JINHA

HABER MERKEZİ - İran'da Evin Cezaevi’nde tutuklu bulunan insan hakları ve kadın hakları savunucusu Narges Mohammedi, Uluslararsı PEN'e gönderdiği mektupta, Evin Cezaevi'ndeki koşullara dikkat çekerek, PEN üyelerinden mücadele etmeleri çağrısında bulundu.

İran'da tutuklu bulunan insan hakları savunucusu Narges Mohammedi, Uluslararası PEN'e mektup gönderdi. Narges, mektubunda Evin Cezaevi'nde karşılaştıkları sorunları dile getirererek, mücadele çağrısında bulundu. pen-international.org sitesinde yer alan mektubunda Narges, cezaevinde farklı görüşlerden 25 siyasi kadın tutsakla aynı bölümde kaldığını belirterek, bu kadınlardan 23'ünün toplamda 177 yıl hapis cezasına çarptırıldığını belirterek, diğer iki kadın tutsağın ise henüz cezasının netleşmediğini belirtti. Narges, Evin Cezaevi'nde telefon erişiminin olmadığını, haftalık ziyaretler dışında dışarıyla hiçbir bağlantılarının bulunmadığına dikkat çekerek, haftalık görüşmelerin çift camdan oluşan bölmelerle ve telefon aracılığıyla gerçekleştiğini, aynı zamanda ayda sadece bir defa aile fertleriyle görüşmelere izin verildiğini kaydetti.

'Tecrit hücreleri politik tutuklulara karşı kullanılıyor'

Narges mektubuna şöyle devam etti: "Fakat şu anda yaşadığımız her türlü kabul edilebilir hapis cezasının ötesinde bir tecrittir. Biz 25 kadın, 12 yıldan fazladır tecrit hücresinde bulunuyoruz. En tehlikeli terörist olarak düşünülen politik tutuklular tecrit hücresinde tutuluyor. Tecritte bırakılma bir günden birkaç yıla kadar değişebiliyor. Ancak, İran İslam Cumhuriyeti'nin yasalarına göre, tutukluları tecrit hücrelerinde tutmak yasal değil. Maalesef şimdiye kadar İran da tecrit hücreleri, psikolojik işkence olarak birçok kurbanı olmuştur. İnsan Hakları Savunucuları Merkezi'nin 14 yıllık uzun aktiviteleri boyunca, merkez bu tür cezalandırmalara karşı birçok protesto hazırladı. Maalesef tecrit hücreleri İran'ın politik tutuklulara karşı halen kullanılıyor. Tecrit hücreleri sanıkları uydurma itirafları vermeye zorlamak için kullanılıyor. Bu sahte ve uydurma itiraflar dava sırasında sanıklara karşı kullanılıyor. Tecrit hücrelerinde kalan tutuklular zihinsel ve fiziksel sağlık sorunlarından ızdırap çekiyorlar ve yaralar kalan hayatları boyunca kalıcı olarak kalacaktır. Aslına bakarsanız, tecrit hücreleri kapalı ve karanlık odalardan başka birşey değil. Mahkumların onlara insanlık duygusu veren tüm seslerden ve ışıktan yoksun olduğu loş kapalı bir alan. Ben şahsen, 2001 yılından beri 3 kez tecrit hücresinde kaldım. Birincisi 2010 yılındaki sorgulanmamda. O sırada daha önce hiç yaşamadığım panik nevrotik krizi geçirdim."

Narges mektubunun sonunda, PEN üyelerinden tecrit hücrelerinin işkence olarak kullanılmasına kalemleriyle, konuşmalarıyla ve diğer yöntemlerle mücadele etmeleri çağrısında bulundu.

Narges Mohammedi kimdir?

İran rejimindeki insan hakları ve kadın hakları ihlalleri konusunda çalışma yürüten Narges, 2009 yılında "Devlete karşı propaganda yapmak", "İnsan Hakları Savunucuları Merkezine üye olmak" suçlamasıyla tutuklandı ve 11 yıl hapse mahkum edildi. Temyiz Mahkemesi bu cezayı 6 yıla indirdi ve 2013 yılında 200 bin dolar kefaletle serbest bırakıldı. Narges, kadın hakları konusunda yaptığı çalışmalar nedeniyle 2011 yılında Per Ager ödülüne layık görüldü.

Narges son olarak, 5 Mayıs 2015'te AB Dış İlişkiler Sorumlusu Catherine Ashton ile görüştüğü için ülkesine dönüşte Tahran'da gözaltına alındı ve tutuklandı. Narges hala Evin Cezaevi'nde tutuluyor.

(gd/dc/mg)