Mısır'da cinsel şiddet muhalif kadınları susturmak için devlet silahı

14:15

JINHA

HABER MERKEZİ - Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'nun raporuna göre; Mısır'da cinsel şiddet muhalif kadınları susturmak için bilinçli bir silah olarak kullanılıyor.

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'nun Mısır'da devlet kaynaklı cinsel işkenceye ilişkin bir rapor yayınladı. Cinsel şiddet için cezasızlığın "her türlü muhalefeti susturmak için bir siyasi strateji" olduğuna dikkat çekilen raporda; polis, istihbarat görevlileri ve askerlerin cinsel şiddetin ana failleri olduğunu, yargı sistemin de bu suçları cesaretlendirdiğini belirtti. Mısır'da 25 Ocak 2011'de başlayan gösterilerde Tahrir Meydanı halk tarafından polisten kurtulduğu 18 gün içinde kadınlar için güvenli bir ortam yaratıldığı ancak polis müdahalesi sonucu cinsel şiddetin tırmandığı belirtildi.

Polisin cinsel işkenceyi meşru hak görüyor

Rapora göre Kasım 2012'den Temmuz 2013'e kadar Tahrir protestolarında en az 250 toplu tecavüz saldırısı yaşandı. Tahrir'deki protestoculara karşı sayısız dava ve hapis cezası verilirken, polisin gözün önünde gerçekleşen tecavüz olaylarında herhangi bir fail yargılanmadı. Kadınlar ve erkekler "Tacize Karşı Operasyon" ve "Tahrir Korucuları" isimleriyle tecavüz ve tacize karşı öz savunma grupları oluşturdu ama bu grupların üyeleri hemen polisin hedefi oldu ve çoğu zaman nöbet tutarken gözaltına alındı. 2013'te yapılan darbeyle birlikte ise yaygın olan keyfi gözaltı ve ev baskınlarda cinsel şiddet adeta rejimin ana silahı oldu. Güvenlik güçlerin kullandığı cinsel şiddet yöntemleri arasında "bakire testleri," zorunlu vücut boşluğu üst araması, yabancı maddeyle tecavüz, elektrik işkence ve ağır küfürler bulunuyor. Raporda yer alan birçok kadın, polisin "Protestoya geliyorsan tecavüzü hak ediyorsun" diyerek cinsel saldırıyı meşrulaştırdığını anlattı.

Saldırganlar hakkında hiçbir işlem yapılmıyor

Mısır'ın uluslararası standartlara uymayan yasaları cinsel şiddeti artıran başka bir etken. Mısır yasasında tacizle ilgili suçun resmi ismi aynı zamanda Arapça'da "cinsel ilişki" anlamı taşıdığı için, kadınlar cinsel şiddet davaları açmak istemiyor. Bu engele rağmen sokakların geceleri kalabalık olduğu Ramazan Bayramı gibi günlerde kadınlar bazı şehirlerde binlerce taciz olayı bildirdi. BM Women'in araştırmasına göre yaşadığı tacizi polise bildiren Mısırlı kadınların yüzde 93'ü ciddiye alınmıyor.

Sadece 4 erkek ceza aldı

Aynı araştırmada tacize maruz kalan kadınların yüzde 23'ü "tacizle ilgili herhangi bir yasanın mevcut olduğunu bilmediğim için olayı kimseye bildirmedim" diyor. Tacizin bildirilmesi o kadar nadir ki, 2008'de 27 yaşında Nuha Rushdi El Ostaz bir minibüs şoförünün cinsel saldırı girişimi için dava açtığında, 3 yıl hapis cezası alan şoför Mısır tarihinde taciz-tecavüzden suçlu bulunan ilk erkek oldu. Bugüne kadar sadece dört taciz davasında fail ceza aldı.


(cm/fk)