JINHA

ŞIRNEX - Dicle Nehri üzerine kurulan kum ocakları bir yandan doğayı tahrip ederken diğer yandan ise ölüm saçıyor. Cizre'de son bir ay içinde serinlemek için nehre giren biri çocuk 3 kişi boğuldu. Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret, doğayı tahrip eden kum ocaklarının nehirde geri dönülmez tahribatlar yarattığına dikkat çekti.

Mezopotamya'nın hayat damarlarında olan Dicle Nehri üzerinde kurulan baraj ve kum ocakları, geri dönülmez doğa tahribatına yol açarken, bölgede yaşayanlar için can güvenliği tehlikesini ortaya çıkarıyor. Ekoloji örgütlerinin araştırmalarına göre; 500'ü aşkın kum ocağının bulunduğu Dicle Nehri üzerinde doğal denge her geçen gün bozuluyor. Sadece son bir ay içinde Cizre'de serinlemek için Dicle'ye giren biri çocuk üç kişi nehir yatağının kum ocakları nedeniyle bozulmasından kaynaklı boğularak yaşamını yitirdi.

Kampanyaya rağmen çocuklar Dicle'de yüzüyor

Dicle Nehri'ndeki ölümlere 'dur' demek için Cizre Çevre Koruma ve Ağaçlandırma Derneği (ÇEVDER) tarafından "Nehirde değil havuzda yüz" kampanyası başlatıldı. Kampanyaya rağmen özellikle Dicle kenarındaki köylerde çocuklar yaz sıcağında tehlikeye rağmen nehirde yüzüyor. Çoğu ruhsatsız olan kum ocakları ise faaliyetini tüm protestolara rağmen sürdürüyor. Nehre giren çocuklarla konuştuğumuzda ailelerinin uyarı yaptığını ancak aşırı sıcaklar nedeniyle serinlemek için suya girmekten geri durmadıklarını belirtiyor.

'Havuz olursa girmeyiz'

Her gün Dicle Nehrine serinlemek için giren 7 yaşındaki Nihat,"Bu suyu istemiyoruz bu su çok kirli. Temiz ve boğulmayacağımız bir su istiyoruz" dedi. 11 yaşındaki Ahmet ise havanın çok sıcak olmasından kaynaklı suya girdiklerini söyleyerek, bu suda boğulanların olduğunu bilmesine rağmen suya girmeye devam ettiklerini dile getirdi. İsteklerini dile getiren Ahmet, "Temiz ve çok derin olmayan bir suyun olması durumunda biz de nehre girmeyiz" dedi.

'Dicle Nehri bataklık gibi insanları kendine çekiyor'

Konuya ilişkin görüşlerini sorduğumuz Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret göreve geldiği tarihten bu yana 10'dan fazla kişinin Dicle'de boğulduğuna dikkat çekerek, belediye olarak boğulmalara karşı dalgıç ekibi kurduklarını söyledi. Dicle'nin doğasını tahrip eden kum ocaklarının boğulmaları artırdığını kaydeden Leyla, "Burada faaliyet yürüten kom ocaklarını doğayı tahrip etmesi sebebiyle Dicle Nehrinin dibi bataklık haline gelmiş suya kapılanları kurtaranlar dahi yüzme bilmesine rağmen su onları çekiyor ve yüzemiyorlar. Eskiden bu kadar boğulma olaylarına sık rastlanmıyordu boğulmalardaki artışın sebebi bu kum ocaklarıdır. Biz bu kom ocaklarının kapatılması için elimizden geleni yapacağız ve gerekirse halkımızla birlikte bunlara karşı eylem yapacağız" dedi.

'Sözleşmeler Ankara'dan uzatılıyor'

Cizre'de bulunan 4 kum ocağına değinen "Bunların ikisinin sözleşmesinin sona ermiş. Bir tanesinin devam ediyor. Aldığımız duyumlara göre bir tanesi de sözleşmesini Ankara'da uzatmış" dedi. Kum ocaklarını işletenlerin de bölge halkı olduğunu söyleyen Leyla onlara şu şekilde çağrıda bulundu: "Kum ocaklarını bırakın hiçbir şey halkın can güvenliğinden daha önemli değil. Sizleri dünya malını bir kenara bırakıp bu tür konularda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Halkın suya girmemesi için bir takım önlemler alacağız fakat Dicle nehri uzun ve kontrolü zor bir su. Kendi imkânlarımız çerçevesinde aldığımız önlemler yetersiz kalacak. Eski mezbahanemizi havuza çeviriyoruz yakın bir zamanda halkımız orada yüzebilecek."

(fk)