Taş ocaklarına direnen Gazi halkı: İnsanca yaşamak istiyoruz

09:07

Ceren Karlıdağ/JINHA

İSTANBUL - 40 yılı aşkındır faaliyette olan taş ocaklarının beraberinde getirdiği sağlık sorunlarına karşı "İnsanca yaşamak istiyoruz" diyen Gazi Mahallesi halkı, bu kez de sayıları arttırılmaya çalışan beton santrallerine karşı mücadele ediyor.

İstanbul'un Sultangazi İlçesine bağlı Gazi Mahallesi'nde 40 seneyi aşkındır bulunan taş ocakları mahallede yaşayanlar için ciddi sağlık sorunları oluşturuyor. Taş ocaklarının yanı sıra mahallede bir de beton santrali kurulmak isteniyor. 2014 yılından beri faaliyette olan Akar Beton'a verilen ÇED onayının ise hangi halk toplantısı sonucu verildiğinden mahalleli olarak haberleri olmadığını söyleyen Ruhi Kara, Kervan Beton tarafından açılmak istenen santrale karşı direneceklerini söyledi. Her gün dinamit tozu yutmak zorunda olan mahalle halkının ise tek talebi insanca yaşamak.

Sultangazi Kent Savunması Üyesi Ruhi Kara, Öztopçu İnşaat 'ın Kervan Beton adı altında kurmak istediği beton santraline karşı mahalle halkı ile birlikte çalışma başlattıklarını belirterek, "Beton santrali yerleşim yerine çok yakın. 20m yakınında evler var. Bunun üzerine mücadeleye etmeye başladık. İlk olarak belediyeye gittik. Belediye oraya beton santrali yapılamayacağını söylemesine rağmen orada bir inşaat çalışması var ve aylardır devam ediyor. Bunun yanı sıra yan tarafında daha önce yapılmış Akar Beton'un santrali var. Belediye bunun valilik ile alakalı olduğunu söyledi. Valiliğe gidip dilekçe yazdık, görüşmeler yaptık. Valilik oranın ruhsatının olduğunu, 2014 yılında ruhsat verilirken belediyeden ve bilirkişilerden görüş alındığını söyledi. Bunun üzerine şirkete ÇED onay raporu vermişler. Akar Beton'un olduğu yer yine yerleşim yerlerine çok yakın. Hatta çok yakının da sağlık ocağı var" dedi.

'Santral kuracağı alanın mühürlendiğini söylediler'

Aynı zamanda mahallenin büyük bir alanında taş ocakları olduğunu söyleyen Ruhi, taş ocaklarının başlı başına halk sağlığını tehdit ettiğini dile getirdi. "Burada yaşayan insanların hem sağlığı hem yaşamı tehlikede" diyen Ruhi, " Evler uçurumun dibinde. Bizim bunlarla ilgili yetkililerle yaptığımız görüşmelerde her defasında oyalıyorlar. Yeni yapılacak santral ve var olan Akar Beton' un santrali ile ilgili eylül ayında belediye meclis toplantısına gittik. HDP Belediye Meclis üyesi soru önergesi verdi. Yazılı cevap olarak Kervan Beton'un santral kuracağı alanın mühürlendiğini söylediler. Ama eylül ayından beri çalışma yapıyorlar. Belediye tarafından mühürlenmiş bir yeri bu insanlar hala çalıştırıyor. Normal şartlarda belediyenin suç duyurusunda bulunması lazım" diye belirtti.

'ÇED için halk toplantısı nerede yapıldı'

Mahalle halkı olarak belediyeye gittiklerinde hakaretler işittiklerini ifade eden Ruhi, "Gazi mahallesinden insanlar geldi belediyeyi bastı diye haberler yapılarak, yaşlı insanların karşısına zırhlı araçlar çıkarıyorlar. Biz mahallemiz için sağlığımız için çevremiz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ayrıca o ÇED raporun için halk toplantısının nerede yapıldığını, kiminle yapıldığını soruyoruz kimse cevap vermiyor. Bununla ilgili hukuki süreç başlattık. Burada kirlilikten etkilenen insanların haberi olmadan nasıl ÇED toplantısı yapıldığını soruyoruz cevap alamıyoruz. Ama bizim demokratik ve hukuki mücadelemiz devam edecek" diye konuştu.

'Eşimi akciğer kanserinden kaybettim'

Taş ocaklarına en yakın evlerden birinde oturan Sultan Güler ise tepkisini şu şekilde dile getirdi: "Sürekli dinamit atıyorlar. Yasal olarak evlerden 70 m mesafede çalışmaları gerekiyor ama gün geçtikçe bizi hiçe sayarak evlerimize kadar geldiler. Kendilerine söylüyoruz. Yasal olarak 70m mesafe olması gerekiyor diyoruz ama hiç bir şekilde dinlemiyorlar. Madem öyle evlerimizi alın gidelim insanca yaşalım dedik ama sadece enkaz parası verelim diyorlar. Zaten durumumuz iyi olsa burada yaşamayız. O yüzden biz tozundan, dinamitinden rahatsızız. Gelsinler bizim halimizi görsünler. Madem bu devletin insanıyız bizim derdimize çare olsunlar. Ben eşimi akciğer kanserinden kaybettim. Buraya geldiğinde sağlıklıydı. Ben her gün dinamit tozundan rahatsız oldum."

'Çocuğum sürekli hastanelerde'

Bir buçuk yaşındaki çocuklarının sağlığı konusunda endişe eden Nurgül ve Gökmen Görer çifti taş ocaklarının kaldırılmasını istiyor. "Kendimi bildim bileli taş ocakları var" diyen Nurgül, "Sabah kalkıyoruz her yer toz. 1.5 yaşında bir çocuğum var ve hastanelerde. Dinamit patlattıklarında oturduğumuz yerden sıçrıyoruz, deprem gibi. Bide üstüne üstük beton şirketi kuruldu. Onunda kaldırılmasını istiyoruz. İkisini de istemiyoruz. Yaşlılarımız temiz hava alsın" dedi.

'Zaten sürekli biber gazı atıyorlar birde toprağa boğdular'

Taş ocaklarını çocukların geleceği için istemediklerini belirten Gökmen ise, "İnsanlığın geleceği için istemiyoruz. Hava kirliliği demek anne karnında bebeklerin hastalanması, yaşlılarımızın yaşam alanlarının kısıtlanması demek. Şuan Gazi Mahallesi'ndeyiz. Zaten bize yeterince biber gazı atıyorlar bir de bizi toza boğdular. Yaşam alanlarımızı kısıtlamalarını istemiyoruz. Ankara'da türlü türlü plan var İstanbul'da da her türlü talan var" diye ifade etti.

(dk)