JINHA

AMED - Dünya Hasankeyf Günü için bir araya gelen yüzlerce yaşam savuncusu doğa tahribatı ve savaşa karşı uçurtma uçurdu.

Mezopotamya Ekoloji Hareketi'nin çağrısı ile 20 Eylül Dünya Hasankeyf Günü ilan edildi. Hasankeyf Günü'nde Hasankeyf'te etkinlikler düzenledi. Aralarında Batman Mezopotamya Ekoloji Meclisi, KESK'e bağlı sendikaların temsilcileri, Van, Adıyaman, Urfa ekoloji meclisleri ve bir grup bisiklet sürücüsünün bulunduğu yaşam savunucuları ilçe merkezinde bir araya gelerek, "Biji berxwedana Cizirê", "Direne, direne kazanacağız", "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" sloganları attı.

Burada bir açıklama yapan Batman Mezopotamya Ekoloji Hareketi Koordinasyon Üyesi İlham Kuyumcu, "7 Haziran'da oy kaybı yaşayan, tek başına iktidar olma hayalleri suya batan AKP'nin ve başkanlık hayali tükenen sarayın çözüm sürecini sekteye uğratmak için yaptıkları açıklamalar Türkiye'ye karanlık günler yaşatacaklarının habercisiydi. Bilgede insanlar katledilirken doğa mücadelesi yürütmek ve doğayı korumaya çalışmak zor olsa da aslında en büyük ekolojik yıkımlarının, kargaşa yaratıldıktan sonra, dikkatleri dağıtıp doğayı sermayedarlara ve yandaş şirketlere peşkeş çektikleri aşikardır. Tam da bu noktada savaş koşullarında bile doğa mücadelesinden vazgeçmemenin gerekliliğini bir kez daha vurgulamak gerekiyor. Yürütülen savaştan dolayı Kürdistan'da yakılmadık orman bırakmayan zihniyetin, tahrip etmediği kültürel ve tarihsel miras kalmadı. Mezopotamya coğrafyasının en büyük tarihsel mirası ve olağanüstü kültürel bir değeri olan Hasankeyf ile doğaya yaşam veren Dicle nehrinin yok edilmesine karşı onlarca yıldır yürütülen mücadele Kürdistan'da yaşamı savunmak açıcından özel bir yere sahiptir" diye konuştu.

'Sessiz kalmak soykırıma ortak olmaktır'

İlham, bilinçli yapılan tarihsel soykırımlar ile insanları tarihinden koparmaya çalıştıklarını ve dünü olmayan toplumlar yaratmak istediklerini belirterek, "Tarihi ve kültürü yok edilen toplumların yok olmaya mahkum olduğu ortadayken, yapılmak istenen tarihsel ve kültürel soykırımlara sessiz kalmak soykırıma ortak olmaktır. Ekoloji hareketi olarak ekolojik yıkım, baskı ve savaş politikalarına karşı kültürü, doğayı ve barışı savunacağız. Bugün bir uçurtma uçurma etkinliğimiz de olacaktır. Etkinliğimiz şenlikten ziyade, yaratılmaya çalışılan savaşa dur demek için, barışa dair çocuklar adına gökyüzünü renklerle süsleyip, çocukların katledilmediği yarınları, umut etmek olacaktır. Çocukların umudunun savaşı ortadan kaldıracağına inanıyoruz. Bu topraklarda savaşın son bulması ve barışı inşa etmek için barış savunucularının yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından yaşam savunucuları Zeynel Abid Türbesi'ne kadar sloganlarla yürüdü. Yürüyüşün ardından yüzlerce kişi HES'lere, termik santrallere, doğa tahribatı ve savaşa karşı gökyüzüne barış uçurmalarını bıraktı.

(bc-at\fk)