Hukukçular Sur'daki tarihi yapılar için UNESCO'ya başvurdu

12:30

JINHA

AMED - MHD'li hukukçular, UNESCO Dünya Kültür Mirası içinde yer alan Diyarbakır Surları ve sur içindeki kilise, medrese, cami ve tarihi yapıların sokağa çıkma yasakları nedeniyle tahrip edildiğine dikkat çekerek, Sur'da tarihi yapıların korunması ve halka dönük saldırıların son bulması için UNESCO'ya başvurdu.

Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) sokağa çıkma yasaklarıyla tahrip edilen Diyarbakır Surları, Suriçi yapılarının korunması, halka dönük saldırının son bulması amacıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu Başkanlığı'na (UNESCO) başvuruda bulundu.

Başvuru dilekçesinde 3. yüzyıldan günümüze değin Kürt, Ermeni, Süryani, Arap, Yahudi gibi birçok milletin ve dinin ortak dokusu ile yapılmış, günümüze miras kalmış Diyarbakır Surları, sur içinde kalan onlarca cami, kilise, medrese, kervan gibi yapıların 6 Eylül'den bu yana ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının ardından havadan ve karadan ağır silahlarla hedef alındığı belirtildi. Kültürel Miras alanı olan bu bölgede tarihi yapı ve dokunun yanma, kurşunlanma, ağır silahların hedefi olma suretiyle yok edildiği vurgulanan dilekçede, "Yangının meydana geldiği yapılara itfaiye araçlarının müdahalesi güvenlik gerekçesiyle kolluk güçleri tarafından engellenmektedir. Bu hususta belediye itfaiye görevlilerinin tutanakları tarafımızca tespit edilmiştir. Çatışmalı sürecin devam ettiği günlerde Şeyh Mutahhar Camisine ait Dört Ayaklı Minareye adını veren taş sütunların (ayak) isabet alınarak ağır hasar görmüştür. Minareye yoğun ağır silah ateşine bağlı doku kayıpları olduğu kurumumuz tarafından tespit edilmiştir" denildi.

'Kurşunlu Camii, Ermeni Kilisesi tahrip edildi'

Çatışmalı Ortamın hüküm sürdüğü Suriçi bölgesinde sokağa çıkma yasaklarının hala devam eğttiği belirtilen dilekçede, Paşa Hamamı'nda yangın başlatıcı silahların kullanılmasına bağlı yangın çıktığı, sokağa çıkma yasağının devam etmesi nedeniyle hasarın tepsit edilemediği ancak Paşa Hamamı'nda çıkan yangına ilişkin fotoğraflar ve videoların basından elde edildiği kaydedildi. Yasağın devam ettiği aynı bölgede Fatih Paşa mahallesinde yer alan ve daha önceki çatışma ortamından da hasar görmüş Kurşunlu Cami'nin de yanmakta olduğunu bilgisinin aktarıldığı dilekçede, Ermeni Kilisesi, Surp Gıragos Kilise dış cephesinin kurşunladığı, ince işlemelerin tahrip edildiği tespitlerine yer verildi.

Dilekçede şunlar vurgulandı:

"Tarih içinde ev sahipliği yaptığı veya koruduğu sayısız medeniyetin tüm sanatsal, politik ve kültürel birikimlerinin izlerini taşıyan, günümüze neredeyse bütünsel bir şekilde erişmiş muhteşem bir kale alanı da dahil olmak üzere Diyarbakır Tahkimatı'nı betimleyen Diyarbakır Surları ve çağlar boyunca medeniyetler yaratan nehirlerinden biri olan Dicle Nehri ve nehrin oluşturduğu bereketli vadi, Hevsel Bahçeleri kültürel Peyzaj alanını oluşturmaktadır. Suriçi bölgesinin korunabilmesi, antik kent dokusunun korunması için Diyarbakır Kültürel ve Tabiat Varlılarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 29.09.1988 tarih ve 38 sayılı karar ile Suriçi bölgesi Diyarbakır Kentsel Sit Alanı olarak ilan edilmiştir. Ayrıca aynı karar ile Diyarbakır Kentsel Sit Alanı dışında kalan sur dibinden itibaren, 50 metre genişliğinde bir şerit, 2863 sayılı Kültür ve tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında Surların Koruma Alanı' olarak tespit edilmiştir. 4 Temmuz 2015 tarihinde Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak tescil edilmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası yasalar tarafından da Suriçi tampon bölgesi, Surlar ve Hevsel Bahçelerini de içeren Dicle Vadisi koruma altına alınmıştır. Ancak 06.09.2015 tarihinden buyana belirli aralıklar ile verilen sokağa çıkma yasakları kararları ile başlayan çatışmalı ortamından kaynaklı Dünya Mirası olan Surlar'a hunharca saldırı gerçekleşmektedir.

'Yasak nedeniyle tespit yapamıyoruz'

Hukuk örgütleri olarak yukarıda da belirttiğimiz üzere sokağa çıkma yasakları nedeniyle tahribata uğrayan alanlara gidip tespit yapamamaktayız. Ve tahribat alanları bilgisine sınırlı sayıda ulaşmış bulunmaktayız. Mahalle sakinleri tarafından tarafımıza ulaştırılan video ve görüntüler neticesinde durumun vahametinden kaygı duymaktayız. Sadece bizlerin değil gelecek nesillerin de görmeye, dokunmaya hakkı olduğu Diyarbakır Surları ve suriçi yapılarını korumak insanlığın en temel sorumluluklarındandır. Bu sorumluluk ile yapıları korumaya çalışan halk ve dostları da katledilmektedir. İnsanlık tarihinin en zalim ve utanç durumlarından biri olan bu saldırılara karşı sessiz kalmayın.

Dünya Kültür Mirası listesine alınarak koruma atına alınan Diyarbakır Surlarına, Suriçi tarihi yapısına ve halkına, dönüşü imkansız aşamaya gelmeden acil sahip çıkma çağırısında buluyoruz."

(gc)