JINHA

İSTANBUL- Ekoloji Hareketi tarafından Kürdistan'da meydana gelen orman yangınlarına ilişkin yapılan açıklamada konuşan Çevre Mühendisleri İstanbul Şubesi'nden Kübra Ayçiçek, savaşın sadece insanların yaşamını değil aynı zamanda ekolojik yaşamı da olumsuz etkilediğini belirterek, "Ekoloji savaşın bir strateji parçası haline getirilmiştir" dedi.

Aralarında Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi, Çevre Mühendisleri İstanbul Şubesi, Munzur Koruma Kurulu ve Karadeniz İsyandadır Platformu'nun olduğu 30'a yakın çevre örgütü tarafından oluşturulan Ekoloji Hareketi, savaşa hayır demek, insan ve doğa katliamlarının son bulması için Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı salonuna "Türkiye halklarına çağrımızdır savaşa hayır barış hemen şimdi" yazılı pankart asıldı. Toplantıya HDP İstanbul Milletvekili Beyza Üstün'de katıldı.

'Doğanın tahrip edilmesi sınıfsal, hak ve hukuk sorunudur'

Toplantıda ilk olarak söz alan Çevre Mühendisleri İstanbul Şubesi'nden Kübra Ayçiçek, savaşın sadece insanların yaşamını değil aynı zamanda ekolojik yaşamı da olumsuz etkilediğini belirterek, "Ekoloji savaşın bir strateji parçası haline getirilmiştir" dedi. Kübra'nın ardından basın metnini okuyan Yeşilırmak Çevre Platformu'ndan Özge Erdoğan, doğanın tahribinin aynı zamanda inanç ve vicdan sorunu olduğunu kaydederek, "Doğanın tahrip edilmesi sınıfsal, hak ve hukuk sorunudur. Umudun ve barışın yeşermesi için mücadele eden bizler biliyoruz ki, tahrip edilen toprak parçası üzerinde yeni bir yaşamı kurmak eskisinden çok daha zor hale gelir. Yarının barış içinde yaşayacak toplumunu savaşlarda tahrip edilmemiş doğa üzerinde kurmak zorundayız" diye konuştu.

'Yaşam alanı mücadelesini barış için de yürüteceğiz'

"Bugün toprak uğruna kan döküp, can alanların, o toprakların yerli ve yabancı şirketlere nasıl peşkeş çektikleri herkes tarafından hatırlanmalıdır" diyen Özge, saray tarafından başlatılan iktidar - rant savaşında Kürt, Türk ve hatta bebeklerin kurban edildiğine dikkat çekti. Sarayın savaşının ülkeyi, şehirleri, mahalleleri böldüğünü ve halkları parçaladığını dile getiren Özge, "İnsanların özgürlükleri ve yaşam hakları ellerinden alınıyor. Ormanlar terörle mücadele gerekçesi ile içindeki canlılarla birlikte yakılıyor. Doğayı koruyan insanların mücadelesine karşı kar ve ranttan başka bir şey düşünmeyen şirketlere ve onun emrindeki hükümetlere karşıyız" şeklinde konuştu. Yaşam alanı savunucuları olarak savaşın derhal durdurulması çağrısı yapan Özge, "Yaşam alanı mücadelesini barış için de yürüteceğiz" diye belirtti.

'Ekolojinin yok edilmesi savaş stratejisinin parçasıdır'

Şafşat Derelerin Kardeşliği'nden Merdan Aymelek de ekolojinin yok edilmesinin savaş stratejisinin bir parçası olduğunu dile getirerek, "Barış sürecinden umutluyuz, ancak bu gün gelinen noktaya bir anlam veremiyoruz. Bölge insansızlaştırılmak isteniyor. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Savaşın derhal sona erdirilmesini istiyoruz" dedi.

Toplantı soru-cevap bölümü ile sona erdi.

(sö/dc/dk)