JINHA
 
HABER MERKEZİ - Tarihin izlerinde Mirabel kardeşler… Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde Mirabel kardeşlerin mirasını devralan kadınlar onların anısıyla ve kelebeklerin tüm dünyaya uçuşuyla hatırlatıyor erkeklere ve erkliğe karşı kadın olmanın direngenliğini.. Türkiye'de ise bu seneki 25 Kasım'ın temasını IŞİD çetelerine karşı öz savunmasını gerçekleştiren Şengalli Ezidî kadınlar oluşturuyor. 
 
Dominik Cumhuriyeti'nin Kuzey bölgesinde 25 Kasım 1960'da uçurumun dibinde üç kadın cesedi bulunur. Bunlar Mirabel kardeşlerdir. Salcedo'da Ojo De Agua adlı köyde doğan ve Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketi'nin öncülerinden olan Patria, Minerva ve Maria'dır Mirabel kardeşler. 
 
Eli kanlı diktatör Rafael 50 bin kişiyi katletti
 
O dönem Dominik Cumhuriyeti'nin devlet başkanlığında Amerika kıtasında tarihin en kanlı diktatörlerinden biri olarak bilinen Rafael Trujillo bulunuyor. Askeri darbeyle başa gelen ve önce halk oylamasıyla devlet başkanlığı yapan Rafael, sonrasında tahtından ayrılmayı reddederek, askeri-politik lider olarak 31 sene Dominik Cumhuriyetini yöneten diktatör olarak biliniyor. Narsist olan Rafael, ülkedeki şehirlerin, dağların isimlerini kendi adıyla değiştirdi ve kendisine karşıt olan görüşlere tahammül edemiyordu. Türkiye tarihinde de karşıt görüşçülerin yani insan haklarından, demokrasiden ve özgürlükten yana olanların tanık olduğu ve yaşadığı tutuklama ve "faili meçhul" olarak katledilmeler Dominik Cumhuriyeti'nde de Rafael tarafından uygulandı. Rafael diktatörlüğünde Haitililere karşı gerçekleştirdiği "Parsley" yani Maydanoz katliamı da dahil 50 bin kişinin ölümünden sorumlu olarak biliniyor.
 
Diktatöre karşı en tehlikeli 'kelebekler' katledildi
 
Eli kanlı diktatör Rafael'e karşı ise ülkesinde gizli örgütlenmeler kurulmaya başlandı. Bunlardan birini ise 25 Kasım'a konu olan Mirabel kardeşler gerçekleştirdi. "Kelebekler" adıyla da bilinen Mirabal kardeşler, 3 cesur kadın tarafından kuruldu. Eşit insan hakları ve demokrasi için kendi canlarını kaybetme pahasına mücadele veren Mirabel kardeşler ve eşleri, Rafael tarafından terörist ilan edilerek, vatan haini oldukları ve ülkenin bütünlüğüne zarar verecekleri gerekçesiyle defalarca kez tutuklanıp, salıverildi. Evlerine, arsalarına devlet tarafından el konulan Mirabel kardeşler, son olarak Rafael'in halk konuşmasında "ülkenin en büyük iki sorunu Kilise ve Mirabel kardeşlerdir" söylemleriyle hedef gözetildi. Rafael'in konuşmasından sadece 23 gün sonra Mirabel kardeşler, 1960 yılının 25 Kasım'ında Dominik Cumhuriyeti'nin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde cansız bir halde bulundu. 
 
Utanç gününün yıl dönümü
 
Bugünü bugün yapan 25 Kasım, Dominik Cumhuriyeti'nde Salcedo'da Ojo De Agua adlı köyde doğmuş ve trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketi'nin öncülerinden olan Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin sistem tarafından katledildiği tarih olarak kalır ve bugünlere gelir. Mirabel kız kardeşlerin, diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri, utanç gününün ve insanlık ayıbının yıl dönümüdür. Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının "kelebek" olmasından da esinlenerek; o günden sonra bu üç kız kardeş gerek Dominik'te gerek dünya da "kelebekler" adıyla efsaneleştirilerek anılmaya başladı. 
 
Dedê Mirabel kardeşlerinin kahramanlıklarını anlattı
 
25 Kasım 1960'da aynı zamanda Dominik Cumhuriyeti'nde Rafael'e karşı ayaklanmaların başladığı gün. Rafael öldürttüğü binlerce insan gibi Mirabel kardeşleri de öldürerek, karşısında duranı yok ederek, kardeşlerin başlattığı akımı durdurabileceğini sandı. Ancak bu cinayetten sonra artan ayaklanmaların ardından, ABD, Rafael'in rejiminden taraftarlığını geri çekti ve 30 Mayıs 1961'de Rafael bir suikast ile öldürüldü. Şubat 1963'de ise Dominik Cumhuriyeti yıllar sonra ilk defa demokratik bir sistemle, oy vererek hükümeti seçmiştir. Mirabel kardeşlerden, o gün arabada olmadığı için ölmemiş olan Dedê Mirabel ise hayatını üç kardeşinin kahramanlık hikayesini anlatmaya harcadı. 
 
Dünyanın tüm kadınları 'kelebekler'i anıyor
 
O günlerden bugünlere uzanan bir şiddet, başkaldırı ve katliamların somutlaştığı ve özelde kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak gelen 25 Kasım, ilk olarak 1981 yılında Dominik'te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayında; 25 Kasım, "Kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve uluslararası dayanışma günü" olarak kabul edilir. Daha sonra 1985 yılında BM tarafından "25 Kasım Kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele günü" ilan edilir. 1981'den bu yana ise dünyanın dört bir köşesinden kadınlar, efsaneleşen bu üç kelebeği anıyor. 
 
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı; kadın dayanışmasını örüyor, seslerini yükseltiyorlar. Adeta kelebekçesine kanat çırparak uçmayı sürdürüyorlar…
 
Bu sene ki tema "Ezidî kadınlar ve öz savunma" olacak 
 
1981 senesinden bu yana ise dünyanın çeşitli ülkelerinde kadına yönelik şiddete karşı eylem ve etkinlikler gerçekleştiriliyor. Türkiye'de de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün bu sene ki temasında Şengal'de IŞİD çetelerinin saldırıları sonrasında yerlerinden edilen, göçe zorlanan ve IŞİD çeteleri tarafından ele geçirilen Şengalli, Ezidî kadınlar yer alıyor. IŞİD çetelerinin taciz, tecavüz ve köle pazarlarında satılan Ezidî kadınların çığlığı Türkiye ve Kürdistan'da atılacak. Yine kadınların IŞİD çetelerine karşı direnişini öz savunma temelinde yürüterek silahlanması ve birliklerini oluşturması da bu seneki 25 Kasım temaları arasında "öz savunma" temelinde ele alınmakta. 25 Kasım etkinlikleri boyunca kadınlar hem Ezidî kadınların sesini duyuracak hem de öz savunmaya olan ihtiyaç ve örnekleri anlatacak. 
 
Yarın: Dünya kadınlarından özsavunma örnekleri
 
(dk/mg)