Silvan'ı tehdit eden baraj ve kaya gazına karşı eylem başlıyor
09:16
JNHA
AMED - Silvan'da yapımı devam eden baraj ve Kürdistan'da yapılan güvenlik barajlarına karşı DBP öncülüğünde eylem başlatılıyor. Herkesi destek vermeye çağıran DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hafize İpek, yapılan barajların köyler arası iletişimin kopmasına sebep olacağını ve halk arasına sınır öreceğine dikkat çekerek, "Sınırlar yalnızca tel örgüler değildir, yapılan barajlar da halk arasına örülmüş sınırlardır" dedi.
Dünya literatürüne "güvenlik barajı" tanımı ilk kez Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yapımı başlayan baraj ile girdi. Doğaya ve toplumsallaşmaya büyük zarar vermesi beklenen barajı meşrulaştırmak için devlet baraja HES inşaatı ekledi. Baraj ve HES'in yapılmasıyla Silvan'da 10 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan birçok medeniyete beşiklik eden 'Geliyê Godernê' sular altında kalacak. Aynı zamanda bölgede onlarca köy ve ormanlık alan ile Lice ve Silvan arasında kalan doğal yerleşim alanları yok olacak. Bölgede ayrıca kaya gazı çıkarmak için onlarca kazı yapıldı. Bu kazılar ile birlikte toprağın verimliliği azalacak ve önümüzdeki 50 yılda bölgede kuraklık baş gösterecek.
14 Temmuz'da yürüyüş var
Silvan'ın tarihi, kültürel yapısına büyük zararlar verecek olan "güvenlik barajı", kaya gazı çıkarmak için başlayan çalışmalar ve Kürdistan'da benzeri uygulamalara karşı DBP ve ekoloji dernekleri öncülüğünde harekete geçiliyor. DBP 14 Temmuz tarihinde baraj inşaatının bulunduğu bölgeye kitlesel bir yürüyüş düzenleyecek. Eylem ve etkinliklere ilişkin bilgi veren DBP İl Eşbaşkanı Hafize İpek, Kürdistan'da yapılan barajların politik bir tavrın ürünü olduğunu söyledi. Hafize, barajların tarihi ve kültürel mirasları yok etmeyi hedeflediğini belirtti.
'Göz yummayacağız'
Ayrıca bölgede çıkarılacak olan kaya gazının zararlarına da değinen Hafize, "Orada yapılan kaya gazlarının da çevreye ve çevre halkına verdiği bir zarar var. Kaya gazları suyu zehirliyor ve halkı zehirli suya mecbur bırakıyor. Öyle bir durum ki hiçbir canlının orada yaşayamayacağı bir coğrafya yaratmaya çalışıyorlar. Aynı zamanda baraj altında kalma riski taşıyan köylerde yaşayan halkın şehirlere göç etmesine sebep oluyorlar. Tıpkı 90'lı yıllarda yaptıkları gibi halkı fakirliğe ve asimilasyona itiyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz. Geçmiş dönemlerde bu anlamda çok şeyler yaptılar ama biz artık bunlara dur diyeceğiz. Kürdistan topraklarında yapılacak olan hiçbir baraja göz yummayacağız" dedi.
'Kürdistan toprakları tarihi mirastır'
Hafize, devletin bilinçli olarak halkı toprağından ve kültüründen koparmaya çalıştığına dikkat çekerek, "Siz barajlara ne yönünden bakarsanız bakın her yönünden olumsuzluk teşkil eden bir durumdur. Baraj yapımı esnasında barajın bulunduğu bölgelere de karakol ve kalekol yapılıyor. Bu da başka bir korkutma ve sömürme politikasıdır. O bölgede yaşayan halkımız kendi topraklarında, özgür coğrafyalarında ve kendi kimlikleri ile yaşamaya devam edecekler. Belki birkaç kuruş teklif ettiler köyler boşaltılsın diye ama halkımız çok bilinçli ve topraklarını terk etmeyecekler. O bölgede yaşayan halkımızın bize gelerek 'biz burada baraj istemiyoruz gerekeni yapın' demesi gibi bir durum da söz konusudur. Kürdistan toprakları zengin topraklardır ve bu yüzden devletin en çok saldırdığı topraklardır. Bu topraklar bize tarihi bir mirastır ve biz bu mirası geleceğe dokunulmadan, talan olmadan bırakmak istiyoruz" diye konuştu.
'Barajlara karşı yürüyecekler'
AKP hükümeti öncülüğünde yıllardır doğa katliamı yapıldığını hatırlatan Hafize buna sessiz kalmayacaklarını belirterek şu çağrıyı yaptı: "Bu topraklarda ekolojik dengenin bozulmasına ve Kürdistan'ın kapitalizme rant alanı olarak geliştirilmesine izin vermeyeceğiz. Bu anlamdaki etkinliklerimizi ve mücadelemizi sürdüreceğiz. 14 Temmuz'da Silvan barajına doğru yürüyeceğiz. Bu yürüyüş ve yapacağımız etkinlikler bir kereliğe mahsus olmayacak ve bunun devamı da gelecek. Dolayısıyla biz orada barajın yapılmasını Kürdistan doğasının talanı olarak görüyoruz. Ekolojik dengenin talanı olarak görüyoruz. Aynı zamanda bunları militarist düşüncelerin hizmeti olarak görüyoruz. Bu anlamda bizler bu tür talanlara izin vermeyeceğiz ve bunlara karşı mücadelemizi devam ettireceğiz. Tüm bölge halkını barajlara karşı vereceğimiz mücadelede yanımızda olmalarını istiyoruz ve onları topraklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz."
(be-bc/fk)