Fındıklı Parkı'nın yeşili Alarko'nun talanına karşı direniyor
09:08
Ceren Karlıdağ/JINHA
İSTANBUL - İstanbul'un sayılı yeşil alanlarından Fındıklı Parkı 'boş alan' sayılarak Alarko Şirketi'ne şantiye alanı olarak tahsis edildi. Duruma tepki gösteren Selen Bilgör, "İktidar kendi kurguladığı yaşam alanlarını inşa etmek için hem doğuda hem batıda insana, kadına, doğaya ve toplumsal ortak değerlere savaş açmış durumda. Kadın hakları ihlali de, Kürdistan'daki insan hakları ihlali de Fındıklı Parkı da bu savaşın parçası" dedi.
Kabataş sahilinde bulunan Fındıklı Parkı'nın bir kısmı, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu'na şantiye sahası yapılmak üzere her geçen gün talan ediliyor. Parkın bir kısmında bulunan ağaçlar çoktan sökülerek çalışmalara başlanmış durumda. İstanbul'un son kalan yeşil alanlarından olan Fındıklı Parkı'nın toplumsal ve ekolojik önemini " Fındıklı Parkı kırmızı çizgimizdir" diyen Beyoğlu Kent Savunması Aktivisti Selen Bilgör ile konuştuk.
'Bedelsiz vakit geçirme hakkı yok ediliyor'
Fındıklı Park'ının İstanbul için çok önemli olduğunu belirten Selen, parkın 1993'de 'kentsel sit alanı' olarak kabul edilmesi ile nadide bir alan olduğunun tescillendiğini, Eminönü'nden Kuruçeşme'ye kadar kilometreler bir şeritte tek yeşil alan olduğunu, bunun yanı sıra bir afet toplanma alanı ve tek çocuk oyun alanı olduğunun bilgisini verdi. "Fındıklı Parkı bizim kırmızı çizgimiz" diye tabir eden Selen, kentlerde ki kamusal alanlara yapılan boş alan muamelesi ve inşaat sektörü eliyle yapılan iktidar saldırısının kentlerde bir avuç kalan yeşil yaşam alanlarını yok ettiğini ve farklı bir toplumsal mimariye yol açtığını söyledi. Selen, İstanbul'da bir parkı ya da bir ağacı, bedelsiz kentte vakit geçirme hakkı ve halkın hem zemin olduğu alanları gereksiz projelere kurban etmek istemediklerini dile getirdi.
'369 milyon dolara proje'
Planlanan metro hattı projesinden de bahseden Selen, "Bu proje Kabataş'tan Mahmutbey'e uzanan bir metro hattı. Beşiktaş'tan da geçiyor ve oradaki meydan da kapatılmış durumda ve orası için de tehdit oluşturuyor. Bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Alarko Şirketine 369 milyon dolara devredilmiş çok pahalı bir hat. Pahalı olmasının sebebi Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan hattın zorlukları, eğimi ve kentsel sit alanı olmasından dolayı yaşanan sorunlar" dedi.
'700'den fazla ağaç yok edilecek'
Projeyi ilk olarak "Kabataş'tan zaten bir metro durağı varken kim ve neden ihtiyaç duydu Beşiktaş'tan Kabataş'a metro olmasına?" sorusuyla sorguladıklarını ifade eden Selen, "Bütün proje kapsamında tam 801 ağaçtan sadece 94 tanesi imkanlar dahilinde yerinde korunabilecek. 700'den fazla ağaç yaşamımızdan yok olacak. Fındıklı Parkı bu proje kapsamında şantiye alanı olarak düşünülmüş. Hem sit alanı hem de halkın parkı olarak görülen bu park şantiye alanı olarak projeye dahil edilmiş. Parkın bir gün bile kapatılması hukuksuz iken iki sene boyunca kapalı kalıp bütün ağaçlarının sökülmesi sadece bir ağaca değil ona yuva yapan kuşlara, havasını soluyan bizlere ve kent yaşamına topyekûn bir saldırı oluşturuyor" diye konuştu.
'Şirketten çevreci olmaz'
Projenin aynı zamanda Kabataş'ta bulunan evleri, Dolmabahçe Sarayı'nı ve tüm canlıları tehdit ettiğini belirten Selen, "Şuanda burada tasarlanan GalataPort ve çitlerle kapatılan alana da AVM yapılması düşünülüyor. Buralara dair böyle projelerin varlığını biliyoruz. Metro projesi ise hazırlanmış, onaylanırken ne ilgili meslek kuruluşlarına, uzmanlara sorulmuş ne de alternatif yollar düşünülmüş" şeklinde konuştu. Alarko Şirketinin 'de belediye kadar suçlu olduğunun altını çizen Selen, "Çok daha ucuz, kamu bütçesini zorlamayan projeler üretilecekken ağaçları kesmek, kamu alanını işgal etmek gibi projelere onay verilmiş. Alarko Şirketi aslında baktığımızda çevreci geçinen, ekolojik duyarlılığa sahip bir şirket gibi konumlandırırken kendini şuan iş makinesi rahat dönsün diye ağaç kesiyor. Kendilerine inşaat alnı olarak bir park gösteriliyorsa projeden çekilmelerini beklerdik. Biz Beyoğlu ve İstanbul Kent Savunması olarak çelişkili davranışlarından ötürü 'şirketten çevreci olmaz' dedik" diye ifade etti.
'Kent savunucuları olarak savaşın…'
İktidarın, kentte ve kent dışında doğaya yönelik saldırısının aslında çok daha büyük bir bütünün ve savaşın parçası olduğunu söyleyen Selen, asıl ihtiyaçlarının ulaşım değil yeşil alanların korunması ve arttırılması olduğunu belirtti. İktidarın halkın ihtiyaçlarını yok sayarak yürüttüğü projelerin Kürdistan'da ki savaşın batıya yansıması olduğunu beyan eden Selen, "İktidar kendi kurguladığı yaşam alanlarını inşa etmek için hem doğuda hem batıda insana, kadına doğaya ve toplumsal ortak değerlere savaş açmış durumda. Kadın hakları ihlali de, Kürdistan'daki insan hakları ihlali de Fındıklı Parkı da bu savaşın parçası. Biz kent savunucuları olarak bu savaşın parçası olmayacağımızı ilan etmiştik ve bunu da hala söylemeye devam ediyoruz" dedi.
Parka katledilen Veysel Atılgan'ın ismini verildi
Projenin gizli kapaklı geçiş tarihinin Haziran 2013 yani biz Gezi Direnişi esnasında olduğunu söyleyen Selen, "5 Ekim'de buraya demir parmaklıklar takarak çevrelediler ve kent savunucuları buna engel oldu. Biz Beyoğlu Kent Savunması olarak burada yok edilen çocuk oyun alanını tekrar yaratmak için lastiklerle oyun alanları yapmaya çalıştık, ahşaptan banklar yaptık ve parka Ankara katliamında yaşamını yitiren 9 yaşındaki Veysel Atılgan'ın ismini verdik. Bu arada bizim tepkimiz üzerine parkın dibine bir plastik park konuldu. Eski park ahşaptan oluşuyordu" diye kaydetti.
Selen, son olarak İstanbul halkına çağrıda bulunarak, "İstanbul'un bir zamanlar Erguvanlarla dolu bu eşsiz parkını savunmak için tüm İstanbulluları mücadelemize bekliyoruz. Beyoğlu Kent Savunmasının sosyal medya hesaplarından bize ulaşın" dedi.
(ödk/dk)