DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Enfal'in kayıp kadınları 28 yıldır nerede? (2)

Dosya Haber
Eylül 05 / 2015


 
JINHA 
 
HABER MERKEZİ - Enfal katliamında tecavüze maruz kalan, pazarlarda satılan kadınlarla ilgili net bir rakamın olmadığını söyleyen YNK'nin eski parlamenterlerinden Gulale Germiyan, resmi belgelere göre sadece Mısır'a satılan kadınların olduğunu ancak onlardan da haber alınamadığını belirtti. Satılan kadınlara çağrıda bulunan Gulale, "Gelsinler kendi ülkelerine dönsünler. Herkes onları sahiplenecek. Onlar bizim direniş tarihimizdir" dedi. 
 
İran-Irak Savaşı'nın 1988 yılında sona ermesiyle beraber, Irak hükümeti ve ordusu Kürtlere yönelik dehşet veren askeri bir operasyona girişti. 'Enfal' adını vererek dini açıdan meşruiyet kazandırmaya çalışılan harekatla, Güney Kürdistan'daki Kürt varlığını sona erdirilmek istendi. Toplu infazlar, sürgünler, kaçırılan kadınlar... Kara ve hava operasyonlarında katledilenlerin çoğu kadın ve çocuktu. Binlerce kadının tecavüze uğraması, kaçırılıp pazarlarda satılması, Enfal günlerine dair halen konuşulmayan bir dramadır.  YNK Eski Parlamenterlerinden Gulale Germiyan, Enfal davasının takipçilerinden. Enfal mağduru kadınları anlatan iki kitabı bulunan Germiyan, mağdurların geleneksel kaygılardan olayı Enfal'i yeterince anlatamadıklarını belirtiyor. 
 
Kadınlar siyah elbiseleriyle direndi
 
 Katliamın ardından kadınların kendilerini bilinçlendirerek, siyaset alanında söz sahibi olduğunu belirten Gulale, "Kürt kadınları yaşadıkları şiddet karşısında direnişe geçti ve peşmerge olarak savaştı. Katliamın ardından kadınlar siyah giyinmeye başladı. Siyah giyen kadınlar Enfali yaşayan bir toplumun gerçekliğinden geldiler. Kadınlar tüm dünyanın Güney Kürdistan üzerinde kurduğu ambargonun açlığını çektiler. Aylardan sonra kendi topraklarına döndüklerinde geride bıraktıkları hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ne evleri ne toprakları ne de bağ bahçeleri kalmıştı. En önemlisi aileleri yoktu. Kadınlar her şeye rağmen katliamdan kurtulan çocuklarını büyüttü, okuttu ve o çocuklar şimdi bu ülkenin geleceği oldu. Ve bu o kadınların direnişi sayesinde oldu. Siyah giysileriyle direndiler ve hayatta kalmayı başardılar.  Anlattıklarımın hepsi bu kadınların hikayeleridir. Kadınlar eskiden bunları anlatamıyorlardı.  Bahsettiklerim şimdi anlattıkları hikayelerdir. Kadınlar çocukları üzülmesin diye katliamdan bahsetmezlerdi. Ama artık çocukları büyüdü. Ve anneleriyle birlikte o çocuklarda olayları anlatıyor" ifadelerinde bulundu.
 
'Toplum kadınlara yeni bir yaşam kurma hakkı tanımadı'
 
Kadınların yıllarca kayıp eşlerini, nişanlılarını, akrabalarını beklediğini kaydeden Gulale sözlerine şöyle devam etti: "Toplum onların evlenmesine izin vermedi. Bazı nişanlı kadınlar vardı ya da sadece iki ay evli kalan kadınlar vardı bazılarının ise iki çocuğu vardı. Toplum onlarca yıl geçmesine rağmen feodal tabularından dolayı bu kadınlara yeni bir yaşam kurma hakkını tanımıyordu. Ama Enfal'den kurtulan erkekler için geçerli değildi. Erkekler yeniden evlenip aile kurabiliyorlardı. Kadınlar da siyah elbiseleriyle kaybolan eşlerini beklemek zorunda kaldılar. Ta ki bu sorun kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları sayesinde mecliste kanuna bağlanana kadar. Evlenmek isteyen Enfalli kadınlar evlendi artık. Bu kanuna rağmen 2003'e kadar çok sayıda kadın eşlerinin ve çocuklarının döneceğini beklediler. Saddam devrildikten sonra da bu insanların izi bulunamadı. Kadınlar da ruhsal çöküş burada başladı." 
 
Enfal'de kadına dair bilanço yok
 
Katliam sırasında tecavüze uğrayan Enfalli kadınların sayıları hakkında net bir rakamın olmadığını ifade eden Gulale, "Birçok kadın Saddam'ın askerleri tarafından tecavüze uğradı. Ama kadınların içindeki bu acı dile getirilmedi. Buna maruz kalan kadınlar da söz etmek istemedi. İnsanlar, katliamları, açlığı, işkenceyi anlatır ama tecavüze uğrayan kadınları anlatmazlar. Konuştuğum kadınlardan biri katliam sırasında 20'li yalardaymış. Ona yaşadıklarını bana anlatmasını istedim. Bana cevabı "Tahmin ettiğin her şeyi yaşadım" şeklindeydi. Bu kadının annesi halen hayatta ve kızının konuşmasına izin vermiyor. Bu kadın 20 yıldan fazladır yaşadığı acılarla hayatta kalıyor" sözlerini ifade etti. 
 
'Son isteği köyü üzerinde helikopterle gezmekti…'
 
Enfal katliamında satılan kadınlara ilişkin de net bir sayının olmadığını söyleyen Gulale, "Saddam'ın yargılandığı mahkemesinde şahitlik yapan kadınlar, katliamda pazarlarda satılan kadınları gördüklerini anlattılar. Fakat satılan kadınlar toplumun feodal yaklaşımlarından dolayı şimdiye kadar çıkıp 'ben satıldım, bunları yaşadım, şu köydenim' demedi. 2005 yılında Enfal'de satılan 7 kadın Mısır'dan Güney Kürdistan'a getirildi. Onlardan bir tanesinin istediği kendi köyü üzerinde helikopterle gezmekti.  Köyünün üzerinde gezdiği esnada kendisini helikopterden atıp, köyünün topraklarında can verdi" dedi. 
 
Arap ülkelerine satılan kadınlar
 
Hükümetin elinde sadece Mısır'da satılan kadınların olduğuna dair resmi belgelerin olduğuna dikkat çeken Gulale, şunları belirtti: "Suudi Arabistan, Kuveyt ve birçok Arap ülkesinde Enfalli kadınların satıldığı iddia ediliyor. Kadınlar savaş kurbanı. Şu anda DAİŞ'in sattığı kadınlar gibi onlarında yerleri bilinmiyor. Bilançolara bakarsak bir köyden 383 kişi kayıp. Bu insanların yarısı kadındır. Fakat o yıllarda şimdiki gibi teknik olmadığı için akıbetleri de bilinmiyor. Kadınlar tecavüze maruz kaldıklarından dolayı utanmamalılar. Bu mücadelesini sonuna kadar vermeliler. Kadınlar kendilerini suçlamamalı. Kadınlar savaş kurbanı. Bu hikayeler duyulmalı herkes yaşadıklarını anlatmalı ki bir daha böylesi acı şeyler yaşanmasın. 
 
Kadınlara 'ülkenize dönün' çağrısı
 
Satılan kadınlara çağrım şudur; gelsinler kendi ülkelerine dönsünler. Herkes onları sahiplenecek. Onlar bizim direniş tarihimizdir. Enfalli kadınların çoğu dışarıda birçok konferansa katıldı. Bosna Hersek'ten bir kadın yaşadıklarını çok rahat bir şekilde dile getirirken Enfalli kadınlar toplumsal kaygılardan dolayı yaşadıklarını anlatamıyorlar. Köylerimiz asla eski haline dönemedi. Yanan ağaçlar yeşermedi. Kaybolan aileler bir daha bir araya gelemedi. Kitaplarımda onlarca Enfalli kadının hikayesini yazdım. Halen yazılmayı bekleyen binlerce Enfalli kadının hikayesi var. Kadınlara sadece şunu söylemek istiyorum; onlar hiçbirimizin sahip olmadığı direnişe imza attılar. Bundan dolayı gururla yaşadıklarını gelecek nesillere anlatmalıyız."
 
Yarın: Enfalli kadınlar sorumluların yargılanmasını istiyor
 
(mg)