Boko Haram'dan kurtulan hamile kadınlara kürtaj hakkı verilmiyor

12:12

JINHA

HABER MERKEZİ - Nijerya'da Boko Haram çetesinin ellerinden kurtulan ve tecavüz sonucu hamile kalan yüzlerce kadın kürtaj karşıtı politikalar nedeniyle kürtaj hakkına kullanamıyor. Kürtaj karşıtı politikaların nedeni ise ABD'nin bölgedeki etkisi.

Nijerya'da binlerce kadın ve çocuk Boko Haram çetesi tarafından kaçırıldı. Hala çetecilerin elinde esir olan kadın ve çocuk sayısı bilinmezken, bir çoğu tecavüze uğradı. Çetecilerin elinde kurtulan kadınların bir çocuğu tecavüz sonucu hamile kalırken, kürtaj hakkı engellen kadın ve çocukların travması kürtaj karşıtı politikalar nedeniyle derinleştiriliyor. Son olarak Mayıs ayı başında Boko Haram'ın esir ettiği kadınlar için Sambisa Ormanı'nda kurduğu kampa yapılan baskınla 700'den fazla kadın ve çocuk çetecilerin elinden kurtulmuştu. Çetecilerin elinde kurtulan kadın ve çocukların kaçının hamile olduğu konusu hakkında net bir bilgi bulunmazken, insan hakları örgütleri 200'den fazla olduğu görüşünde. Kadınların bir çoğu ise tecavüz sonucu hamile kaldı ve bu kamplarda istemedği çocukları doğurmak zorunda kaldı.

'Kürtaj yasağından ABD etkili'

Öte yandan hamile olan kadınların kürtaj hakkı ise engelleniyor. Nijerya'da kürtaj yasak ancak tecavüz durumlarında yasal. Kürtaj hakkının engellenmesinin en önemli nedeni ise Nijerya üzerinde büyük etkisi olan ABD'nin kürtaj karşıtı politikaları. Ciddi travma yaşayan kadınların psikolojik ve basit sağlık ihtiyaçların yanı sıra, tecavüz hamileliğinde kurtulmaya ihtiyaçları var. Çetecilerin elinden kurtulan kadınlar için çalışma yürüten sivil toplum örgütlerine ise kürtaj yetkisi verilmiyor. ABD'nin 1973'ten kalma Helms Yasası'na göre, ABD'nin yardım fonları yurtdışında kürtaj için kullanılmıyor. Afrika'da faaliyet yürüten birçok sivil toplum örgütünün fonları kısmi de olsa ABD'den geldiği için Nijerya'da kamplarda çalışan sağlık ve insani yardım örgütleri kadınlara kürtaj hizmeti vermiyor.

'Vicdan dışı bir durum'

Cosmopolitan dergisinin haberine göre; Sağlık ve Cinsiyet Eşitliği Merkezi (CHANGE) Başkanı Serra Sippel, durumun ABD'nin kadına karşı politikasıyla ilgili olduğunu söylüyor. Serra, "Bu tarz krizin nasıl müdahale edildiği, ABD'nin kendi iş politikasında kürtajın aşırı siyasileştirilmesi tarafından etkilenmeye izin veriliyor. Bu da benim için vicdan dışında bir şey" dedi. Serra, tecavüze uğrayan kadınlar için yasal ve güvenli üreme sağlığı hizmetlerinin sunulması çağrısında bulundu.

Hamile olan kadınlar, kendi köylerine dönerken dışlanma ve tecavüzden bir çocuğu doğurmaya zorlanmanın psikolojik etkileriyle yaşamaya zorlanıyor. Kadınlar aynı zamanda dünyanın en yüksek anne ölüm oranı olan ülkelerden biri olan Nijerya'da ciddi fiziksel risk altında. Nijerya'da 13 kadında biri çocuk doğururken yaşamını yitiriyor.

(cm/fk)