Hindistan'da anadan kıza geçen bir gelenek, doğayı savunmak
09:05
JINHA
HABER MERKEZİ - Hindistan'ın Meghalaya eyaletinde anaerkil kabilelerde tarımsal mirasa sahip çıkan kadınlar, kızlarına doğayı korumaya öğretiyor. Kadınlar, "Çok paramız olmayabilir ama yemeğimiz bol. Toprak anayla uyum ve huzur içinde yaşadığımız için mutluyuz" diyor.
Hindistan'ın Meghalaya eyaletinde en büyük üç kabile, anaerkil gelenekleriyle doğaya uygun biçimde yaşamlarını sürdürüyor. Gazeteci Rusha Chitnis'in haberine göre, kabilelerin geleneksel toprakları işleme görevi, annelerden en küçük kızlarına geçiyor. Toprak ve doğanın kadınlara emanet olduğu Khasi, Garo ve Jaintia halklarından kadınlar, annelerinden ekolojik çeşitliliği koruma yöntemlerini öğreniyor. Jaintia halkının yaşadığı sadece bir köyde 14 tür pilav, köylerin komünal balıkçılığın düzenlediği nehirlerde onlarca balık türü bulunuyorken, Meghlaya'nın halkları biyolojik mirası korumak için direnmeye devam ediyor.
Bibiana Ranee annesinin geleneklerini devralıyor
Nongtraw köyünde yaşayan Khasi kabilesinden 54 yaşındaki Bibiana Ranee, köyden evine geçmek için her gün Khasi dağların yokuşlarından kesilen 2 bin 500 basamaktan iniyor. "Ben beş yaşındayken annem beni tarlalara getirirdi. Tarlalar ve ormanlarda bulunan yemekleri ondan öğrendim" diyen Bibiana, tarlası ve bahçesinde 32 tür sebze, ekin ve şifalı bitkiyi yetiştirdiğini belirtti. Köyde bazı kişilerin kimyasal gübreleri kullandığını ancak sonra vazgeçtiğini, sanayi üretimi tarıma ihtiyaç duymadıklarını söyleyen Bibiana, "Annem gübre kullanmadan bitki yetiştirmeyi öğretti bana" dedi.
Kadınlar arasında değiş tokuş biyoçeşitliliği koruyor
Dünyanın bir çok yerinde uygulanan tek ekin sanayi biçimlerinin Meghalaya'da hakim olmadığını anlatan Khasi halkından gelen gazeteci Patricia Mukhim, "Kadınlar tohumun koruyucuları, her tohumun ne zaman eklendiğini gerektiğini biliyorlar. Aralarında tohumlarını değiş tokuş ile paylaşıyorlar. Bugün soğuğa dayanıklı, iklim değişikliğiyle beraber gelişen aşırı havalara karşı direngen olan bu yerli tohum türlerini hala korumaya başarmışsak, bu kadınların sayesinde. Khasi kadınları kendi toprakların sahipleri olduğu için, hangi sebzenin ekileceğini, hangi hayvanın yetiştirileceği seçiyorlar" şeklinde kadınların ekolojiye katıklarını anlattı.
Tıp dünyası şifalı bitkileri yeni keşfediyor
Nongtraw'da kadınların tıp dünyasına katkılarını anlatan, dünyanın çeşitli yerlerinde geleneksel beslenme biçimlerini araştıran Dr. Daphne Miller, "Köyü gezdiğimde kan şekeri azaltmakta çok etkili olan bitkileri buldum. Bu şifalı bitkiler, yani kan şekeri, kan basıncı, stres gibi belirtileri azaltan etkileri için ilaç özelliği taşıyan yabani yiyecekler" diyerek, yerli halkın doğanın kurallarına uyarak, organik gıdaların ötesinde doğaya katkı sunduğunu vurguladı.
Doğayı savunmak için kadınlar örgütleniyor
Son günlerde kapitalist sistemin geliştirdiği sanayi tarım ve tek türlü tarım biçimleri Meghalaya eyaletinde yaygın olmaya başlarken, eyalette çeşitli halklardan gelen geleneksel çiftçiler, Kuzeydoğu Yavaş Gıda ve Tarımsal Biyo-Çeşitlilik Derneği'ni (NESFAS) kurdu. Kadınlar, dernekle toprağın değişmeli olarak işlenmesi, kadınlar arasında çeşitli tohumların değiş tokuşu gibi çalışmalar yapıyor. Ayrıca Meghalaya'da Yerli Toprak Ana Festivali'ne de kadınlar ev sahipliği yaptı. 58 ülkeden 140 halktan gelen 60 bin kişinin katıldığı festival, yerli tohumlar, bitkiler sergilenirken, hasat zamanı şarklıları seslendirildi.
'Paramız olmasa da yemeğimiz ve doğayla uyumumuz var'
Khasi halkından Karamela Khonglam, geleneklerin kadın ve doğanın gücünü koruduğunu belirterek, "Anaerkil bir sistemden geldiğim için, bir kadın olarak bana saygı duyuluyor. Ben de türlü tarım uygulamıyorum. Sadece bir ekini yetiştirirsem, yemeğimiz nereden gelecek?" şeklinde konuştu. En son ekolojik yaşamını değerlendiren Bibiana, "Çok paramız olmayabilir ama yemeğimiz bol. Toprak anayla uyum ve huzur içinde yaşadığımız için mutluyuz" dedi.
(cm/gc)