Sarya Gözüoğlu /JINHA

AMED - DTK Ekoloji Meclisi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi orman yangınları nedeniyle 16-17-18 Ağustos tarihlerinde Gelîya Godernê (Kulp Hazro), Cudi, Lice (Fis ovası), Sason, Dersim, Bagok, Şemzinan, Bêdlis (Şeyh Cuma) alanlarına giderek yapılan doğa tahribatını yerinde inceleyecek. Heyet, inceleme ardından hazırlayacakları raporu kamuoyu ile paylaşacak.

DTK Ekoloji Meclisi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi orman yangınları nedeniyle 16-17-18 Ağustos tarihlerinde Gelîya Godernê (Kulp Hazro), Cudi, Lice (Fis ovası), Sason, Dersim, Bagok, Şemzinan, Bêdlis (Şeyh Cuma) alanlarına giderek yapılan doğa tahribatını yerinde inceleyeceklerini açıkladı. İncelemeleri raporlaştırarak kamuoyuna açıklanacak. Program çerçevesinde 16 Ağustos'ta DTK binası önünden 3 grup olarak hareket edilecek. 3 günlük incelemenin ardından 19 Ağustos'ta basın açıklaması yapılacak.
Konuya ilişkin bilgi veren DTK Ekonomi Komisyonu Sözcüsü Şehbal Şenyurt, son savaş konsepti ile orman yakılmalarının tam anlamıyla ortaya çıktığını ancak Türkiye halkları açısından çok fazla yankı bulmadığını dile getirdi.

'Ankara odaklı planlanmış çalışmalar tepki topluyor'

Türkiye ekoloji ve doğa savunucularına çağrı yapan Şehbal, yaşanan doğa saldırılarının çok ciddi boyutta olduğunu aktarmayı ve birlikte direnişi canlandırmayı amaçladıklarını vurguladı. Halkın kendi istekleri dışında yaşadıkları alanlara müdahale edilmesine izin vermediğinin altını çizen Şehbal, "Halk radikal demokrasi taraftarı. Bu coğrafyada ne yapılacaksa ortak karar verme taraftarı. Ankara odaklı planlanmış çalışmalar tepki topluyor. Bu bütün Türkiye için geçerlidir" ifadelerinde bulundu.

'Ben yakıyorum siz seyirci kalın'

Doğa tahribatının yaşandığı alanlarda ortaklaşmaya gitmek, acıları paylaşmak ve sorumlular konusunda da hukuk kanallarını derinleştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Şehbal, "Özel güvenlik bölgeleri' ilan ediliyor. Köyler yakılmaya yıkılmaya insanlar yerinden edilmeye başlandı. Ekonomik tahribat had safhada ve yangınları söndürmeye giden halka engellemeler konuyor. Bu kabul edilemez. Halk yangınları söndürmek istiyor ve o yangınları söndürmek için bile alana giremiyor. Bu bire bir 'ben yakıyorum siz seyirci kalın sonra üzerine ne yapacağıma ben karar veririm' tavrıdır. Bu coğrafyada yaşanan her sorun aslında Türkiye'nin her yerinde olan sorundur ortaklaşmamızın nedeni bu" ifadelerinde bulundu.

'Talana dur diyebilecek mekanizmalar geliştirilmeli"

Şehbal, ekoloji alanının insan sağlığını, kentleşme politikalarını, enerji, tarım politikalarını birebir ilgilendirdiğini ifade ederek, "Bütün bu talana dur diyebilecek mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor. Bu anlamda bütün kurumalara çağrımız vardır. Burada son dönemde yaşanan savaş konsepti bu meseleleri topyekun açığa çıkarmıştır. Bütün kurum ve kuruluşlara bu meselelerde dayanışmalarını ve dayanışma içerisinde birlik ve beraberliklerini tüketim toplumunun birer dişlilerinden olmayı reddetmelerini bekliyoruz" vurgusunu yaptı.

'Bölgede bu saldırılara karşı tepki ve isyan var'

Mezopotamya Ekoloji Hareketi üyesi Yıldız Tahtacı, iktidarın savaş politikalarını doğanın üzerinde de geliştirdiğini belirterek, yakılan ormanlara, tahrip edilen alanlara duyarsız kalınmasından kaynaklı tüm Türkiye'deki kurum kuruluş ve ekoloji çalışmalarında yer alan herkesi bu konuda duyarlı olamaya çağırdı. Yıldız, "Bölgede bu saldırılara karşı bir tepki ve isyan var ama aynı isyanın batıda da aynı hassasiyetin gösterilmesini istiyoruz çünkü biz bu duyarlılığı batıdaki barajlar HESler ve bu yönlü yapılan tahribatlara karşı gösteriyoruz. Bizler aynı duyarlılığın buraya dönük de gösterilmesini istiyoruz" ifadelerinde bulundu.

'Yangının artmasına dönük uygulamalar hayata geçirildi'

Ekoloji Hareketi olarak bölgede yaşayan halkın kendi doğasına karşı duyarlı olmasına dönük çalışmaklar yürüttüklerini aktaran Yıldız, "Tahribatların tespitine, barajlara HESlere karşı toplumsal bir duyarlılığı, örgütlülüğü geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yönlü aynı hassasiyeti Türkiye'nin geneline yaymaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Tahribatın nereden nasıl gerçekleştirildiği, sorumlu olan birimlerin ne kadar müdahale ettiğini araştıracaklarını söyleyen Yıldız, "Bazı alanlarda hiç müdahalelerin yapılmadığını, yangının artmasına dönük uygulamaların hayata geçirildiğini o coğrafyada yaşayan kişilerin beyanları doğrultusunda biliyoruz. Buna dönük izlenim ve araştırmalarımızı raporlaştırarak Türkiye kamuoyu ile paylaşacağız. Buradaki duyarlılığın bütün duyarlı insanlara ulaşmasına dönük çalışmalar yürüteceğiz. Burada yaşananları deşifre edeceğiz" dedi.

(gc)