Van'da taş ve kum ocakları ekolojiyi tahrip ediyor

09:07

Nişmiye Güler/JINHA

WAN - Gün geçtikçe sayısı artan taş ve kum ocakları ekolojiye ciddi denilecek zararlar vermeye devam ediyor. Ocaklara yapılan denetimlerin yeterli olmaması da yetkililerin ciddiyetsizliğini ortaya koyuyor.

Van'da çoğunluğu şehir merkezine yakın yerlerde bulunan 50'nin üzerindeki taş ocakları, doğaya ciddi zararlar veriyor. Sık aralıklarla ocaklara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından denetimlerin yapılması gerekirken, yürütülen çalışmalar oldukça yetersiz. Ekolojiye verilen zararlar görülmeyip açılmaları için ruhsat verilen ocakların denetimlerinin eksik olması beraberinde birçok çevre sorununu da getiriyor. Ocaklarda taşın çıkarılması esnasında yoğun miktarda dinamit patlatılıyor. Van'ın deprem bölgesi olmasından kaynaklı patlamalardan sonra gerçekleşen sarsıntılar halkta panik yaratırken, yapılara da hasar veriyor. Çevreye verilen gürültü kirliliğinin yanında taşların çıkarılması esnasında oluşan tozlar, çevreye yayılıyor. Bitkilerin üstüne konan tozlar fotosentezlerine de engel oluyor.

'Prosedüre uyulmuyor'

Yürütmeliğe göre ocaklar konutlara, çöp alanlarına, su kaynaklarına, tarım alanlarına, turistik yerlere yakın kurulmaması gerekirken bunların hiçbirine uyulmuyor. Ocakların proje tanıtım dosyaları, tesisler faaliyete başlamadan önce hazırlanıp Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne sunuluyor. Bu dosya ile yapılacak faaliyet tanıtılır ve bilgiler ışığında İl Müdürlüğü tarafından "Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği" kapsamında proje değerlendirilir. Buna göre belge verilir. Ancak proje tanıtım dosyasında bazı tesisler birtakım masraf ve prosedürden kurtulmak amacıyla çıkarılacak malzeme ve dolayısıyla kullanılacak patlayıcı madde miktarını da az göstermektedir. Bir defada daha fazla malzeme çıkarmak için daha fazla patlayıcı madde kullanmaktadır. Çevrede yoğun bir gürültüye sebep olmakta ve patlama esnasında çevreye sıçrayan kaya parçaları tehlike arz etmektedir.

'Oluşan toz havayı kirletiyor, canlılara zarar veriyor'

Taş ocaklarının bir diğer muhtemel zararı ise toz emisyonu oluşumuna sebep olmasıdır. Malzemenin çıkarılması, çıkarılan malzemenin taşınması, kırıcılarda kırılması, hareketli bantlarla öğütücülere taşınması, öğütücülerden çıkan malzemenin nakliye araçlarına konulması sırasında toz oluşuyor. Nakliye araçlarının hareketinden kaynaklı tesis içerisinde bulunan yollar ile tesise bağlanan yollarda toz oluşmakta ve nakliye araçlarının üzerinin kapatılmamasından kaynaklı taşıma esnasında toza yol açıyor. Nakliye araçlarının zemininden yada kenarlarından malzemenin yollara dökülerek çevreye zarar vermesi de eklenebilir. Bu işlemeler ek masraf anlamına geliyor. Sıkı bir denetim bulunmadığında yada şikayet olmadıkça bu sistemleri bazı tesislerin uygulamadığı görülüyor. Oluşan toz hem rüzgarla taşındığı için havayı kirletiyor hem de ocak çevresindeki canlı varlığa zarar veriyor.

'Kum ocakları dere yataklarına kuruluyor'

Kum ocakları ise genellikle yasak olduğu halde dere yatağından kum çıkardıkları için doğal yapıyı bozuyor. Dere yataklarında hazır kumu alan firmalar kolaya kaçıyor. Bir de kum ocaklarında yıkanan malzemeden çıkan prosesten kaynaklanan atık su olarak tarif edilen suların da alıcı ortama yani toprağa, dereye vs. verilmemesi gerekir. Toprak bu şekilde kirlenmektedir. Bu suların sızdırmaz çukurlarda buharlaştırılması çöken malzemenin atık toplama alanına bırakılması gerekirken çoğu yerde bu da yapılıyor. Çevreye ve ekolojiye verilen zararların en aza indirgenebilmesi için toplumsal farkındalık ve sorumluluk bilincinin oluşturulması, yetkililerin de sağlam denetimlerde bulunması şart.

(ht/mg)