Taş ocaklarının yaşanmaz hale getirdiği Alaca'yı yaşlılar anlattı

09:07

Helin Yıldırım/JINHA

ANTALYA - Fenike'nin Alaca Dağları'nda 40 yıldır yaşayan Ayşe Erol'un çevresi 11 taşocağı ile sarılmış durumda. Portakal ve nar deposu olan Alaca'da her şeyin hastalandığını belirten Emine Dinç ise "Cennetimizi cehenneme çeviriyorlar, kimsenin sesi çıkmıyor" diyor.

Antalya'nın Finike ilçesi sınırları içinde kalan Alaca Dağları, taş ocakları ile kuşatılmış durumdu. Cennetten bir köşe olan Alaca'da ömrünü geçirenler şimdi delik deşik olmuş toprağın ortasında dinamik sesi ile her gün yaşamak zorunda kalıyor. 11 taşocağının ortasında kalan köylüler geçmişe özlem duyarken, sessizliğe isyan ediyor. Alaca'da yaklaşık 40 yıldır yaşayan 80 yaşındaki Ayşe Erol, "Dağlarda böyle şeyler yoktu şimdi ne hale getirdiler. İnsanlarımız da ses çıkarmıyorlar. Bizim köyden hiç karşı çıkan olmuyor" diye sitem ediyor. Dağlara bakarken gözleri yaşla dolan Ayşe nine; "Eskiden buralar daha güzeldi. İnsan dışarı çıktığında temiz hava alırdı ama şimdi tozdan buluttan nefes alamıyoruz. Dağlarda böyle şeyler yoktu şimdi ne hale getirdiler" diyor.

" Hastalıklı diye meyvelerimiz alınmıyor"

Emine Dinç'de yıllarca yaşadığı topraklarında oksijene hasret kalmasını nasıl anlatacağını bilemiyor. Emine, "Taş ocakları çok tehlikeli orada dinamit atıldığında evlerimiz burada sallanıyor. Bizim bu ormanda tozdan durmamıza izin vermiyorlar. Köylü de hiç tepki oluşturmuyor. İleri görüşlü değiller. Çok eskilerden yerlileri de var ama yine de sahip çıkmıyorlar. Taşın dumanı çok fazla yediğimi içtiğimiz her şeyi etkiledi. Portakalda narda hep hastalık yapıyor. Hastalıklı mal diye pazarda satın almıyorlar. Çocuklarımız taş tozun içinde büyüyor. Cennetimizi cehenneme çevirdiler" diye anlatıyor.

'Çare bulsunlar'

Biz bu memlekette doğup büyüdüklerini 4 yıldır taş ocaklarına karşı mücadele ettiklerini belirten Abdullah Dinç'de seçimlere işaret ederek, Meclis'e girecek vekillerden umutlu. Abdullah şöyle diyor: "Bilirkişiler gelip incelediler daha raporlar verilmedi. Yetkililerden destek alamadık. Biz meclise girecek olan tüm vekillerden bakanlardan çare bulmalarını istiyoruz. Seçilecek olan adaylar bizleri temsil etsin. Ankara'da dile getirsin. Finike belediyesi olsun, Antalya valiliği olsun her yere gittik. Çocuklarımızın torunlarımızın geleceği tehlikede. Bu taş ocaklarının tozundan, dumanında abim kanserden öldü. Bir diğeri de kanser oldu. Sedir ağaçları bitmiş durumda. Normal bir vatandaş bir ağacı kesse ceza veriyorlar ama taş ocakları gelip kesince ses çıkarmıyorlar."

(fk)