'Kömür yeraltında da yer üstünde de ölüme sebep oluyor'
09:01
Ceren Karlıdağ/ JINHA
İSTANBUL- Kömürlü termik santrallerin çevreye ve insan sağlığına ciddi zararlar verdiğini belirten Temiz Hava Hakkı Sözcülerinden Deniz Bayram, ÇED raporlarının çevresel etki sürecini değerlendirmek ve ölçmekten ziyade otomatik onay için kullanıldığını dile getirdi.
Türkiye'nin toplam enerji üretiminin yüzde 88'ini, elektrik üretiminin ise yaklaşık yüzde 70'ini fosil yakıtlar sağlıyor. Enerji politikalarında fosil yakıtlara özellikle kömüre verilen ağırlık, karbondioksit salımıyla iklim değişikliğine neden olurken, gaz ve partikül madde emisyonu açısından da çevre ve insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Küresel sera gazı salımlarının artışında büyük etkiye sahip olan kömürlü termik santrallerin çevreye ve insan sağlına verdiği zararları Temiz Hava Hakkı Platformu Sözcülerinden Deniz Bayram ile konuştuk. Türkiye'de 22 kömürlü termik santrallerin aktif olarak çalıştığını ve 80'den fazla yapılması planlanan santral projesi olduğunu dile getiren Deniz, "Uluslararası devletler artık kömüre dayalı ekonomilerini ortadan kaldırıyorlar. Türkiye'nin de artık yenilenebilir enerji kaynaklarına destek vermesi gerekiyor" dedi.
'Her evde solunum cihazı var'
Kömürün hem yer altında hem de yer üstünde çevreye çok ciddi zararlar verdiğini bunun yanı sıra insan ve canlı yaşamını büyük oranda etkilediğini söyleyen Deniz, "Kömür nasıl ki Soma'da yer altında madencileri öldürdüyse yer üstüne çıktığında ve termik santrallerde kullanıldığında çevreye geri dönüşümü olmayan zararlar veriyor, çevrenin ölümüne sebep oluyor" diye belirtti. Hava kirliliğinden dolayı çok ciddi solunum yolu hastalıklarının olduğunu söyleyen Deniz, " Aynı zamanda toprak, su, hava yoluyla da insanları ve çevreyi etkiliyor. Tahrip ettiği çevre ve bu çevrenin artık yaşanılamaz hale gelmekle birlikte, özellikle termik santrallerin bulunduğu yerlerde her evde mutlaka solunum cihazıyla yaşayan bireyler vardır" dedi.
'ÇED otomatik onay için kullanılıyor'
Devletin "Kömüre teşvik" politikasını da eleştiren Deniz, kömürlü termik santrallerin hem hukuksa hem de finansal açıdan teşvik edildiğini söyledi. Yatırımcıların Çevre Etki Değerlendirme Raporu'nu (ÇED) kolaylıkla alınabildiğine dikkat çeken Deniz, "ÇED esasında çevresel etkileri ölçmek ve araştırmak için kullanılan bir raporken artık otomatik onay için kullanılıyor. Çevresel sağlık etkileri araştırılmadan santrallerin hayata geçirilmesinde hukuksal destek sağlatılıyor. Finansal olarak ise hem ulusal hem de uluslararası finansal yardımlardan faydalanabiliyorlar. Kömür projelerinin hayata geçmemesi, belirli bir süreç içerinde bu projelerden çıkılması ve yenilebilir enerji kaynaklarına teşvik verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
'Karar vericileri etkilemeye çalışıyoruz'
Temiz Hava Hakkı Platformu'nun sağlık alanında araştırma yaptığını ve bu teşviklerin durdurulması için mücadele ettiğini belirten Deniz, "Temiz Hava Hakkı Platformu'nun mücadele yöntemleri arasında sadece kampanyalar yok. Sahada özellikle kömür projelerinin olduğu yerlerde bilimsel araştırmalar gerçekleştirilerek karar vericilerin kararlarını etkilemeye çalışıyoruz. İnsan sağlığına ve çevreye yıkıcı etkisi olan projelerde ÇED toplantılara katılıp halkı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu santrallerin durdurulması bu projelerin olduğu alanlarda birlikte mücadeleyi büyüterek gerçekleştirilecek" dedi.
'İklimi değil sistemi değiştirmek için'
Son olarak önce tüm insanlara sonra devlete çağrıda bulunan Deniz, "İklimi değil sistemi değiştirmek için gerek mahkeme salonlarında, gerek sokaklarda, gerekse yerel halklarla birlikte mücadele vermeliyiz. Karar vericiler ise kömürün bir geleceği olmadığını anlamadı. Elinde sonunda bundan vazgeçilecek. Devletler artık kömüre dayalı ekonomilerini ortadan kaldırıyorsa Türkiye'nin de artık yenilenebilir enerji kaynaklarına destek vermesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum" diye belirtti.
(ck-öç/zd/fk)