DOSYA HABER Yazdır Kaydet

2014: Kadına yönelik şiddetin meşru kılındığı erkek yılı (4)

Dosya Haber
Mart 06 / 2015


Gülşen Koçuk / JINHA
HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanının "Kadına yönelik şiddet abartılıyor" dediği Türkiye'de 1 Mart 2014'ten 1 Mart 2015'e kadar 301 kadın daha katledildi. Devlet yetkililerinin söylemlerini esas alanlar tarafından katledilen, koruma talebinde bulunmalarına rağmen katledilen kadınların çoğunun failleri bulunamazken, kadın katliamlarından çekinmeyen yasama, yürütme ve yargı organları, kadınlara şiddeti, ölümü "layık" görmeye devam ediyor.
Devlet erkinin toplumsal yaşamın her alanında kendini sürdürdüğünün en önemli göstergelerinden birisi, kadına yönelik şiddetin ve kadın katliamlarının boyutlarına bakmaktır. Toplumsal bir sorun olan kadına yönelik şiddetin azaltılması mücadelesinde devlet mekanizmalarının da aktif rol alması gerekirken, kadına vuran erkeğin yanında, devlet de kadına ikinci kez şiddet uyguluyor. Erkek şiddetinden kaçarak yasalara ve devlete sığınan kadın, devlet tarafından tekrar şiddetin pençesine bırakılıyor. Türkiye'de de erkek şiddeti her an kadınların canına kast ederken, her an da kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini meşrulaştıran söylemler üretilmekte. Her geçen gün kat be kat artan kadın cinayetleri oranındaki ciddiyet, 2014 Mart ayından 2015 Mart ayına kadar geçen süreçte de kendisini göstermekte. 
Erkekler 301 kadın öldürdü 
1 Mart 2014 tarihinden 1 Mart 2015 tarihine kadar 301 kadının öldürüldüğü Türkiye koşullarında, işlenen cinayetlerin neredeyse çoğu cezasızlık denecek kadar az cezalara çarptırıldı ya da hiç bulunamadı. Soruşturmalar başladığı gibi kaldı, bir ilerleme sağlanamadı. Türkiye'de geçtiğimiz yıl 1 Mart'tan bu yana işlenen 301 kadın cinayetlerinin detayları, önceki yıllara oranla kadına yönelik şiddetin ve katliamların boyutlarını gözler önüne seriyor. Katledilen 301 kadının yanı sıra, basın ve medyaya yansıyan verilere göre 299 kadın/kız çocuğu darp edildi ve yaralandı, 85 kadın/kız çocuğu tecavüze uğradı, 115 kadın/kız çocuğu tacize maruz kaldı.
Kadın katliamları yine gerekçelendirildi
1 Mart 2014'ten 1 Mart 2015'e kadar yaşanan kadın cinayetlerinin yüzde 44,9'unun eş/eski eş, yüzde 21,01'inin bilinmeyen kişiler, yüzde 14,29'unun akraba (baba, kardeş, eş akrabası, oğlu), yüzde 10,8'inin erkek arkadaş, yüzde6,5'inin tanınan, yüzde 2,5'inin ise tanınmayan kişiler tarafından işlendiği kayda geçti. Cinayetlerin yüzde 49,8'i ateşli silahla, yüzde 35,5'i kesici-delici alet ile, yüzde 4,1'i darp, yüzde 4,1'i boğarak, yüzde 3,8'i farklı şekillerde (yakma, intihar iddiası), yüzde 2,7'si ise belirlenemeyen şekillerde katledildi. Ayrıca öldürülen kadınların yüzde 1,4'ü nefret cinayeti şeklinde belirtilirken, medyanın da başvurduğu kadınların katledilmelerini gerekçelendirme yaklaşımının sonucu olarak kadınların yüzde 34,5'inin çeşitli nedenler (tecavüzden sonra hamile bırakma, ekonomik nedenler, cinnet, reddetme, kıskançlık), yüzde 31,6'sının belirlenemeyen nedenler, yüzde 16,1'inin boşanma, yüzde 12,5'inin tartışma, yüzde 3,9'unun ayrılma nedeniyle katledildiği yer aldı. Yine bir yıl içerisinde katledilen kadınların yüzde 6,3'ü koruma talebinde bulundu, korunamadı.
'Cinsel saldırı suçunun basit halinin eşe karşı işlenmesi suç olarak düzenlenmemiştir' gerekçesi!
Erkek zihniyetinin mağdur ettiği kadınlar yargı önünde bir kez daha mağdur edilmekte. Bunlardan birisi de Bursa'da yaşayan N.Z. Bursa'da Y.Z., ayrı yaşadığı karısı N.Z.'ye kadının zorla girdiği evinde tecavüz etti ve kadını darp etti. N.Z. erkekten şikayetçi oldu ve hastaneden darp raporu aldı. 20 Mayıs 2014 tarihinde Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'basit cinsel saldırı' suçlamasıyla yargılanmaya başlayan Y.Z.'ye yapılan yargılama sonucu 'beraat' kararı verildi. Beraate gerekçe ise Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin "Cinsel saldırı suçunun basit halinin eşe karşı işlenmesi suç olarak düzenlenmemiştir" kararı oldu. Yargıtay'ın içtihatını gerekçe göstererek sanığa ceza vermeyen Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi beraat kararının ardından Y.Z. hakkında 'eşe karşı yaralama' suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Çocuğa tecavüze 3 yıl hapis!
Antalya'da ise 31 Ağustos 2014'de bir otelde masör olan B.K. masaj hizmeti alan Almanyalı 15 yaşındaki V.F.'ye tecavüz etmişti. Açılan davada sanığın hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçunu işlediğini belirten savcı, zanlının 24 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Tutuksuz yargılanan B.K. karar duruşmasında "Çocuğun cinsel istismarı" suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın sabıkasız olmasını göz önünde bulunduran mahkeme heyeti iyi hal indirimi uygulayarak cezayı 2 yıl 6 aya indirdi. Mahkeme, gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Çocuğun cinsel istismarı suçunda, gönüllü vazgeçme bulunması ve gönüllü vazgeçme anma kadar işlenen eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturması nedeniyle 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, iyi hali nedeniyle de indirim yapılarak sanığın 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi."
Devlet ağızlarının bu yıl da şiddete vize çıkaran söylemleri
Sadece yasalar ve yasaların getirileri/götürüleri değil, devlet üst düzey yetkililerinin ağızlarından çıkan her söylem de kadınların hayatına mal olacak nitelikte oldu. Kürtajın yasaklanması konusu sadece tartışma olarak kalırken, yasal anlamda bir engel olmamasına rağmen Türkiye'de kürtaj yapacak hastane bulunamıyor. Geçtiğimiz yıllarda skandal dedirtecek ve iktidarın gerçek zihniyetini açığa çıkarır nitelikteki söylemleri bu yıl da değişmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kadına şiddet abartılıyor... Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum"; Bursa'da partisinin bayramlaşma töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Kadın iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak"; Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bir hastaneyi ziyaretinde, "Anneler annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almasınlar" sözleriyle erkek şiddetine yeni vizeler çıkardı.
6 yaşındaki çocuğa 'evlenme izni'
Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yılmaz da, "6 yaşındaki çocukla evlenebilirsiniz... Bir kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış olur" ifadeleriyle dikkatleri ve tepkileri üzerine çekerken, Türkiye'de artan kayıp ve cinsel istismara maruz kalan çocuk vakalarına ilişkin konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ise, önleyici ve koruyucu tedbirler almak yerine "Annelere çok basit bir şey öğretebilirim. Çocuklara çığlık atmayı öğretmeleri gerekiyor" dedi. Kadınların uzmanlık alanları konusunda kendisini uzman sayan Elazığspor Teknik Direktörü Ümit Özat da kadınlara futbolda yer olmadığını söylemişti. Ümit, "Bu işin bir kuralı vardır. Niçin kadın futboldan anlamaz? 3-5 kadının futboldan anlaması genel bir kanıyı değiştirir mi? Allah herkesi yaratmış da, neden şampiyon yapan kadın teknik direktör yaratmamış o zaman? Futbol erkeğin üstün olduğu bir spor dalıdır" dedi.
Kadınların 5 temel talebi;
1) Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis'teki tüm parti liderlerinin kadına yönelik şiddeti kınaması,
2) Koruma kanununun etkin uygulanması,
3) Ceza Kanunu'nda caydırıcı cezalar,
4) Kadın Bakanlığının kurulması,
5) Cinsiyet ve cinsel yönelim eşitliğini esas alan yeni Anayasa.
BİTTİ
(fk)