Hopa'dan ders çıkarmayanlar gözünü Salihli'ye dikti
09:01
Ceren Karlıdağ/ JINHA
MANİSA - Salihli'de yapılması planlanan HES projesine karşı mücadele başlatan Allahdiyen Köyü sakinleri, köyde ne yapılacağını yaşayanlar olarak öncelikle kendilerine sorulması gerektiğini belirterek, "Bizim dedelerimiz bu dağlardan suları getirirken yaşamını yitirdi. Devletin katkısı ile gelmedi bu su. Sonuna kadar topraklarımıza sahip çıkacağız" dedi.
Manisa'nın Salihli ilçesinde dedelerinin ninelerinin dağlardan getirdiği suyun HES projesine kurban edilmesine karşı çıkan Allahdiyen köylüleri, susuz kalıp köyün boşalmasından, kiraz ağaçlarının kurumasından endişe ediyor. Hitit Elektrik Üretim A.Ş tarafından Kömürcü, Bozburun ve Kurşunlu dereleri üzerinde toplam kurulu gücü 24,12 MW olan Kocayatak Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali kurulması planlanıyor. Temelleri atılan HES'in yapılması planlanan bölge ise Allahdiyen, Gökköy, Çamurhamamı ve Bahçecik köylerine 10 dakikalık mesafede. Adeta Ege'nin Karadeniz'i denilen yöre ise yoğun meyve bahçeleri, patentli Allahdiyen Kiraz'ı ve mesire alanlarına sahip. Projeyi protesto eden ÇED toplantısı yaptırmayan köylüler "Köyümüzü kimseye vermeyeceğiz, kadın, erkek, çoluk çocuk mücadele edeceğiz" diyor.
'Biz kirazı çok zor yetiştiriyoruz.'
"Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz" diyerek HES'lere karşı başlatılan direnişte en önde yer alan kadınlardan Helin Öncü "HES yapılırsa doğamız kirlenecek, köyümüzün suyu elimizden alınacak, ormanlarımız katledilecek, bir sürü ağacımız kesilecek. Biz kirazı çok zor yetiştiriyoruz. Kiraz ağaçlarımız mahvolacak" dedi. Yetkililere seslenen Helin "Her şey para değil. Şehirlerden insanlar buraya kaçıp bize 'cennet gibi yerde yaşıyorsunuz' diyorlar ama bizim cennetimizi cehenneme çevirmeye çalışıyorlar. Sonuna kadar da mücadele edeceğiz, yaptırmayacağız. Önce bize soracaklar, burada biz yaşıyoruz. Bizim kiraz ağaçlarımız kuruduktan sonra yakalım gitsin burayı o zaman. Şimdi bizim kirazımız elimizden alırlarsa ne yapacağız, nasıl geçineceğiz, hırsızlık mı yapalım?" diye konuştu.
'Devletin katkısı ile yapılmadı bunlar'
"Bizim atalarımız bu dağlardan suları getirirken ölmüş. Çok zor şartlarda yapıldı bu sular, yollar" diyen Helin, "Köylü para toplayarak kendi yapmış her şeyi zamanında. Devletin katkısı ile yapılmadı bunlar. Bize belediye ne kepçe verdi ne boru getirdi. Biz hep reddedildik ama bundan sonra gözümüz açıldı. Kadın, erkek, çoluk çocuk mücadele edeceğiz" dedi. HES'leri bilinçli bir şekilde istemediklerini ve bu konuda araştırmalar yaptıklarını söyleyen Helin "Biz cahil değiliz her şeyin bilincindeyiz. Sonuna kadar topraklarımıza sahip çıkacağız. Daha önce buraya baz istasyonu kurulduğunda hiçbir kadına, köylüye söz hakkı verilmedi şimdi bizim köyde kanser oranı yükseldi. Baz istasyonlarını da kaldırtacağız önce bunu halledelim sıra ona da gelecek" diye belirtti.
'Köyümüzü kimseye vermeyeceğiz'
Çamuhamamı Yolu üzerinde meyve satarak geçimini sağlayan Eda Yönten ise son dönemde köye çok fazla kişinin gelip villalar yaptığını dile getirerek "Köyümüze çok yabancı geldi dışarıdan. Hepsi zengin. Köyün su deposu var ama yetmiyor. Bu sefer de HES çıktı başımıza. Ama köyümüzü kimseye vermeyeceğiz" dedi. "Zorla kimse kimsenin suyunu alamaz. Bize sormadan gelip kaç senedir ölçüp biçiyorlarmış" diyen Eda "Ama biz elimizden ne gelirse yapacağız. Ölüme kadar yolu var" diye belirtti. "Dedelerimiz dağları delerek bu suları getirmiş" diyen Eda "O kadar zorluk çektikten sonra biz suyumuzu nasıl verelim? O zaman ne kepçe, ne dozer vardı. Kendi güçleriyle getirdiler. Şimdi su hazır gelip alıyorlar. Türkiye'yi sattılar zaten. Sıra köylere geldi ama birlik olacağız suyumuzu vermeyeceğiz" diye belirtti.
'Su bittikten sonra ben öldüm'
Süpürge otundan elde ettiği çalılar ile süpürge yaparak geçimini sağlayan 87 yaşında ki Bahtiyar Yurttaş ise HES projesini tanımadığını dile getirdi. "Su bittikten sonra ben öldüm" diyen Bahtiyar "Ben o suyla yaşıyorum, koca köy dağılır kimse kalmaz burada. Akılı bir insan köyün suyunu almaz. Bu suyu köyden alıp, santral yapanın aklı başında değildir. Köyümün dağılmasını istemiyorum" dedi.
(gc/fk)