Beyza Üstün: Ekosistemi öldürüyorlar birlik olmalıyız

17:55

JINHA

ANTALYA - Antalya'da Kadın Koordinasyonu'nun düzenlediği 'Ekoloji ve kadın' konulu panelde konuşan HDP İstanbul Milletvekili adayı Prof. Dr. Beyza Üstün, "Hakları öldürüyorlar, ekosistemi öldürüyorlar, bunun karşısında olmak için birlikte olmamız gerekiyor. Egemenlerin karşısında durmak için kadın bakışından bakmamız gerekiyor" dedi.

HDP Antalya Kadın Koordinasyonu tarafından kadın milletvekili adaylarının da katılımı ile Konyaaltı seçim bürosunda "Ekoloji ve Kadın" konulu panel düzenlendi. Moderatörlüğünü avukat Özden Saldıran'ın yaptığı panele HDP Antalya Milletvekili adayı Nuray Erçağan, HDP İstanbul Milletvekili adayı Prof. Dr. Beyza Üstün, Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlisi Bülent Şık ve avukat Tuncay Koç katıldı.

Nuray: Diğer partiler doğa söz konusu olduğunda susuyor

İlk konuşmayı yapan Nuray Erçağan, Antalya'da birkaç hafta önce yapılan ekolojik yürüyüşten kısaca söz etti ve "Kentimizde yaşanan doğa tahribatlarını görmek için Alakır'a gittik orada Birhan ve Tuğba'nın HES'le olan derdini dinledik. Finike'de ki taş ocaklarına gittik. Dağlar taraçlanmış sedir ormanları yok edilmiş çöpler ormanın içinde yakılıyor. Yanma sonucu çıkan bu gaz nereye gidiyor? Bu çöpte ne yanıyor? Gökbük'e gittik alevi yurttaşlarımız orada cenneti bulmuşlar ama bu HES niye? Finike bölgesindeydik Alevilerin yoğun olduğu yerlerde Sünni Türk vatandaş Alevi yapıyor diye HES'e karşı mücadele vermiyor. Kaş`ta doğal bir koy var ama belediye halkın elinden alıp ranta teslim edecek. Yeni yapacağımız etkinlik kapsamında Manavgat'tan ve Serik'e gideceğiz. Meclis'teki diğer parti üyelerinin taş ocakları ve HES'leri olduğu için susuyorlar" dedi.

'Kadınlar öncülük etti'

Antalya'da binin üzerinde taş ocağı olduğunu ve onlarca HES planı yapıldığını anlatan avukat Tuncay, Ahmetler Köyü'n de yapılan HES'lerin iptal edilmesinde orada yaşayan köylü kadınların büyük payı olduğunu anlattı. Tuncay; "Hiçbir hukuksal dayanak olmamasına rağmen orada çok büyük bir direniş oldu. Köylü kadınların başını ektiği direnişte kanyona HES şirketi giremedi. Çadır kurdular. Köylü jandarmayla karşı karşıya geldi. Bizler de gördük ki kadının direnişte olduğu yerde kazanım oluyor. Kadınlar bir şeye inanırsa vazgeçmiyor o yüzden kadınlar ekolojik mücadelede önde olursa bizler kaybetmeyiz. Toplumsal mücadele kazanırsa hukuk mücadelesi de kazanmış oluyor" dedi.

Bülent Şık ise Irak üzerindeki ekolojik dengenin savaştan dolayı nasıl bozulduğuna değindi. Doğada yeşil örtüyü yok eden kimyasalların izlerinin görüldüğünü söyleyen Bülent, "500 bin çocuk sakat. 400 bin civarında insan kansere yakalanmış. Siz oradaki hayatı yaşanmaz hale getirdiğinizde en çok kadınlar etkileniyor. Çocuk bakımında kadın emeği fazla olduğu için çocuk bakımıyla ilgili ciddi sorunlar oluyor" dedi.

'Kadın bakış açısıyla bakmalıyız'

Son olarak konuşan Beyza Üstün ise "Çokta uzağında değiliz biliyoruz ama ayrıştırıyoruz. Buradan duyduğunuz yerden bir parti kimliği içinden o soruna baktığımızda üzüntü duyuyoruz ama özünün aynı oluşundu göz ardı ediyoruz. Su bir besin. Ve tüm canlılar bununla yaşıyor. Bir taş ocağının yırtılması bin tane ağaç demek değil. Yaşam rezervinin yok olması demek aynı zamanda su kaybı da demektir" dedi. Beyza son olarak kadın mücadelesi ve ekolojinin önemini vurgulayarak; "Kadın emeğine emek mücadelesine baktığımızda biraz daha iyi kavradık ama yine uzak durduk. Sanki biz değilmiş gibi. Kadını özgürleştirirsek şiddetinde emeğinde önüne geçeriz. Feminist arkadaşlarımız ekolojik mücadeleyi öncelikleri arasında nerede yer alıyor? Kadın özgürlük mücadelesiyle sermayeye karşı mücadele veren kadınla nasıl beraber yürünür. Kadın bedeni üzerinden yasakları getirildiğinde bunun için mücadele eden kadınla aynı yer de mi duruyor?" diye sordu.

Beyza; " Kobanê bizim burada bütün söylediklerimize örnek olarak duruyor. Bizler kadın bakışından ötekileştirmeden bakıyoruz. Saldırı yoğunlaşıyor. Birlikte yeni yaşamı öremek üzerine yola çıkarken bunu ancak oradaki halkların yapacağına inanıyoruz. Hakları öldürüyorlar ekosistemi öldürüyorlar bunun karşısında olmak için birlikte olmamız gerekiyor. Egemenlerin karşısında durmak için kadın bakışından bakmamız gerekiyor" dedi. Panel konuşmaların ardından konukların sorularıyla devam etti.

(hy/fk)