Ceren Karlıdağ/ JINHA

İSTANBUL - Fransa’nın başkenti Paris’te 30 Kasım’da başlayacak olan COP 21 Zirvesi’nden kalıcı ve samimi çözümler çıkmayacağını belirten ekoloji aktivistleri, herkesi iklim değişikliklerine sebep olan kapitalizmin yenilmesi için mücadele etmeye çağırdı.

190’dan fazla ülke, 30 Kasım-11 Aralık tarihinde arasında küresel sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliği tehdidini önleme amacıyla, olası bir yeni küresel anlaşmayı görüşmek üzere, Paris’te gerçekleşecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nda (COP21) bir araya gelecek. Paris COP 21 Zirvesi yaklaşırken hükümetlerin yapması gereken en önemli noktanın, karbon salımının durdurulması ve bunun içinde fosil yakıtlarının kullanılmasının engellenmesi olduğunu belirten Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi İl Eş Sözcüsü Fatoş Çırnaz “Sadece Türkiye'nin 1990-2012 yılları arasında sera gazı emisyonları 133.4 arttı” dedi.

‘Ekoloji mücadelesi politiktir’

Fatoş, konferansın ardından imzalaması beklenen anlaşmaya tüm ülkelerin uyması durumunda bile, şuandan itibaren kritik eşiğin 1 derecelik sıcaklık artışına ulaşılmış olması ve iklim bilimcilerine göre bu artışın daha da yükselecek olması gerçeğiyle ile yüz yüze olduklarını belitti. İklim değişikliğinin en önemli sorun olduğunun altını çizen Fatoş “İklim anayasal hakkımız, yaşam hakkıdır. Bu hak elimizden giderse, demokratik, sosyal haklarımız, eşitliğimiz, özgürlüğümüz için mücadele zeminimiz kalmayacaktır. Birçoğumuz küresel iklim değişikliği sorununu görmezden gelip yok varsayıyor. Halbuki ekoloji mücadelesi, politik bir mücadeledir ve küresel kapitalizmin yarattığı diğer sorunlardan ayrılması mümkün değildir” diye konuştu.

‘Bilim insanları uyarıyor…’

Küresel iklim değişikliğini nedenleri, ve çıkış biçiminin savaşlar, ırkçılık, eşitsizlik, göç, işsizlik ve yoksullukla iç içe olduğunu dile getiren Fatoş, “Bilim insanları, sera gazı emisyonlarının artmaya devam etmesi halinde, küresel ısınmanın geri döndürülemez hale geleceği konusunda uyarıyorlar. Bu artış şu anda 1 derece eşik değere gelse de, mevcut emisyon artışına bakarak 5 dereceye ulaşan bir artış beklenilmekte. Paris COP 21 Zirvesinde en çetrefil konulardan biri emisyon azaltımı, bir diğeri ise finans konusu” dedi.

‘Yeni bir dünya düzeni tasarlamak gerekiyor’

Yoksul ve atmosferin kirlenmesinde en az pay sahibi ülkelerin, zengin ülkelerden sera gazı emisyonlarını azalmak konusunda altyapılarını ve teknolojilerini geliştirmek için mali yardım talep edeceğini ifade eden Fatoş, “Ancak bunun nasıl gerçekleşebileceği konusunda anlaşabilmeleri çok zor görünüyor. Eğer ülkeler iklim konusunda adil hedeflerde anlaşabilirse, bu gelecek için iyi bir gelişme olabilir. Ama bana göre bu bir mucize. Fosil yakıtlardan tamamen vaz geçilmesi atmosferi kurtarabilir ama bunun için yeni bir dünya düzeni tasarlamak gerekiyor” diye ifade etti.

‘COP 21’den umutlu değiliz’

“Paris COP 21'den iklim aktivistleri olarak maalesef çok umutlu değiliz” diyen Fatoş, “Hele Paris'teki korkunç katliam saldırısından sonra Paris iklim zirvesi iptal edilmese de, pek çok yasaklamalar getirildi. Ancak protestoları durdurmak, eylemleri yasaklamak terör kurbanlarına bir fayda sağlayamayacak. Yeni bir dünya talebimiz için ayağa kalkmak, vahşi büyümeyi ve kapitalizmi durdurmak gerek” dedi.

‘Adil bir karar beklemiyoruz’

Bağımsız ekoloji aktivisti Bengi Akbulut ise COP 21 Zirvesi’nin egemenlerin bir araya geldiği bir mecra olduğunu belirterek, “Bu mecranın kendisinden radikal ve adil bir karar beklemek çok gerçekçi olmaz. Devletler ve sermaye gruplarının her zaman kol kola olduğunu bilen bizler COP21’de bu aktörlerin kendiliğinden harekete geçmesini bekleyemeyiz” dedi.

‘Vakit sokakta olmanın, mücadelenin vakti’

Öne sürülen çözümlerin krizi var eden ekonomik sistemin köküne inmeyeceğini dile getiren Bengi, “Krizin müsebbibi olanlardan hesap sormayacağını biliyoruz. COP21’in belki de asıl kıymeti iklim krizinin sonuçlarını yasayan gruplar ve halkların yan yana gelmesini, sokakta yan yana taleplerini haykırmasını mümkün kılacak olması. COP21’den kalıcı ve samimi çözümlerin kendiliğinden çıkmayacağını biliyoruz. O yüzden vakit sokakta olmanın, mücadelenin vakti. Paris bize bunun imkânını verecek. Hem birbirimizin sesini duyacak, mücadele gücümüzü tazeleyeceğiz, hem de toplumsal muhalefetin gücüyle egemenlerin konumunu zorlayacağız” diye ifade etti.

(zd/fk)