Nepal'de kız çocuklarının tanrıça Kumari ile imtihanı

09:09

JINHA

HABER MERKEZİ - Nepal'de Hindu ve Budistlerin yaşayan tanrıçası Kumari, 2 ila 5 yaş arasındaki kız çocuklarından seçiliyor. Regl olduktan sonra kutsallıkları biten kız çocukları için asıl zor yaşam bundan sonra başlıyor. Ömürlerini yalnız ve yoksulluk içinde tamamlayan bu kız çocukları için yaşam zorlu bir imtihana dönüşüyor.

Nepal, Çin ve Hindistan arasına sıkışmış ve çevresinde Himalayaların yükseldiği küçük bir ülke. Budizm, Hinduizm ve yerel Himalaya dininin günlük hayatın neredeyse tüm yönüne nüfuz ediyor. Nepal'in zengin ve karmaşık maneviyatının bir yansıması da yaşayan tanrıçası Kumari. Yüzyıllardır ülkenin başkenti olan Kathmandu'nun koruyucusu olarak tapınan tanrıçası. Kumari, Nepal'de ilah olarak onurlandırılıyor.

Kutsallıkları regl olana kadar!

Tanrıça Kumari'nin kendini bir kız çocuğunun vücudunda tekrar gösterdiğine inanılıyor. Malla hanedanlığından beri ülkede üç şehir kendi Kumari'lerini seçiyor. Mükemmeliyetini kanıtlayan birçok testten geçen kız çocuğu, regl olana kadar tanrıça olarak kalıyor ve başkent Katmandu'daki 2 katlı ahşap evinden yılda sadece birkaç kez dışarı çıkıyor. Binlerce Hindu'nun yanı sıra çok sayıda turist, hergün evinin balkonundan sadece bir kez kendilerini selamlayan Kumari'yi görmek için eve akın ediyor.

'Kızım iki yıldır Kumari tanrıçası'

Monarşi döneminde Kumari'ler kraliçe tarafından seçiliyordu. Ama şu anda Kumariler en yüksek rahipler tarafından seçiliyor. Kız çocuklarını Kumari olarak seçmeden önce, çocuklar karanlık bir odada tutuluyor ve dini tören yapılıyor. Bunlardan biri de Ramesh Bajracharya'nın kızı da daha beş yaşındayken Kumari tanrıçası oluyor. Ramesh, kızının iki yıldır Kumari tanrıçası olduğunu belirtiliyor.

'Tanrıçalarla ilgili hikayeleri çok seviyor'

Seçilen Kumali'nin kardeşlerinden Bipsa Bajracharya, kız kardeşine yardım ettiğini söyleyerek, "Ev ödevlerinde ona yardımcı oluyorum. İçerdeyken diğerleriyle konuşamıyor. Diğer insanlarla iletişim sağlaması için ona yardımcı oluyorum. Göz kalemleri ve çiçekleri çok seviyor. Tanrıçalarla ilgili hikayeleri dinlemeyi çok seviyor" ifadesinde bulunuyor.

'Aslında görüldüğü gibi mutlu bir değiller'

Gazeteci Gökhan Karakaş'ın 2013 yılında konuyla ilgili yaptığı bir röportajda Nepal Fahri Başkonsolosu Prof. Dr. Günseli Malkoç, şunları belirtiyor: "Kızlarının Kumari olması için yüzlerce Budist aile tapınaklara geliyor. Kız çocukları seçildikten sonra kutsal bir tanrıça oldukları öğretiliyor. Ayakları hiç yere değdirilmiyor, yılda iki kez festivallerde sırtlarda taşınıyorlar. Regl olduklarından itibaren bu kutsallıklarını kaybediyorlar ve sıradan bir insan olarak topluma karışıyorlar. Evlenen erkeklerin kısa ömürlü olacağına inanıldığından kimse onlara yaklaşmıyor. Onlar da Kumari dönemlerini anlatmıyorlar. Yaşamları boyunca maaşla hayatlarını sürdüren Kumariler aslında dışarıdan görüldüğü gibi mutlu değiller. Arkadaşlarıyla oynama yaşlarında saray duvarlarında ziyaretçileri selamlıyorlar. Yani 13-14 yaşından sonra farklı bir kimlikle farklı bir hayata başlıyorlar. Kumariler yalnızlık ve yoksulluk içinde ölüyorlar."

(gd/mg)