Emeğine sahip çıktı RES'lere karşı verdiği mücadeyi kazandı

09:00

Ceren Karlıdağ/ JINHA

İZMİR - RES'lere karşı verdiği mücadeleyi kazanan 85 yaşındaki Remziye Saatlı, "Topraklarımızdan ellerini tamamen çeksinler. Pek çok yerde aynı sorunlar yaşandı. Ama kimse mücadeleden vazgeçmesin. Herkes emeğine sahip çıksın" diyor.

1980 senesinde Çeşme'de 13 dönüm bir araziyi almasıyla başlıyor Remziye Saatlı'nın mücadelesi. O tarihte arazinin zorlu koşullarına karşı savaşan Remziye, 2013 senesine gelindiğinde ise bu kez ABK Çeşme RES Enerji Elektrik Üretim A.Ş.'ye karşı veriyor savaşını. 85 yaşındaki Remziye, zeytin ağaçlarına ve 30 yıllık emeğine sarılıp RES'lere karşı verdiği mücadeleyi geçtiğimiz günlerde kazandı. Danıştay 6. Daire acele kamulaştırmanın iptaline karar verdi. Remziye karara rağmen temyize gitmekte ısrarcı olan firmaya "Elinizi topraklarımızdan çekin" diyor.

'Bir yanda kan bir yerde ter akıttım'

Remziye, "Dağlık, taşlık, adım atacak yer yoktu" diye tanımlıyor tarlasının 80'li yıllardaki halini. Remziye, "Herkesin güzel bir yönü var ya benim de çalışkanlık" diyerek sözlerine şöyle devam ediyor: "Ben 30 sene boyunca çalıştım. Zengin bir aile değildik. Tek istediğim bir tarlamız biraz ağacımız olmasıydı. Yılanlar ısırdı, tenekelerle taşları taşıdım, toprağı temizledim. Çalıları keserken iki elim kan içinde kalırdı. Bir yanda kan bir yerde ter akıttım. Teneke kesmesin diye elbisemin altına sünger dikerdim. Çukurları kapatmak için toprak taşıdım. O taşlıklardan tarla yaptım. 500 metre uzaktaki çeşmelerden su çektim. İncir, elma, armut, zeytin ağaçları diktim. Hepsine tek tek baktım. 35 sene sonra o diktiğim zeytinler kocaman oldu."

'2008'de proje yapmışlar, 2009'da bana sattılar'

Remziye'nin tarlada ter akıtarak geçirdiği 29 senenin ardından hemen bitişiğindeki devlet hazinesine ait arazi satışa çıkıyor. Remziye kız çocuklarının desteği ile 2009 yılında orayı da satın alarak tarlasına ekliyor. Fakat 2013 senesinde iş makineleri ile tarlasına girildiğinde kendisine satılan yerin aslında 2008 yılında RES projesi için firmaya verildiğini öğreniyor. Remziye o günü şöyle anlattı: "Tarlaya gittiğimizde tarlanın ortasına kocaman beton kalıpları gömdüklerini gördük. Tabi anlamadık ilk başta ne olduğunu. 2008'de proje yapmışlar, 2009'da bana sattılar, 2013'de de iş makinalarıyla gelmeye başladılar. Neden geldiklerini, ne yapmak istediklerini bile söylemediler. Aradan zaman geçtikten sonra böyle bir proje olduğunu öğrendim. Duyduğum an kahroldum. Ondan sonra dava sürecine girdik. Mücadele etmeye başladık."

'Çeşme halkı RES istemiyor'

"İnsanlar tarlalarını işlemese de, kullanmasa da RES'lere karşı durdu" diyerek Çeşme halkının RES'leri istemediğini söyleyen Remziye, "Koca dağlar, boş alanlar dururken bizim emek verdiğimiz tarlalara RES yapmak doğru mu? O enerji şirketinin sahibine sormak lazım. Acaba kendileri yıllarca emek verseydi, kendi elleriyle yoktan var etseydiler kıyabilirler miydi? Kendilerini benim yerime koysunlar. Para benim için önemli değil. Ben nasıl o kadar emek verdiğim tarlayı onlara bırakayım, bu vicdana sığar mı?" diye soruyor. İlk duruşmada yürütmeyi durdurma kararı verildiğini fakat buna rağmen şirketin talana devam etmeye çalıştığını dile getiren Remziye "Geçtiğimiz hafta Danıştay tarafından iptal kararı verildi. Bu mücadeleyi kazandım" dedi.

'Herkes emeğine sahip çıksın'

Yaşanılan süreci anlatırken çok üzüldüğünü söyleyen Remziye "Yerimiz çok güzel. Ben oraları satmak isteseydim 30 sene uğraşmazdım. İki sene içinde bunlar yüzünden hasta oldum. İstemediğim halde toprağıma göz diktiler. Ama mücadeleden vazgeçmedim. Orayı kamulaştırmak insanlığa sığmaz. Bu RES'leri yurt dışında denizlerin içine, uzaklara yapıyorlar. İnsanların malına zarar vermiyorlar. Peki bizim ülkemizde neden böyle sormadan insanların malına girmek istiyorlar? Kimse yerini vermek istemedi. Topraklarımızdan ellerini tamamen çeksinler. Pek çok yerde aynı sorunlar yaşandı. Ama kimse mücadeleden vazgeçmesin. Herkes emeğine sahip çıksın" diyor.

Remziye'nin avukatı Hande Atay ise Danıştay'ın verdiği kararın RES mücadelesinde emsal bir karar olduğunu dile getirerek "Mahkeme burada 'RES'ler her zaman kamu yararına değildir' ibaresini ortaya koydu. Bu ibare bizim için çok önemli ve emsal nitelikte" dedi.

(mg)