Sudan'da kadın hakları savunucuları devlet baskısı altında

09:04

JINHA

HABER MERKEZİ - Afrika kıtasının en kalabalık üçüncü ülkesi olan Sudan'da kadın hakları savunucuları gözaltında taciz, tecavüz ve tehditlere maruz kalıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) tarafından 23 Mart'a yayınlanan rapora göre, Sudan'da devlet güçleri insan hakları savunucusu kadınlara yönelik baskı ve korkutma politikalarıyla susturmaya çalışıyor.

Hrw.org'un haberine göre, İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Sudan'da kadın aktivistlere yönelik devlet baskısını raporlaştırdı. 61 sayfalık rapora göre, Sudan'da tecavüz, şiddet ve keyfi gözaltılar kadınlara karşı silah olarak kullanılıyor. Rapor Sudan'ın kent merkezlerinde olan 85 kadın aktivist ve insan hakları savunucularıyla görüşmeye dayanıyor. Bu kadınların hemen hemen hepsi işleri yüzünden yetkililer tarafından cinsiyete dayalı şiddete maruz kalmış.

Raporun ayrıntıları şöyle:

Nagwa adlı bir kadın Sudan'daki cinsel şiddet ile ilgili BM yetkilisiyle görüşmeye giderken, sivil polisler tarafından gözaltına alınıyor. Nagwa'nın gözlerini bağlayan polisler onu sekiz saat boyunca bir hücrede tutuyorlar. Bir kadın hakları aktivisti olan Nagwa, Nuba Dağı'nda devam eden çatışmalar nedeniyle zorla yerinden edilen yurttaşların hakları ile ilgili yaptığı çalışmalar nedeniyle gözaltına alınarak tecavüze uğruyor.Nagwa'ya ardından ev hapsi veriliyor.


Khartoum şehrinde bir kadın hakları aktivisti olan Fatima, 2012 yılında gözaltına alınıp sorgulanmış. Sorgulama aşamasında polisler onun ahlakını sorgulayan sorular sormuş. Fatima, "Onlar için bu etnik bir konu. Eğer Sudan'da bir kadınsanız ve sokağa çıkıp bir şeyi protesto ediyorsanız, sizin 'kötü' bir kadın ya da kız çocuğu olduğunuz anlamına geliyor" diyor.

Başka bir kadın activist olan Fahima Hashim'in hikayesi de bunlara benziyor. Fahima, Khartoum şehrinin merkezinde bir kadın merkezini 17 yıl boyunca işletmiş. Ama 2014 yılında devlet güçleri bu merkezi kapatarak, 'cinsel şiddet ve siyaset ile ilgili konuşmalarında çizgiyi geçtin' diyerek tehditlerde bulunmuşlar.

Kadın öğrenci aktivistler de bu şiddete maruz kalanlardan. Üniversitede okuyan bir kadın öğrenci de başından geçen olayı şöyle anlatıyor. "Her zaman öğrenci yurtlarında ya da kampüste eylemler olurdu. Bu yüzden polisler ve devlet güçleri bizim yurtların önünde saatlerce durup yurda girip çıkan kadınları taciz ediyorlar" ifadesinde bulunuyor.

Kampüste kadın hakları ile ilgili çalışmalarda yer alan başka bir kadın öğrenci ise 2012 yılında bir gösteri sırasında başka bir kadın ile birlikte yaşadığı devlet şiddetini şu sözlerle anlatıyor: "Onlar bize 'Siz kızsınız eylem yapmak sizin işiniz değil. Neden kızlar sokaklara çıkar ki? İyi kızlar protesto etmez' dedi. Bize çok kötü isimler taktılar ve bize cinsel sözler kullandılar" diyor.

(gd/mg)