JINHA

HABER MERKEZİ - Çatışmalar nedeniyle Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşayan kadın ve kız çocuklarının silahlı gruplar tarafından cinsel saldırıya maruz kaldığına dikkat çeken gazeteci Julienne Lusenge, BM'ye "Kadın ve kız çocuklarının çığlığını duyun" çağrısında bulundu.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşanan çatışmalarda yer alan silahlı gruplar kadın ve çocuklarına yönelik cinsel saldırıda bulunuyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan gazeteci Julienne Lusenge, daha önce Bunia'da yaşadığını ancak 2002 yılında silahlı gruplar tarafından aldığı tehditler nedeniyle Beni şehrine göç etmek zorunda kaldığını söyleyerek, "2008 yılında yerleştiğim Beni'de de tehdit edilince Kongo'nun başkenti Kinshasa'ya yerleştim" dedi. Birleşmiş Milletler (BM)'nin sürekli kadın hakları ve kadına yönelik şiddete ilişkin konferanslar ve basın açıklamaları yaptığını aktaran Julienne, ancak değişen bir şeyin olmadığını etti.

'Cinsel saldırı bir silah olarak kullanılıyor'

BM'ye "Kadın ve kız çocuklarının çığlıklarını duyun" çağrısında bulunan Julienne sözlerine şöyle devam etti: "Gelişmiş ülkelerde kadınlar eğitimliler ve kendi hakları için bilgilendiriliyorlar ama gelişmekte olan ülkelerde kadınlar okuma-yazma bilmiyorlar ve hiçbir bilgilendirme yapılmıyor onlara. Benim ülkemde silahlı gruplar cinsel saldırıyı kadınlara ve kız çocuklarına karşı bir silah olarak kullanıyorlar ve böylece onları kendi evlerinden zorla çıkartıyorlar. Uluslararası ve BM'de bulunan askerler bile kadınlara cinsel tacizde bulunuyorlar. Toplumun her kesiminden erkekler, liderler ve üst düzey yetkililer dahil olmak üzere bu tür cinsel saldırılara karışmış durumdalar. Bazı kabile şefleri için açılış törenleri kapsamında kız çocukları kaçırılıp zorla şefleriyle evlendiriliyor."

'Kongolu kadınlar için fon oluşturduk'

Kongo Kadın Fonu adı altında bir örgütlenmeye gittiklerini belirten Julienne, "Kongo'da adalet için para ödemek zorundasınız. Eğer bir kadının parası yoksa onun için umut da yoktur. 2015 tarihinde 306 cinsel şiddetle ilgili vaka meydana geldi. Bu vakaların 168'ni mahkemeye taşıdık ve bu vakaların 76'sı mahkûmiyetle sonuçlandı. Uluslararası topluluklar bizim ülkemiz ile ilgili bir çok proje yürütüyorlar ama hiç birşey değişmiyor. Uluslararası topluluklar bizi para kazanmak için kullanıyorlar. Bu paraları da kendi programlarını geliştirmek için kullanıyorlar buradaki hiçbir kadına ve kız çocuğuna yardımcı olmuyorlar" ifadelerinde bulundu.

(gd/mg)