkım haritasının mahkemede bir kez daha ifade edilmesiydi.

Trabzon Valisi ne demişti?

Altın madeni nedeni ile 250 bin insanın yaşam alanının yok olacağı, Cerattepe'nin tamamen insansız bir bölge olacağı, Artvin halkının 254 gün boyunca şirkete karşı Cerattepe'de nöbet tuttuğu ifade edilse de, mahkeme heyeti olup biteni sanki kendilerine anlatılan bir durum gibi değil de, bilinmeyen bir dille anlatılan sıradan bir olay gibi dinledi. Kimi zaman avukatlar, kolluk güçlerinin Artvin halkına yönelik saldırısını fotoğraflar ve madenin Artvin'e vereceği zararları eski ve yeni hali olmak üzere görseller anlatsa da heyetin tavrı hep aynıydı. Mahkeme heyetinin davaya ilgisiz bu tavrı, TMMOB yöneticilerinden çevre mühendisi Cemalettin Küçük'ün değerlendirmeleri sırasında da devam etti. Cemalettin, bu davada verilen kararın siyasi bir karar olduğunu, bilimsel gerçekliklerden uzak olduğunu yine Artvin mücadelesini örneklendirerek anlattı. Trabzon Valisi'nin "Murgul'da altın aramamıza engel olanın kellesini kopartırız" cümlesini hatırlatan Cemalettin, "Siz şimdi ÇED olumsuz kararı verirseniz sizin de kafanız koparılabilir. Bu yargıya etki değil de nedir?" diye sordu.

Rize ve Artvin'de alınan eylem etkinlik yasağının da bu davanın adil yargılanma hakkına gölge düşürdüğünü söyleyen Cemalettin, davanın Türkiye'nin bölünmesine hizmet edeceğini belirterek, bir bölgenin şirkete verilme davası olduğunu söyledi. Artvin halkının avukatlarının ve ekoloji yanlısı mühendislerin anlatımlarını sadece "Görevimiz bu dinleyelim" diyerek bir mizansene imza atan mahkeme heyeti, şirketin avukatlarını ise can kulağı ile dinledi.

Cerattepe’nin akıbeti ne olacak?

Şirket avukatları "ÇED olumlu raporunu uygundur dava düşürülmedir" diye konuştukça, salondan da kimi zaman gülüşmeler ama daha çok tepki sözleri duyuldu. Son olarak söz alan Yeşil Artvin Derneği'nden avukat Bedrettin Kalın, mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini ortaya çıkarılan OHAL uygulamalarının mahkemenin adil bir yargılama yapmasına engel olduğunu belirterek, reddi hakim talebinde bulundu. Kalın sözlerini bitirir bitirmez de Rize İdari Mahkemesi'nde bir ilk yaşandı. Salondaki tüm izleyenler ve Yeşil Artvin Derneği avukatları mahkeme salonu terk ederken, salonda sadece mahkeme heyeti ve şirket avukatları kaldı.

Reddi hakım talebinin önümüzdeki bir ay içinde yanıtlanması beklenirken, bu talep olduğu sürece hukuken bu mahkeme heyeti herhangi bir karar alamıyor. Önce, bu talebe bir yanıt verilmesi gerekiyor. Eğer reddi hakim talebi kabul edilirse, davaya yeni bir mahkeme heyeti bakacak, ancak kabul edilmezse, heyetin kararına göre bir duruşma daha yapılacak ve Cerattepe'nin akıbeti o zaman belli olacak.

Direnenler hiç vazgeçmeyecek

Türkiye'nin en büyük ekoloji davası olarak tarihe geçen bu dava aslında tüm ekoloji davaları, daha doğrusu yaşam alanlarını şirketlere karşı savunan tüm yaşam alanı savunucuları için sembol bir dava. Eğer bu davada mahkeme heyeti ÇED olumlu kararını iptal ederse 25 yıldır mücadele eden Artvin halkının sloganı "Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez", direnenlerin hukuken de kazanacağının bir göstergesi olarak birçok davada umut olacak. Ancak heyet olumsuz karar verirse, mücadele edenler için hukuki mücadele de yeni bir eşik olarak yerini alacak.

Çünkü çorapları dahi aranarak sabahın 05.00'inden itibaren Rize'ye varmak için Artvin'den yola çıkan direnenler, mücadele edenler hiç vazgeçmeyecek.

(sy)